Suriyeliler ve Afganların kıyafetleri hakkında!

112

İzmit
şehir merkezinde bulunan yürüyüş yolunda, bir bankın üzerine bağdaş kurarak
oturmuş yanında ki ile yüksek ses tonu ile sohbet eden Suriyeli olduğunu tahmin
ettiğim “boydan entarili” yaşlı bir
amca çekti dikkatimi!

Oturuşu
ve kıyafeti ile çok aykırı bir görüntü oluşturuyordu.

Kıyafeti,
saçı ve sakalı ile yaşadığı şehre “ülkeye”
ait olmadığı her halinden belliydi.

Ben
sizden değilim diyordu adeta!

***

Bunları
düşünerek yürürken, biri uyarmalı
diye düşünerek geri döndüm.

Öyle
ya, o biri biz olmazsak kim olacaktı ki!

***

Amca
Merhaba diye, gülümseyerek başladım söze…

Haline
tavrına kıyafetine istemsizce gülümsemiştim, komik gözüküyordu çünkü!

Oturuşun
normal mi diye sorum!

         
Gülümseyerek
yaklaştığım için o da gülümseyerek biz böyle alışmışız dedi.

Kıyafetin
normal mi diye sordum!

         
Bu bizim Milli kıyafetimiz dedi.

Peki
bu gün sizin Milli gününüz mü diye sordum!

         
Şaşırarak,
hayır dedi.

Bizim
ülkemizde dünyanın her yerinden insan yaşıyor, 72 Çeşit Millet!

Herkes
günlük yaşamında kendi ülkesinin kıyafetini giyse, ülkesinde oturduğu gibi
otursa, doğru olur mu?

Misal;
Afrikalı göçmenler önlerine yaprak bağlayarak dolaşsa! Nasıl olur diye pek çok
millet ve
Milli kıyafeti
hakkında örnekleri verdim.

         
Şaşırarak
dinliyordu!

Burası
şehir merkezi, yöresel kıyafet günleri değil! Dedim.

***

Sizinkiler
de Almanya’ya gitmişler dedi!

Sen
hiç Almanya’da yaşarken, zeybek
kıyafeti ile gezen, beline yörük kuşağı bağlayan, Kafkas elbiseli ve ya
Karadeniz yöresine ait kıyafetlerle gezen bir Türk görüp ve ya duydun mu dedim!

         
Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.

Yaşı
60 dan fazlaydı, belki yetmişten de!

Bak
amca, zaten varlığınızın uzayan süresi ülkemiz için hem ekonomik hem de sosyal olarak büyük sorun oluşturuyor,

Üstüne
bir de sizin Suriye’de  Afganistan’da
yaşıyormuş gibi davranışlarınız, yaşantı tarzınız, kıyafetlerinizi buraya
taşıma gayretiniz, bu sorunu içinden çıkılmaz bir hale getiriyor,

Siz
Suriye de yaşarken başka ülkelerden sizin isteğiniz dışında gelen göçmenler
sizin burada giyindiğiniz gibi kendi yöresel kıyafetleri ile dolaşsa hoşunuza
gider miydi diyerek,

Böyle
devam ederseniz, sürekli dışlanırsınız diye
nazikçe uyardım.

***

Ülkemizde
yaşayan sadece ev alarak vatandaşlık alan zengin Araplar var onlarda çarşıya da
deve ile mi gelsin, deyince

 

         
Gülümseyerek,
haklısın hiç böyle düşünmemiştim dedi.

 

Bizim
de aykırı davranmamamız lazım deyince ben
de mutlu oldum.

Madem
gitmek istemiyorsunuz, kalmak için gayret etmelisiniz diyerek, selamlayarak yoluma devam ettim.

***

Demem
o ki; Almanya’nın bizden talep ettiği işçiler ülkelerine gelince çabuk uyum
sağlasınlar diye ön kabulden geçen gurbetçi adayları daha Türkiye de iken kurslara
ve eğitimlere tabi tutuldu.

Almanya
ve yaşantıları hakkında bilgiler verildi.

Kendi
ülkelerine giriş yaptıklarında da bu eğitimler bir müddet devam etti.

Hatırlayın
Almanya otobüsünde ki kravatlı fötr
şapkalı Türkleri!

Kaldı
ki Almanlar kuralları olan, disiplinli ve kuralları iktidar değişince
değişmeyen bir ülke ve bizler de göçebe bir kültüre sahip olduğumuz için
gittiğimiz coğrafyalara çabuk adapte olan “diğer
Asyalı milletlere nazaran”
Batı medeniyetine uyum sağlaması daha mümkün bir
milletiz.

***

Birde Arapları düşünün!

Konuşmalarını,
aile yapılarını, üslupları, gırtlak yapılarını, toplu yaşam içerisinde ki
davranışlarını, bedevi kültürünün ve çöl ikliminin onların yaşantısında ki
izlerini!!!

Bizim
vatandaşımız olup ta, yurt dışında büyük şehirlerde uyum sorunu yaşayanların
çoğu da Arapların akraba toplulukları!

Varın
gerisini siz hesap edin!

Herhangi
bir eğitim ve adaptasyon sürecinden geçmeden sınırı aşanın geldiğini de varsayarsak,
bu sorun ülkemizin geleceği için, ekonomik
istikrasızlıktan da, dış güçlerin varlığından da büyük bir sorun!

Ve
maalesef bu sorun çığ gibi büyüyerek geliyor, üstümüze üstümüze!!!

Bakalım
şu meşhur 2023 ve sonrası ülkemiz nelere gebe!

***

Hayırla gelir inşallah.

Selam
ve dua ile.