Sen İzmit’i Seyret Yar Ben de Seni

284

Başlığı okuyan Sivaslı hemşerilerimiz hemen kızmasınlar. Türkülerini aşırmıyor, bir yazılık ödünç alıyorum sadece. Bu satırların yazarı da İzmit’i bir İzmit türküsüyle anlatmak isterdi ama İzmit’i anlatan bir türkü yok maalesef. TRT arşivinde 3 tane Kandıra yöresine 1 tane de Akmeşe’ye ait bir türkü var. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin derlediği 22 türküden oluşan 2 CD’lik bir çalışma var. Bunların çoğu oyun havası niteliğinde türküler ve hiçbiri İzmit’i anlatmıyor. Bu arada yar ile beraber çıkacağımız bir kale de yok zaten. Son cümlenin anlamını Sivaslılar ve yazının başlığına konu türküyü bilenler anladılar.

Yahya Kemal Beyatlı o meşhur şiirinde diyor ya hani “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” diye. Muhtemelen İzmit’in, Başiskele’nin veya Gölcük’ün bir tepesinden bu şehre baksa benzer bir şiir de İzmit için yazardı.

Daha önce başka yazılarımda da ifade etmiştim. Bir kere de burada tekrar edeyim. Ben, İzmit’i makyajla kocakarıya çevrilmiş bir afet-i devrana benzetiyorum. Coğrafi olarak dünyanın en güzel konumlarından birine kurulmuş ancak öte yandan on yıllardır plansız şehirleşmenin kurbanı olmuş bir şehir. Şehre genel olarak baktığınızda –birkaç tarihi eser haricinde- ne mimari var ne de estetik bir dokunuş.

Daracık yollar, bir otomobilin zor geçtiği sokakların etrafına yığılmış her biri birbirinden kötü binalar, hala belli bir düzene oturmamış ve hala neredeyse köy minibüsü tarzı gerçekleştirilen toplu taşıma sistemi. Koca şehre İstanbul’un hurdalığı muamelesi gösterilerek gerçekleştirilen bir sanayileşme süreci.

Güzelim şehir tüm bu özensizliğin, tüm bu hoyratça muamelenin neticesinde kimliğini kaybetmiş, vizyonunu kaybetmiş, daha da kötüsü ruhunu kaybetmiş. Müstesna istisnaları dışında şehrin yerlileri akvaryumdaki balık misali nerede yaşadıklarının farkında bile değiller. Şehirde neyin eksik olduğunu, şehrin neye ihtiyacı olduğunu bilmiyor ve bilmediklerini de hiç kimseden talep de etmiyorlar. Hala İzmit’in bir Anadolu kasabası olduğu zamanlarda yaşıyorlar. Halbuki bu kent artık 2,5 milyonluk bir metropol ve bir metropolün sahip olduğu / olacağı problemlere, çözümlere ve icraatlara ihtiyacı var.

Bu şehrin ciddi bir trafik sorunu var, bu şehrin ciddi bir otopark sorunu var, İstanbul’un dibinde yaşamasına rağmen bu şehrin ciddi bir kültürel faaliyet sorunu var, bu şehrin toplu ulaşım sorunu var, bu şehrin ülke ekonomisine sağladığı katkının büyüklüğü oranında gelirden pay alamama sorunu var ve daha nice sorunları var. Üstelik bu sorunlar gitgide daha da büyüyor ve bugün neşter vurulmazsa yarın daha da çözümsüz hale gelecek.

Bu şehrin artıp şöyle bir silkinip kendine gelmesi, bir vizyon ve ruh kazanması lazım. Aksi halde çok yakın gelecekte İzmit “yaşanamayacak şehir” haline gelecek. Tüm coğrafi güzelliğine rağmen “kaçılması gereken şehir” haline gelecek. Ve daha da beteri “mutsuz şehir” haline gelecek.

Gelin hep birlikte bu şehri önce gerçekten çok sevelim. Şairin İstanbul’u sevdiği gibi sevelim. Bu şehre bir ruh katalım, şehrin çehresini değiştirelim. Bu şehir, hayatımızda ortaya koyduğumuz en güzel eserimiz olsun. Ömrümüzün geri kalanında İzmit’in tepelerinden eserimizi yani bu güzel şehri yâri seyreder gibi seyredelim.

Önceki İçerikUmudu Sakla Döneceğim
Sonraki İçerikİzmir ve Derin Siyaset!
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.