Milletvekilliği bir hizmet aracıdır. Milletin vekilliğidir. Milletvekili, milletin adına milletin isteklerini milletin meclisinde dile getiren, savunan, kanunlaştıran kişidir. Millet gibi düşünür. Milletin onurunu milletin meclisinde temsil eder. Seçilmiş kişidir. Her hususta seçilmiş kişidir. Milletin yapısını onun şahsında görebilirsiniz. Milletin hasletleri onda özümlenir. Ona bakarsanız milleti görürsünüz.
Bu söylediklerim acaba hayal mi? Yoksa çok mu abarttım?
“Ah keşke bu söylediklerinin onda biri mevcut olsa.” dediğinizi duyar gibiyim.
Gerçekten hayalimdekileri söyledim. Arzuladıklarımı söyledim. Olmasını istediklerimi söyledim. Olması gerekenleri söyledim.
Maalesef gerçekler böyle değil. Milletvekilliği ulaşılması gereken bir ticari meslek haline gelmiş. Yetkileri bu kadar fazla olunca herkes bu yetkilere sahip olmak istiyor. Aslında maaşı hiç kimseyi ilgilendirmiyor. Zira yapılan masraf beş yılda alınacak maaşın kat kat üzerindedir.
Milletvekillerinin dokunulmazlığı sürdükçe, milletvekilleri birçok konuda müracaat edilen kişi olmaya devam ettikçe, bu uğurda daha çok mücadeleler verilir.
Anlamadığım bir husus daha var. İnsanlar etiket için, maaş için, gelecek garantisi için, vs için milletvekili ve daha ötesi olmak istiyor da, bunlara ulaşmış, oraları tanımış, istediğini elde etmiş kişilerin yıllar geçtikten sonra tekrar aday olmasının sebebi ne oluyor? Yoksa kendisinden başkaları işi iyi yapamıyor mu? Yoksa görevdeki avantajların özlemi mi çekiliyor?
Hele hele en yüksek mevkilere çıkmış olanların, emekli olması gerekenlerin tekrar siyasi hayata dönüş teşebbüslerini aklım almıyor. Bu siyaset ne kötü bir mikrop. Bir girdimi ölmeden vücudu terk etmiyor.
Bu makam uğruna ne arkadaşlıklar bozuluyor. Ne gönüller kırılıyor. İnsanların gerçek yüzleri bu yarışta gözüküyor. İnsan en yakınından darbe alıyor. En yakınında kinin ayağını kaydırıyor.
Böyle devam ederse daima gelen gideni aratacaktır. Yarın dünden kötü olacaktır. Yukarıdaki evsaflarını saydığım milletin temsilcilerini bulmak gitgide zorlaşacaktır. Böylece milletin her seçimden sonra “tuh ellerim kırılsaydı da bu partiye oy vermeseydim” serzenişleri giderek artacaktır. Ülkenin çıkarı yerine bazı kişilerin çıkarına zamanlamalı yasalar çıkmaya başlayacaktır. Her büyük şirketin temsilcisi vekiller çoğalacaktır. Milletin asili eziyet çekerken vekili giderek daha iyi şartlar yakalayacaktır. Ülke giderek onarılması daha güç hale gelecektir. Bağımlılık giderek artacaktır. Sınırlar daha çok tehditle karşılaşacaktır. Onurlu seslerin sayısı giderek azalacaktır. Parmakla gösterilir hale gelecektir. Uşaklık daha çok pirim yapacaktır. Ülkenin kimin ülkesi olduğu tartışılır hale gelecektir. Bu piramit alta doğru yayılarak daha kötü görüntüler sergileyecektir.
Felaket tellallığı yapmak istemiyorum. Seçmenin asıl uğraşması gerekenleri belirtmek istiyorum. Millete yanlış hedefler gösterildiğini söylemek istiyorum. Düşmanlıkların körüklendiğini, asıl yapılması gerekenlerin karambole getirildiğini anlatmak istiyorum. Bunun içinde yanlış adamların toplandığı bir millet meclisi oluşturulmak istendiğini vurgulamak istiyorum.
Kısa kısa cümlelerle milletin tek temsil makamının millete karşı kullandırıldığını anlatmaya çalışıyorum.
Çiçekten böcekten bahsedeceğime, günlük yaşantımı yazıya dökeceğime, onun bunun dedikodusunu yapacağıma, birilerinin işine gelmese de düşüncelerimi yazılı ifade ediyorum.
Belki dinleyen olur.