Türk atmosferinin Meksika kanadındakiler ile coğrafyadan yavaş yavaş yitenleri bu bölümün konusu.
105 – Meksika Türkleri / Türkîleri: Osmanlı’nın son (II.Abdülhamit ve İttihatçılar) ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde Meksika’ya özel ilgi göstermişiz. Bilhassa Meksika Büyükelçimiz Tahsin Mayatepek, Atatürk’ün direktifleriyle çeşitli ilmî araştırmalarda bulunmuştur.
Aztek, Toltek, Olmek, Miştek, Zapotek, Tepehuan, Nahuat, Maya vb. yerli gurupların önemli bir kısmıyla bir kültür akrabalığımız var. Bir önceki maddede ele alınan ve toplamda 50 milyonluk bir nüfus barındıran Kızılderili / Yerli kütlesinin 3 ilâ 10 milyon arasındaki kısmını ülke ülke ayırmadan Türkler / Türkîler listemize dâhil ettik.
120 milyonluk nüfusunun % 60’nı oluşturan Mestizo yani Beyaz (Avrupa) & Yerli melezi insanlar içinse biyolojik test yapacak halimiz yok. Sadece bu ülkeyi 100 yıl önceki gibi hususen ilgi alanımıza alalım, yeter. Nitekim biz aldık. Bkz: Özel Statülü Ülkeler (II.Cilt / Strateji Havuzu s.318)
Bundan başka Meksika’da 1 milyonu aşkın (1.100.000) Ortadoğu göçmeni var ve bunların yarım milyona yakını (400.000) Arapça konuşabiliyor. Osmanlı’nın I.Dünya Savaşı’na girmesi nedeniyle işgale uğrayan Lübnan, Suriye, Filistin, Irak ve Arnavutluk ile Kıbrıs gibi yerlerden göç eden Osmanlı vatandaşları Başkent Mexico City, Baja California, Coahuila, Tamaulpas, Nayarit, Veracruz, Durango, Chihuahua gibi kentlere yerleşmişler. Hatta Sinaloa/Sinaloya gibi Ortadoğu ismi taşıyan şehirler kurmuşlar.
Halen Nadir, Hayek, Ali, Sabah, Mansur, Harp, Esper, Magana, Kahveci gibi soyadlarını taşıyorlar ve Meksika’nın iş ve sanat dünyasında, medya ve siyasetinde çok etkililer. Bu insanlar dinsel olarak da çok renkli; Marûnî, Müslüman, Ortodoks, Musevî, Katolik.. Hatta bir ara bizim Kars’a da Rusya’dan gelen Malakanlar bile var ve etnik olarak Meksika’ya ayrı bir renk katıyorlar.
106 – Kayıp Türkler: Bunlar kimliğini kaybeden yada asimile olan Türkler değil coğrafyadan kazınan Türklerdir. Hem de 20’nci yy’da. Mora veya Basarabya’da 2 yada 3 asır önce yitenler de değil. Sadece 100 yıllık zaman diliminde sessiz sedasız kaybedilenler konumuz. Örneklerimiz:
- Ermenistan Türkleri – Ermenistan’ın 1917’deki kuruluşundan itibaren etnik
temizliğe tutulan Türkler. Ermeniler hem bir yandan soykırım mağduru rolünü oynadılar hem de 1989 yılına kadar yaptıkları baskı, zulüm ve katliamlarla ülkelerindeki Azeri ve diğer Türkleri sıfırladılar.
Bir zamanlar Ermenistan’ın Zengibasar, Vedi, Basarkeçer, Amasya ve Erivan şehirlerinde 300 bin Türk yaşıyordu. Bir zamanlar başkent Erivan da Revan adıyla bir Türk şehriydi.
- Girit Türkleri – 1897 yılı toplu katliamından kalanlar 1908 yılında Girit’in bir oldu
bittiyle Yunanistan’a bağlanmasıyla adayı terke yada ölüme zorlanmışlardır. Her şeye rağmen tutunmayı başarabilenler ise 1923 Mübadelesiyle canlarını kurtarma yoluna gitmişlerdir.
Koca adada bugünkü Türk varlığı dinleri değiştirilerek tutunabilmiş çok az kişiyle ifade ediliyor. Türkiye’deki Girit Türkleri ise daha yeni yeni (1999) bir Kültür ve Dostluk Derneği (giritturk.org) etrafında örgütleniyorlar.
- Oniki Ada Türkleri – Trablusgarp Savaşı’nda geçici İtalyan işgaline uğrayan,
ardından 1947’de Yunanistan’a bırakılan 12 Ada; bilhassa Rodos, Midilli, Sisam ve İstanköy’de onbinlerce Türk bugün kayıp haldedir.
Kriz içindeki Yunanlılara 15 adayı bir şekilde verdik de utanmasalar elimizdeki numunelik 2 adayı da isteyecekler. Biz de dostluğun hatırına ‘lafı mı olur’ kabilinden sunacağız haniyse.
