Yanlışa Devam

128

İnsan hatasız olmaz. Hata insana mahsusdur derler. Mesela futbolcular kaza ile kendi kalelerine gol atabilirler. Golü atan futbolcu bu hareketten dolayı son derece üzülür ve aynı hatayı yapmamak için gayret gösterir dikkatli olur. Böylesi münferit hareketler sonucu kötüde olsa bir kasıt olmadığı için normal karşılanır. Ama bir futbolcu aynı hatayı her maçta tekrarlarsa bu futbolcu takımdan uzaklaştırılır. Üstelik bu futbolcu acemi değil de jübilesi yaklaşmış biriyse takımın hocası tarafından kapı dışarı edilir. Hoca bunu yapmazsa takımın seyircisi tepkisini ortaya koyar, aleyhte tezahürat yapmaya başlar.

Bu ifadelerimiz futbol maçlarıyla ilgili. Aynı durum siyasi partilerde de yapılırsa ve hem de bunu yapan kendi kalesine gol sayılabilecek eylemleri yapan siyasi partinin kaptanı sayılan genel başkanı tarafından yapılırsa onu takımdan kim uzaklaştıracak. Üstelik kaptan kendi kalesine devamlı gol attığı için seyircisi yani oy verenleri azalıyor ancak fanatikleri yanında kalıyor.

Medyadan izlediklerimizde görüyoruz. Eski yanlışları ayrı bazı politikacılar kendi kalelerine gol atar gibi öyle yanlışlar yapıyorlar ki bu gidişle partilerini barajın altına düşürürlerse şaşmayacağım. Görme ve işitme duygusundan mahrum olmayan ve herkesin farkına vardığı bir çeteleşmeyi yok sayıp avukatlıklarını yapacaklarını söyleyebiliyorlar. Avukatlığını yaptıkları yarınlarda mahkum olurlarsa avukatlıkları iki paraya düşmez mi?. Sivil suçları işleyen askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını içeren kanuna itiraz edip iptali için anayasa mahkemesine başvuracakları söyleminden sonra şimdi de Ergenekon sanıklarına bayram mesajı göndermek kendi kalesine gol atmak olmuyor mu? Silahlı güçlerin sivil otoriteye baş kaldırması suçuna neredeyse alkış tutuyor. Kendiside sivil otorite kategorisinde olmasına rağmen sebebi meçhul nedenlerle demokrasi karşıtlarının yanında yer alması siyasetçilere yakışmıyor. Siyasilerle mücadele siyasi arenada siyasetin kuralları ile olur. Siyasilere yakışan kim olursa olsun mücadele kendi aralarında olmalıdır. Siyasete dış müdahalelerde rakiplerin yanında olunmalı. Aksi takdirde 27 Mayıs, 12 Eylül müdahaleleri sonunda görüldüğü gibi milletimiz her zaman siyaset dışı güçlerin yanında değil tam tersine mazlumun yanında olduğunu göstermiştir. Bütün bunlar göz önündeyken hala aynı yanlışa devam etmek kendi kalesine gol atmak sayılmaz mı?