İhanet

139

– Üstadım, veciz sözler söylemek için mutlaka o olayı yaşamak mı gerekiyor, diye düşünüyorum bazen. Abdülhak Şinasi Hisar, “Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız.” demiş.


– Kertenkele, yaşanan her olay kişiyi mutlaka davranış ve düşünce olarak kemale erdirir. Yaşadıklarımız, bizim için meyveyi olgunlaştıran güneş gibidir. Söylenen pek çok söz vardır ki, bizi pek etkilemez veya dikkatimizi çekmez. Durup dururken bu söz niye gündemine girdi?


– Geçen gün, “Ah, büyük Sezar! Seni şimdi daha iyi anlıyorum.” demiştiniz. İrkildim; ama niçin böyle hayıflandığınızın nedenini soramadım.


– Kertenkele, “Bitbidikya” isimli ülkeyi duymuşsundur. Bu ülkenin ilk ismi, Laniftimziya’ymış. Güzel sesli bülbül, orayı kendine mekân edinmek, oraya güzel eserler bırakmak amacıyla göç etmiş. Oranın yabancısı olduğu için bir kuşu kendine yoldaş edinmiş. Önce yuva yapmış kendine. İnsanları eğitmeye, onları eğlendirmeye, güzel nağmeleriyle hayranlıklar kazanmaya başlamış. Yoldaş kuş, bülbülün her girişimini “bitbidik, bitbidik!” diyerek kesiyormuş. Bu eylem, zamanla daha da artmış. Bülbül önceleri, “Önemli değil, önemli olan, burada yaptığımız iş.” dermiş. Zavallı bülbül, bütün kuşları kendisi gibi sanırmış, bir şey söyleyerek kalbini kırmaktan korkarmış yoldaş kuşun. Bülbülün güzel sesiyle ünlenen bitbidik kuşu, önceleri kraldan fazla kralcı gibi davranmaya, bir süre sonra onu tenkit etmeye ve onun arkasından konuşmaya başlamış. Sadakatinden emin olduğu bitbitik kuşunun bu hareketlerine önce anlam verememiş bülbül. Anlamış; ama geç kalmış. Meğer bitbitik kuşu, bülbüllüğe özeniyormuş, “Benim ondan ne eksiğim var? O, benim sayemde ötebiliyor, ben de biraz ötebilsem, bütün meydan bana kalır, herkes beni dinler.” diyormuş çevresindeki diğer kuşlara. İhanete uğradığını fark eden bülbül, büyük bir bezginlikle Laniftimziya’yı terk etmiş, bu ülkede yaşayanlar bir süre bitbidik kuşunu dinlemişler, sonra “bitbidik, bitbidik…” demeye başlamışlar. Bundan dolayı bu ülkeye “Bitbidikya” denmiş. En sadık uşağının ihanetini gören Sezarı’ın “Sen de mi Brütüs?” sözünün, insanlar arasında darbımesel olması gibi, bülbül lisanında da “bitbidik”, bizdeki ihanet sözcüğünün karşılığı olmuş.


– Üstadım, yine bir sohbetimizde anlatmıştınız. Ünlü felsefeci Seneca, Roma imparatoru Neron’u eğitir. Neron, bir zan üzerine hocası Seneca’ya kendi kendisini öldürmesi emrini verir. Buna uyan Seneca, damarlarını keser, kanına baka baka ölür. Neron, tarihe sadece Roma’yı yakmakla değil, kendisini yetiştiren hocasını kendisine öldürtmekle de geçer.


– Doğru hatırlıyorsun Kertenkele. Bu yönüyle Neron’un, kanlar içinde yatan Sezar’a son hançeri saplayan Brütüs’ten farkı yoktur. İkisi de ihanetin insanlık tarihindeki sembolleridir.


– Üstadım, siz bir tarihte de “Devrimler, önce kendi çocuklarını yer.” demiştiniz.


– Bu sözün, ihanetle şimdi ne ilgisi var?


– İhanet eden de bir gün ihanete uğrar, demek istiyorum.


– Kertenkele, tebrikler!.. İnsanın yaptığı iyilik de kötülük de karşılıksız kalmaz. Ancak akıllı insan, bunu gözler. Gözlem yeteneği olan kişi, bir gün kötülükle karşılaşacağı endişesinden ya da inancından dolayı kötülük yapmaktan kaçınır. İhanet, kişinin karşılaşacağı son kötülük noktasıdır. İhanetin temelinde, ahde vefasızlık, iyilikbilmezlik, kötü niyetlilik, sinsilik, megalomanlık gibi sefih duygular vardır. Yaptığı ihanetle yücelmiş, iyiliğe model olmuş bir insan ben hatırlamıyorum. Fakat yaptığı hainlikle kötülüğe örnek olmuş pek çok insanı sen de biliyorsun. İhanet, yalnız kendisine ihanet edileni yüceltir. Her yönüyle verici olan insanlar, karşılaşacağı nankörlüğe, uğrayacağı ihanete hazır olmalıdırlar.


– Üstadım, kendimi tenzih ederim; ama siz hazır mısınız?


– Kendini niçin tenzih ediyorsun ki? Hayat, çok bilinmeyenli denklemdir, pek çok değişkene sahiptir. Kabullenemeyeceğin ihanetlerle karşılaşabilirsin. Dilerim, temiz duyguların, kirlenmez. Ben bile kendimden emin değilim.


– Üstadım, izninizle, kendimle birlikte sizi de tenzih ederim. Bülbüller, bitbidiklerin olmadığı yerde ebediyen şakıyacaklardır.


– İnancınız, hayatınızın direği olsun Kertenkele!