- İtalya Türkleri / Etrüskler – Türk Tarih Kurumu Başkanlarından Prof. Dr. Yusuf
Halaçoğlu; Etrüsklerin MÖ 5.yy’da Anadolu’dan gittiklerini ve DNA testlerine göre % 97 Türk asıllı çıktıklarını beyan eder. Futbolcu Barzagli’den Dışişleri Bakanı Terzi’ye kadar isim, Tarquina’dan Tyrhen / Tirhen Denizi’ne kadar coğrafî terim ve Romus-Romulus’tan Sicilya’daki Mafya Ailelerine kadar kültürel etkileşim incelemeleriyle 59,9 milyonluk nüfusuyla Dünyanın 9. Büyük ekonomisi olan İtalya’daki kayıp boylarımızı bulma yolunda birkaç adım atmış oluruz.
- Gregoryen Kıpçak Türkleri – Gregoryenliğin kurucusu Aziz Gregor’un Kıpçak
Türklerinden olduğu kabul edilir. Güney Kafkasya hem İskit, Aktaş, Sabar, Hazar, Kıpçak, Selçuklu, İlhanlı, Celayir, Akkoyunlu, Timur devletlerine mekân olmuş; hem de Kıpçaklar başta olmak üzere Hıristiyan / Müslüman Türk toplulukları yörede kurulan diğer devletlerin de askerî ve idarî yönetiminde başrol oynamışlardır.
Karabağ, tarihte Oğuz Yaylası olarak bilinir. Levon Panos Dabağyan, Ermenilerin Oğuz Boyu Bayındır kolundan olduğunu vurgular. Yakup Aygil (Agop Minasyan) da Turanlı Hıristiyanlar kitabında aynı kanaati paylaşır. Neticede Ermenilerin soyadlarındaki ‘oğlu’ anlamındaki -yan takısını çıkarırsanız Kıpçak/Türk kültürünün etkileri daha iyi gözlenebilir. Öyle ya; hem Türk düşmanlığında kafaya oynayacaksınız hem de isimlerinizin yarıdan fazlası Türk izi taşıyacak.
Dahası Hemşince diye bilinen Ermeni harfli Kıpçak Türkçesi, bunun tarihî ve ilmî delillerindendir. Hemşinliler ve Laz Ermenileri gibi tabirlerle nitelenen insanlar fizyonomiden kültüre, geleneklerden geçim şekillerine kadar Kuman-Kıpçak mirasıdır.
- Bulgarya Türkleri – Millî kimlik kültürel kodlarla şekillendiği için Bulgarlar; Büyük
Bulgarya, İtil Bulgar, Tuna Bulgar gibi Türk Devletleri kurmasına ve Kurum Han, Asparuh Han, Omurtag Han gibi Türk Hükümdarları çıkarmalarına rağmen kendilerini Türk saymadıkları için biz dahi saymıyoruz. Devrimci-yazar Karavelov’dan ünlü futbolcu Berbatov’a hatta şimdiki Cumhurbaşkanları Plevneliev’e kadar Türk izleri Bulgar toplumunda çok belirgin olsa da oradaki Osmanlı bakiyesi 800 bin ilâ 1 milyon arasındaki nüfusumuz haricindeki 7 – 7,2 milyonluk Bulgar nüfusunu Kayıp Türkler hanesinde sayıyoruz.
- Kore Türklerİ – Hunlar dâhil ilk Türklerin sarışın, gök gözlü, beyaz tenli oldukları ve
Korelilerle karıştıktan sonra bugünkü çekik (kısmen) kara gözlü, elmacık kemikli, buğday tenli Türk tipinin oluştuğu genel kabuldür.
Ural-Altay Dil Ailesinden olan Kore Dili gibi Kore kültürü de Türklere yakındır. Kore Savaşı’nda Türk askerlerinin Koreliler için gösterdiği fedakarlık ve kahramanlık 20.yy’daki bağlarımızı tazelemiştir. Hatta bazı yazarlar, 1953-56 yıllarında oraya giden Türklerle yerli Korelilerin evlilikleriyle bugün birkaç yüzbinlik bir topluluğun bulunduğunu belirtseler de henüz doğrulanmamıştır.
Sakhalin Adası’daki Kor-yak’larla da akraba olan Kor-e’nin Kuzey ve Güney, toplam nüfusu 75 milyon olup ekonomik büyüklük olarak 14. sıradadır. Kıdemli Kayıp Türklerimiz için Asya Ligi ve Birleşik Kore projelerimiz var.
Soyadını bile o bölgedeki Maya-tepesinden almıştır.
Az’lar yada Azt’lar Asya’ya isim veren As’lar yada Ast’larla ne kadar akraba, merak konusu. İzmit Körfezi’nin İstanbul’dan bile önce kurulan (MÖ 8.yy) liman şehri Astakoz’un da hem Ast’larla hem de Aztek’lerle ilgisi de araştırılmaya değer.
Sina-loa (Sina-kent), nüfus 3 milyon
İstanköy (Kos) Adasında numunelik 1-2 bin kadar Türk yaşamaktadır (Turgay Cin – YTD ve www.barbaros.biz)
22 Mayıs 2012 Konferansı (Marmara Koleji)
Detaylar için bkz. Murat Adji’nin 2 güzide çalışması: Kaybolan Millet ve Kıpçaklar
Konferansları ve Türkiye Ermenileri Tarihi
Laz ve Lezgiler de Kıpçak kökenlidir.