Kurumlar Var İşlevsiz, Kurallar Var Geçersiz

279

Prof. Dr. İskender Öksüz devletin trafik kurallarını uygulayamaması, depremde üç gün boyunca müdahale edememesi, vergi toplayamaması gibi zafiyetlerinin sebebini sorguluyor:

“Devletin bu zafiyetleri kanun yokluğundan, mevzuat yetersizliğinden mi kaynaklanıyor? Katiyen. Hatta bizde, başka ülkelere kıyasla yukarıda saydığım ve saymadığım konularda bol mevzuat var” diyor.

Öksüz, Francis Fukuyama’nın, “Devlet İnşası” kitabında, “Devlet işlevlerinin kapsamı” yani devletin hangi konulara müdahil olduğu ve “Devlet kurumlarının gücü” yani devletin bu mevzuatı çalıştırıp çalıştıramadığı yönünden devletleri sınıflandırdığını aktarıyor. Fukuyama’ya göre,

ABD az mevzuata sahip, fakat kanun varsa uygulanan devletlerden.

Rusya’da hem mevzuat yetersiz hem de uygulama zayıf.

Türkiye ve Brezilya ise “çok kanun, zayıf uygulama” olan devletlerden.

Prof. Dr. İskender Öksüz çok basitçe anlatıyor:

“Trafik mevzuatımız mı zayıf? Hayır. Gayet yeterli ve ayrıntılı. Uygulanıyor mu? Siz söyleyin.

Vergi mevzuatımız nasıl? Gayet güzel? Beyan ediliyor ve tahsil edilebiliyor mu? Bu becerilseydi, vergi gelirimizin %76’sı dolaylı vergilerden oluşur muydu?

Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmaması da ‘devlet kurumlarının gücü’ne girer.”

************************

Kurumları İşlevsiz Kılan Ne?

Prof. Dr. İskender Öksüz’ün makalesinde bu tespitleri okuyunca aklıma hukukçu Prof. Dr. Adem Sözüer’in tespiti geldi. (Sözüer, 2005 yılında yürürlüğe giren, Türk Ceza Hukuku Reformu’nun baş mimarlarındandır.)

Can Atalay’ın milletvekili seçildikten sonra hala tutuklu olmasını hak ve hukuk ihlali olarak değerlendiren Prof. Dr. Adem Sözüer bir TV programında özetle şöyle söyledi:

“Anayasa Mahkemesinin, Milletvekili seçilen Can Atalay ile ilgili olarak, verdiği ihlal kararı 27.10.2023 tarihli Resmî Gazetede yayınlandı. İhlal kararının gereğini yerine getirmesi gereken görevli ve yetkili Ağır Ceza Mahkemesinin Can Atalay’ı aynı gün tahliye etmesi ve hakkındaki davayı durdurması gerekiyordu. Ağır Ceza Mahkemesi bunu yapmadı.

Dosyayı görevsiz ve yetkisiz Yargıtay 3. Ceza Dairesine havale etti. Yargıtay C. Başsavcılığı veya 3. Ceza Dairesi’nin “bu bizim işimiz değil” deyip, dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine geri göndermesi gerekiyordu. Göndermediler.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesinin ihlal kararını yok saydı. Hatta İhlal Kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Görüldüğü gibi devletin kurumları var ve anayasada görevleri açıkça tanımlanmış. Ama kurumlar bir tek kişinin iradesine bakarak kuralları uygulamadılar.

Adem Sözüer’in sözleriyle, sonuçta kurumların işlevsiz olduğu, görevlerini yap(a)madığı ve kuralların uygulanmadığı bir devletimiz olduğunu bir kere daha öğrendik.

************************

Kurallı Toplum Emirli Toplum

Kanada menşeli bir firmanın Erzincan İliç’te kurallara uymadan altın çıkardığı madende büyük bir facia yaşadık. 9 vatandaşımız siyanürlü toprak altında kaldı, müthiş bir çevre felaketi söz konusu.

Bu sıralarda sosyal medyada, Kanada’da 34 yıldır yaşayan bir vatandaşımızın yaklaşık 25 sene önce başına gelen olay çok ilgi çekti.

