Kılıçdaroğlu da ”Ben Türküm” diyemiyor

109

Başbakan’ın Türk Siyasi Hayatı’na getirdiği bir deyim var.  

‘Türkiyelilik.’  

Çok arzu etmesine rağmen, Anayasa’ya ilave edemedi Başbakan bunu.  

Başbakan’dan sonra, Kılıçdaroğlu’da aynı ifadeyi kullandı bir gazeteye verdiği demeçte.  

O da röportajında ”Türkiyeliyim” demiş.  

Ancak ilginç olan bir şey var ki, Başbakan bu kavramı kullandığında kıyameti koparanlar, Kılıçdaroğlu kullanınca dut yemiş bülbül gibi sustular.   

Azınlıklar Raporu’nda bu ifadeyi kullanan Baskın Oran için “midemi bulandırıyor” diyen Ulusalcı bir yazar, söz konusu Kılıçdaroğlu olunca, midesinin bulantısı geçmiş mi oluyor?  

Kılıçdaroğlu, kendisine bugüne kadar yöneltilen Türklüğüyle ilgili sorulara, bir kez bile net yanıt vermedi.  

Sürekli kaçamak yaptı, bir türlü”Türküm’ demedi.  

Kılıçdaroğlu’nu, R.Tayyip Erdoğan’ın alternatifi gibi sunmaya çalışanların yaptıkları bu iki yüzlülük, Kılıçdaoğlu’nun Erdoğan’ın alternatifi değil, devamı olduğu gerçeğini saklamaya yetmez.  

AKP’nin başlattığı Amerikan Projesi’ni devam ettirecek bir siyasetçi Kılıçdaroğlu.  

Kürdistan’ı kurma ve Anadolu’yu Türksüzleştirme projesinde, Amerika’nın yeni yol arkadaşıdır Kılıçdaroğlu.  

CHP’ye Genel Başkan olmadan evvel Öcalan’ı da kapsayan bir Genel Af projesine sıcak baktığını ifade eden Kılıçdaroğlu’nu iyi tahlil etmek gerek.   

Seçime kadar geçecek olan süre içinde, göreceksiniz ki, bölücü söylemlerine devam edecektir.  

Kılıçdaroğlu’na teslim olanlar unutmasınlar, Kılıçdaroğlu’na teslim olanların sonu, bir gün PKK’ya teslim olmaktır.    

Kılıçdaroğlu ile bu ülke AKP döneminden çok daha fazla zarar görür.  

Zira Kılıçdaroğlu’nun da gizli gündeminde, İmralı Canisi’ni serbest bırakmak var.  

Zira, Kılıçdaroğlu’nun da gizli gündeminde, PKK ile masaya oturmak var.  

Kılıçdaroğlu açıklamalarında ne kadar ”İnsanların etnik kimliğini önemsemiyorum” dese de,  söylemlerinde sürekli bir etnik kimlik vurgusu mevcut.  

Mesela Kürt sorunuyla ilgili şunu söylüyor:   

”Kürt sorunu demiyoruz biz.  Doğu ve Güneydoğu sorunu diyoruz. Çünkü sadece etnik kimlik açısından yaklaştığınız zaman sanki diğer sorunları göz ardı ediyormuşsunuz gibi bir anlam çıkıyor. Olay bir etnik sorun olmanın da ötesinde bir sorun. Çünkü orada sadece Kürtler yaşamıyor ki. Oradaki işsizlik sorunu, sadece Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunu değil ki. Diğerlerinin de sorunları. Farklı inançtan insanlarımız da var orada Süryaniler, Yezidiler, Nusayriler var. Bölgeyi bütün görmek, bölgenin sorunlarını akılcı çözmek gerekiyor.”  

Bırakın Güneydoğu’yu, Türkiye’de kaç Yezidi, Süryani ve Nusayri var ki?  

Buna rağmen Kılıçdaroğlu’nun ifadelerinde yer bulabiliyorlar.  

Güneydoğu’da sadece Kürtlerden değil, Süryaniler, Yezidiler, Nusayrilerden bahsederken, Türklere, Türkiyelilik kimliğini uygun görüyor,  

Kılıçdaroğlu’na göre de -aynı  Başbakan gibi-, Türkiye’de her etnik kimliğin açıklanma özgürlüğü var,  bir tek Türklere yok.  

Ben Türküm dediğinizde, karşı söylem hazır.  

– Irkçı, faşist.  

Amaç belli.  

Türklerin Türklüğünü unutturmak, ”Ben Türküm” diyemez hale getirmek.  

Ama unuttukları bir şey var.  

Türkiye’de hala “Ne mutlu Türküm diyene” haykırabilen, sessiz bir çoğunluk var ve onlar henüz son sözlerini söylemediler.