Yapılaşma Anlayışımızdaki Yanlışlarımızdan Birisi Üzerine Değerlendirme

99

Bu başlığı kullanmamın sebebi bir tanıdığımın bana gönderdiği aşağıda gördüğümüz fotoğraftır. Bu arkadaşım bana fotoğraftaki yapının kaç kat olduğunu sormaktadır. Gördüğünüz bu yapı ticareten 4 kattır. Ama imardan verilen ruhsat ve uygulamadaki mimari bilgilere göre ise iki buçuk kattır. Bu yapı sebebiyle  şehirlerimizdeki yapılaşma anlayışımızı sorgulamak istedim.

1990 yılında, şehrimizin o yıllarında çevre şartlarındaki olumsuzluklar sebebi ile İzmit merkezinin oturulamaz hale geldiği düşüncesinde idim. Arabalarımızın park sorunu, denizin kokusu, kışın daha da aratan hava kirliliği, çocuklarımızın ve bizlerin istifade edeceği sosyal alanların çok azlığı, E 5 deki aşırı gürültü gibi durumlar daha uygun bir yere taşınmamızı düşündürüyordu. Hangi mahallede, beldede yerleşebileceğimizi araştırır iken imdadımıza o yıllardaki Bahçecik Belediye Başkanı Sn.İbrahim Gencer yetişmişti. Beldesi,  şehrimizin doğal güzellikleri bakımından cazip, şehre yakın, çevre sorunları olmayan, doğal  zenginliği  ile güzel  bir belde idi. Bahçecik beldesinin doğal dokusuna uyumlu, bahçeli evler yapmamız şartı ile yardımcı olabileceğini bildirmişti. Bizim istediğimizde buna uygun olduğu için 27 arkadaşımızla Bağevleri Kooperatifini kurduk. Damlar mahallesinden 28 dönüm arazinin satın alınmasında onun teşviklerini şükranla hatırlarız. Üyelerimiz içinde emekli valimiz rahmetli  Sn.İhsan DEDE, İzmit’imizin sevilen hekimlerinden rahmetli  Dr. Şefik Postalcıoğlu, uzun yıllar SSK  hastanesi  başhekimliği yapmış olan Dr. Kemal Cebeci gibi şehrimizin bilinen, sevilen 27 arkadaşımız ile, o günler için, o mahallede örnek olabilecek 27 ev yaptık. O güne kadar mısır tarlası olan mahallemiz, şimdi her birimizin diktiği ağaçlar sayesinde bölgenin en yeşil dokusu olan güzel  bir yerleşim yeridir. Sosyal donatıları ile çocuklarımız güvenli oyun ve oyalanma alanlarına kavuşmuştu. Gelen misafirlerimizin arabaları dâhil her birimizin arabaları için de otopark sorunu da yoktu. Yani hem yeşili koruyup, çoğaltan; hem de çevreye örnek olan bir yerleşim yerini ortaya koymuştuk.1995’lerden beri orada oturmaktayız  ve 99 depremini de sorunsuz bir şekilde orada yaşadık.1999 depreminden sonra bu bölgemiz, şehrimiz insanları için yerleşim yeri arayışında cazibe merkezi haline geldiğinden gerek yerli halkın kendileri ve yakınları, gerekse bu arayıştaki insanların  yaptığı bahçeli 1-2 katlı evlerin bulunduğu  bir belde olmuştur. Daha sonraki Belediye Başkanımız Sn.Doğan  Erol’un ve şimdiki  Başiskele  Belediye Başkanımız Sn. Hüseyin Ayaz Beyin,  özellikle Bahçecik-Yeniköy bölgesindeki yapılarda bu özelliğin sürdürülmesi  ve korunmasında, gerekli  titizliği bu güne kadar göstermeleri sayesinde, beldemizin ve ilçemizin yerleşim arayışında tercih edilen bir belde kalmasında etkileri çoktur.

Son dönemlerde ise bölgemizde, arsa fiyatlarının artmasından dolayı, maliyetleri düşürmek için, yapılan evler de bitişik evler,  çatı dubleks ve zemin dubleks evler, şimdi de bu fotoğraftaki gibi ev mi-apartman mı olduğu belli olmayan inşaatlar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir.Bu yapılar arasında ilçemizde bağımsız ev tipinde Defne Evleri, Yakut Evleri,   Bahçeada  evleri gibi çevre ile uyumlu; çok katlılarda da  Kullar bölgesindeki Evimiz Pekdemir, Alan inşaatın Yuvacık Beldesindeki Panorama sitesi,Karşıyaka  Beldesinde Kolaylı Sitesi  gibi  sosyal imkanları oldukça iyi ve çevre ile uyumlu güzel örnekler  olduğu gibi,sosyal donatıları çok yetersiz, mimari zorlamalar ile daha çok ev yerleştirildiği  için otopark-oyun alanı ve yeşili yeterince olmayan yerler de yapılmış ve yapılmaktadır.

Şehirlerin gelişip güzelleşmesinde, sosyal amaçlı alanların  kullanılabilir olmasında, doğal güzelliklerin  korunup  muhafaza edilmesi  ve arttırılmasında tabiidir ki yöneticilerin sorumluluğu önceliklidir. Ama bu yetmez. Bölge halkının ve bu bölgeye gelen-gelecek olanlarında bu duygu ve düşünceye uyması, katkı  vermesi gerekir.Yalnız  güzel  bina yaparak bunu sağlayamayız.Yapılarla birlikte otopark, oyun alanları, dinlenme yerleri gibi diğer ihtiyaçları da önemseyen,doğal dokuyu olabildiğince koruyan  ve çevreye uyumu olan bir yapılaşma anlayışında olmalıyız.

İlçemizin Başkan ve yerel yönetiminin ‘7 yıldızlı ilçe-Başiskele’ sloganı  çerçevesinde güzel işler yaptığını biliyor, görüyor ve ilgilileri takdir ve tebrik ediyorum. Ama bu fotoğraftaki gibi ve daha başkalarının da olduğu, ilçemizdeki yapılaşma anlayışına uymayan, çoğalmaları halinde 8-10 yıl sonra bu bölgede yaşayan insanlar için pişmanlık sebebi sayılabilecek ve bölgemizdeki cazibeyi yok edecek yapılaşmalar da  maalesef mevcuttur. İlgililerin biraz daha dikkatli ve dirayetli olması yanında yapılaşma işi ile uğraşan mimar, mühendis ve ilgili iş adamlarımızın da bu konulardaki hassasiyeti önemlidir.

İyi ve güzelliği de; kötü ve çirkinliği de biz insanların yaptığını unutmadan mutlu bir geleceği hep beraber inşa edelim.