Mayıs ayında, şehir içinde çok olan kısa boylu geniş saçaklı ağaçlar çok güzel çiçekler açmıştır. Vatandaşımız bu ağaçlardan birinden bir dal kırıp, elinde çiçekli dal ile sık gittiği bir restorana girer. Her zaman tebessümle karşılayan garsonlar, restorandaki diğer müşteriler tuhaf bir yüz ifadesiyle bir çiçeğe bir adama bakarlar. 20 dakika kadar sonra Belediyeye ait çevre koruma arabası ile gelen görevliler dalı ölçer ve 40 cm’lik dalı kopardığı için vatandaşımıza 40 dolar ceza yazarlar.

****

Kanada’da bir dalı kıran kişinin diğer vatandaşlar tarafından ihbar edilmesi, binlerce benzer ağaç olduğu halde 40 cm’lik bir dalın kırılmasına göz yumulmaması ve devlette kuralların işletilmesini bizim anlamamız zor.

Prof. Dr. İskender Öksüz, bahsettiğim yazısında, tam da bu durumu açıklayan bir genelleme yapıyor:

Kurallara göre işleyen toplumlarda, ülkenin sahibi vatandaşlardır. Trafikten vergiye, kuralları ihlal ederseniz, yetkililerden önce arkadaşlarınız sizi uyarır.

Çünkü mevzuat, topluma, tek tek vatandaşlara aittir. Polis de tahsildar da icra da toplumun kanunlarına, yani topluma hizmete memurdur. Kuralların ancak emirle yerine getirildiği toplumlarda ihlaller, kendilerine zarar vermedikçe vatandaşı ilgilendirmez. Hatta insanlar, bırakın ihlale müdahaleyi, ihlale yardımcı bile olur. Çünkü kurallar toplumun değil, emir verenin kurallarıdır. Kurallı toplumda insanlar birbirine bakar. Emirli toplumda bütün dikkat yukarıya ve sadece yukarıyadır.”

Erzincan’da, Kaz Dağlarında ve yurdumuzun diğer cennet köşelerinde, maden çıkaran şirketlerin tabiatı hoyratça mahvetmesini önleyecek kurallarımız var. Ama kuralların uygulanmadığı anlaşılıyor. Tabiatı korumak için çok az sayıda vatandaşımızın direndiği yerlerde devletin jandarma gücünü kullanarak direnişleri kırmasına çoğunluk seyirci kalıyor. Çünkü herkes sadece yukarıya bakıyor…

************************

Etik Kurallar Ve Devlet Baba Anlayışı Da Darbe Aldı

Sadece yasalarla (mevzuatla) belirlenen kurallar değil, etik kurallar ve gelenekler konusunda da “kurallı bir toplum” değiliz. Oysaki binlerce yıllık devlet tecrübesi olan, belli dönemlerde dünyaya nizam verme iddiası ve gücüne erişmiş Türk milletinin yerleşik etik kurallarının olmadığı söylenemez.

Geleneklerimize göre; devlet başkanı “baba” gibi, vatandaşlar ise “babanın evlatları” gibi görülürdü. Devlet başkanından vatandaşları arasında fark gözetmemesi beklenirdi.

Devleti yönetenler “Oy yoksa hizmet yok!” ve “biz yoksak doğalgaz yok” diyemezdi. Derse, halk “tehditle oyumu alamazsın” diyebilirdi. Şimdi demiyor, diyemiyor.

Devleti yönetenlere kamu varlıklarını, vatandaşların ruh ve beden sağlığını koruma görevi verilmiştir. Buna rağmen, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizin adeta talan edilmesine izin veren, milyonlarca insanımızı açlık ve yoksulluk içinde yaşatan, yetişmiş insan gücümüzü yurtdışına kaçırtan yetkililere vatandaşımız tepki vermiyor.

Cumhurbaşkanı “2024 yılında tek bir çivi bile çakılmasa, emeklilere 7 bin liralık zam yapacak durumda değiliz” diyor. Fakat O’na oy verenler kendisinden ve Saray ahalisinden israfa son verilmesini talep etmiyor veya edemiyor.

Önceki İçerikVefatının 100. Yılında Ziya Gökalp – (23 Mart 1876 – 25 Ekim 1924)
Sonraki İçerikGelinlik Kızlar Damatlık Delikanlılar Evde Kalıyor!
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.