Siyaset ve Virüs

90

Siyasete virüs 3 sebepten dolayı bulaşır.

1 – Bir partide vizyon sahibi karizmatik lider yoksa.

2 – Liderler genelde halkın özelde kendi seçmenlerinin nabzını doğru tutamayıp önemli konularda yanlış kararlar alırlarsa.

3 – Bir partide iki başlı bir görüntü olduğun zaman.

Türk siyasetindeki genel virüs.

Reel olan ile ideal olan genellikle birbirlerinden farklıdır.

İdeal olan düşünülen tasarlanan kâğıt üzerine yazılan,

Kalabalık topluluklara mikrofonla söylenilenlerdir.

Peşinden koşulan, uğruna ter akıtılan, ömür tüketilen, çile çekilendir.

Reel ise yaşadığımız gerçeklerdir, hayatın ta kendisidir.

Cennet idealdir ama dünya realdir.

Hayat reklamlardaki gibi değil,

Haberlerdeki gibidir.

Ne alaka dediniz buraya dönmek üzere bir nokta koyalım.

Siyasi hayatımızda iki husus çok önemlidir.

1 – Güven 2 – Vefa

Bunlara alt başlık olarak tecrübe ve enerjiyi de ilave edebiliriz.

Yaşlılarımızda tecrübe vardır, enerji azdır.

Gençlerimizde enerji vardır, tecrübe azdır.

Dikkat ederseniz bunların her biri kendi başına yarımdır.

Bir araya gelince bütünü oluştururlar,

İşte o zaman reel, ideale dönüşür.

Peki, reel ideale niçin dönüşmüyor?

Siyasi hayatımızda olması gereken bu iki haslet cumhuriyet tarihi boyunca oluşamadı.

Merhum İnönü yaşlanmasına rağmen kimseye güvenemedi, dışlanmayı bekledi.

Ve nihayet öylede oldu.

İyimi oldu değil.

Rahmetli Özal,

Cumhurbaşkanı olunca güvenipte partiyi Hasan Celal Güzel’e bırakamadı.

Emanet ettiği kişide partiye sahip çıkamadı.

Hanımı ve çocuklarının da marifetiyle partisi elinden kayıp gitti.

Sonra Bodrum, Milas, Didim..

Mesut seni yedim dedi, ama yiyemedi.

Kahrından mı oldu, yoksa Mesut Yılmaz’ı yemeye çalışırken,

Ergenekon yâda başka derin güçler mi O’nu mu yedi?

Bilemem..

Allahu alem.

İddialar vahim araştırmaya incelenmeye değer,

Partiyi sn. Güzel’e vermemekle iyimi etti?

Şimdi ANAP nerede?

Ya Mesut yılmaz ne âlemde?

Demirel Cumhurbaşkanı olunca,

Partinin başına bir emanetçi getirmek istedi.

Atlantik ötelerinden gelen sarışın bir hanım, iki erkeği ikiye katladı.

Demirel ve ekibini partiden tasfiye etti.

Ama parti O’na da yar olmadı.

Kim haklı?

Kim haksız?

Merhum Ecevit,

Zirve yaptı ama hastalığına rağmen taban yapmadan partinin başından ayrılmadı.

İhtiras aklı perdeliyor,

Partisinin başından çeşitli sebeplerden dolayı ayrılmak zorunda kalan liderler neden partiyi emanetçilere bırakmak isterler?

Onlara güvendikleri için mi?

Hayır..

Bu emanetçilerde vizyon karizma ve liderlik vasfı olmadığı için perde arkasında ipler gerçek liderin elinde olacak.

Tam bir vesayet yönetimi.

Bu olayın arka planında iki sebep vardır.

1 – Kendilerinin vazgeçilmez olduğuna inanmaları ve bazılarını da inandırmaları.

Bilmiyorlar ki mezarlıklar vaz geçilmezlerle doludur.

2 – İhanete uğrayacakları, yani dışlanacakları korkusu

Bunun için vasıflı insanlara güvenmez yâda güvenemezler.

Doğrumu?

Bazılarına göre doğru olabilir.

Görüldüğü üzere güven yok.

Peki neden?

Güvendikleri zaman vefasızlıkla karşılaşacaklarından korktukları için,

Onlar birilerini harcamasa, birileri onları harcayacak.

Sonunda olan memlekete oluyor

Vasıflı insanlar siyası partilerde yarış atı gibi koşturulmak içindir.

Ama kendi başına koşmaları yasaktır.

Dizginler sürekli başkalarının elinde olacaktır.

Siyasete virüs bir kez girdimi artık sistem çöker.

O zaman siyaseti yeniden formatlamak gerekir.

Bu format millete uygun olursa ne ala.

Aksi takdirde tarihin çöplüğündeki siyasi partiler mezarlığında soluğu alırsınız.

Bazı hataların telafisi imkânsızdır.

İnsanların basireti kapanınca sonuç kaçınılmaz oluyor.

Allah(cc) siyasilerimize de, halkımıza da basiret nasip etsin.

Selam ve dua ile…

Yarınlarımız, bu günümüzden aydınlık olsun.