Alıştıra, Alıştıra

36

Akşam, bir emekli asker dostumla sohbet ediyorduk. Konu, Rus-Ukran savaşında Rusların zırhlı birlikleri geri plana alıp piyade taarruzuna başladıklarıydı. Ruslar, bu yolla cephedeki kilitlenmeyi çözüp ilerlemeye başlamışlar. “Paşam”, dedim, “Prof. Konuralp Ercilasun’la birlikte Çin Dünyaya Hâkim mi Olacak? diye bir kitap yazmıştım. Orada alıntıladığım bir asker, tankın tek başına savaş alanında ömrünün 5 dakika, askerî birlik içindeki ömrünün de 7 dakika olduğunu söylüyordu. Tank artık önemini tamamen kaybetti mi?” Cevap beni Ukrayna’dan Türkiye’ye götürdü: 

Javelinler kimden, kime karşı?

“ABD’nin javelin dedikleri bir tanksavar silahı var. Javelin, yani cirit. Tankı en zayıf yerinden, tepesinden vuruyor. Rus tanklarını ve zırhlı taşıyıcılarını bu silah durdurdu. PKK da bize karşı javelin kullanıyor. Birkaç tankımızı, taşıyıcımızı böyle kaybettik. Ele geçirilen PKK mağaralarında da javelinler bulduk. ABD PKK’ya veriyor.”

Daha birkaç gün önceki “Batı Yanlısı Devlet Kurulacak” yazım hafızamda henüz tazeydi. Ralph Peters’in Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi’ndeki yazısını anlatmıştım. Suriye, Irak, İran ve Türkiye’deki “Kürdistan” parçalarını birleştirip kurulacak ve “Bulgaristan’la Japonya arasında en Batı yanlısı devlet” olacaktı. Bugünkü Türkiye’nin beşte biri işgal edilmiş toprak sayılmalıydı. 

Derken önüme, Okan Bayülgen’in Sohbetin Kralı adlı YouTube programı düştü. İlber Ortaylı ve Celal Şengör konuşuyordu ve onlarda da doğumuzu koparan bir Kürdistan haritası vardı. Şengör, başka bir noktaya dikkat çekiyordu. Bu harita, dikkatle Dicle ve Fırat nehirlerini ve onların beslenme havzalarını kapsamıştı. O suları kontrol eden Mezopotamya’yı kontrol ederdi. Küresel ısınma ve yol açtığı iklim değişikliğiyle haritanın anlamı onlarca kat daha artıyordu. 

Proje 16 aydır hazırlanıyormuş

Aynı gün bir de Irak Kürdistanı’nın Rûdaw ajansının Serokê Navenda Lêkolînên Stratejik û Şêwirmendiyê (Temel Strateji Araştırma Merkezi Başkanı) Abdurrahim Semavi ile röportajı belirdi.   Semavi’nin sözlerini oradan alıntılıyorum: 

“Türk hükümetinin 15-16 aydır hazırladığı bu proje sadece Türkiye’deki Kürt sorununun çözümüne yönelik değil. Projeye göre Ortadoğu Kürtleriyle büyük bir ittifak kurulacak, Doğu, Batı ve Güney, Kuzey Kürtleriyle ittifak kurulacak. Bu projenin hazırlığıdır. Bunu ifade etmek istiyorum” 

“Proje 5 yıl içinde yapılacak. … Türkiye halkı ve Kürtler projeye hazır olana kadar proje adım adım inşa edilecek… Proje kapsamında 5 yıllık bir program oluşturuldu. 5 yıl içerisinde sadece Kandil’de olanlar değil, diasporada yaşayanlar da geri dönecek ve onlara da geri dönüş yolu açılacaktır.”

Anayasadaki karanlıklar aydınlanıyor

Hevidar Zana, Rûdaw’ın Kuzey programının sunucusuIrak Kürdistan’ı Güney ya. Bizimki de Kuzey. Zana, sorularıyla konuyu açıyor:  

Rûdaw: Kürtler bu süreçten ne kazanacak? ‘PKK silah bıraksın’ diyorlar. Mesela Kürtlerin varlığı anayasaya yansıyacak mı? Kürtçe eğitim başlayacak mı? Bütün bunlar bu projeye dâhil edilecek mi?

“Abdurrahim Semavi: Bu projede bunların hepsi var. Kürtler ‘kardeş ve eşit bir millet’ olarak anayasaya dâhil edilecek. Adım adım okullarda Kürtçe hayata geçirilecek. Türk hükümeti adım atarken pazarlığa girişmeyecek, kendisi adımlar atacak.

“Rûdaw: … Devlet heyetleri ne zamandan beri İmralı’ya gidiyor?

“Abdurrahim Semavi: Hep gidiyorlardı, sırf bu sefer değil. Geçen yılın haziran ayında gitmeler başladı. Temmuz ayında da görüşmeler oldu. Son zamanlarda 3 gün üst üste gidiş geliş oldu.”

Suriye yok, Türkiye ortaklaşa…

“Rûdaw: Rojava’nın durumu ne olacak? Güçlenecek mi, aynı mı kalacak ya da dağılacak mı? Projeye göre Rojava’nın akıbeti ne olacak?

“Abdurrahim Semavi: Ortadoğu projesinde Kürtlerin Ortadoğu’daki coğrafyası anayasaya adil bir şekilde dahil edilecek ve tanınacak. Dünyanın dengesini değiştirecek bir proje inşa edilecek. Türkiye hükümeti, Türkiye devleti bunu göze aldı. Ne olursa olsun geri dönüş yapmayacak. Türkler bu projeden geri dönmeyecekler. … Rojava’nın statüsü yok edilmeyecek. Türkiye ile birlikte statüsü belirlenecek; anayasal ve hukuki müzakereler buna göre yürütülecek ve yönetilecek.”

“5 yıl içinde Ortadoğu’da Suriye diye bir devlet olmayacak, tarihte de var olmayacak, Şam ve Lazkiye’de Suriye diye küçük bir devlet olacak. Suriye devleti yok diyebiliriz.”

Üç notla bitireyim. Bir: Bu sözde “gizli” konuları bakınız Batı biliyor, Irak Kürdistan’ı biliyor, Rudaw Televizyonu program yapıyor, Türkiye’yi yönetenler biliyor. Galiba bir tek Türk halkı bilmiyor. Sahi siz âkil adamlar arasında dışardan birilerinin de olduğunu biliyor muydunuz? Semavi bizim âkil adamlardanmış zamanında. İki: Benim “Batı Yanlısı Devlet Kurulacak” yazımda anlattığım ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi makalesinin yayın tarihi 1 Haziran 2006’dır. 18 yıl geçmiş. İşte buna devlet gibi devletlerin “fikri takip”i denir! Aslında takip edilen fikir Sevr’den beri var. Belki de daha eskiden… Üç: Ne güçlü adam bu Semavi değil mi? Suriye’yi yok ediyor. Türk anayasasını değiştiriyor, Türk  paylaştırıveriyor. Bravo vallahi. Ne diyelim? Yalandır, yalan… İnşallah yalandır. 

Yoksa bu mu doğru? Yavaş yavaş. Beş yılda. Alıştıra alıştıra. “Türkiye halkı ve Kürtler projeye hazır olana kadar proje adım adım inşa edilecek.”