Şeyh Mesnevî

116

 

 

 

Kitap sahibi mürşidin ilhamî kitabını;

Ara bul.

Ebediyyen varol.

Böyle bir kitabı olan zat;

Ölmüş bile olsa,

Olmuş sayılmaz vefat.

Çünkü Hz. Pîr buyurdu:

“Ba’d’ez mâ Mesnevî şeyhî mî koned.”

“Bizden sonra Mesnevî şeyhlik eder.”

Zira kitabı olan Ârif; yaşar eserinde, konuşur eseriyle.

Okumakla kitabını;

Her zaman seninle, senin olduğun yerde;

Berabersin vakitli vakitsiz.

Ne sen usanırsın ondan, ne o bıkar senden.

Sağ olsaydı;

Böyle teklifsizce, hem-hâl olabilir miydin?

Her an, her yerde, her şekilde rahatsız edebilir miydin?

Oysa açtığında kitabını; sorarsın, konuşursun çekinmeden.

İstediğin zaman, istediğin kadar, istediğin yerde.

Onunlasın fikirde, zikirde.

Farkında olursan eğer, o senin yanında.

Seni duyup görmekte, takdir etmekte.

Yeter ki farkında ol, teslimiyet göster.

Gönül kapılarını sonuna kadar aç;

“Dünyayı kesben değil, kalben terk et.”

Diyen gibi, dünyadan kaç.

Öyleyse bir mürşit ara;

Olmasın yüzün kara!

Düşmeyesin manen dara.

Görünür işte o zaman;

Peşinde koştuğun kara.

Ne âlâ ne âlâ.

Olursun mes’ûd ebedâ.

Mesnevî Mürşittir sana.

İç o kaynaktan kana kana.

Lüzum kalmaz artık,

Demeye “Hel min mezid?”

Çünkü kahrolur, nefis denen Yezid.

Olma yolundasın artık, Bistamlı Bayezid.

Tez elden düş bu ize.

Dal artık ma’rifet denen denize

“Yol varsa budur; bilmiyorum başka çıkar yol.”

Cennet de geri kalır isteğinde;

“Bana seni gerek seni.”

Dedirir, ilâhî yolun eteğinde.

Çünkü:

O’nu bulan, neyi kaybeder sanki,

O’nsuz kişi neyi kazanmış olur ki.

 

 

 

 

Önceki İçerikPeygamberler Şehri Kudüs (5)
Sonraki İçerikAt binen, yüzen, okuyan ve düşünen, hâline şükreden beden engelli; adının manası karakterine, şahsiyetine yansımış Alperen Alper Diyor ki: ‘Paralimpik Olimpiyatlarda altın madalya kazanmaya azimliyim’
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.