Öz Belli Değil

71

 

Mevsimler değişmiş, hâl başkalaşmış;
Bahar belli değil, yaz belli değil.
Herkes tüyü düzmüş, kıl başkalaşmış;
Ördek belli değil, kaz belli değil.

Çeşmeden su akmaz, altından kurna;
Sılaya uçmuyor şu garip turna,
Davullar patlamış, kırılmış zurna;
Oyun belli değil, saz belli değil.

Her ağızdan ayrı bir söz çıkıyor,
Ama gözler tek ağıza bakıyor,
Âkil sofra gözler, deli sekiyor;
Mimik belli değil, söz belli değil.

Kimi geri dönmüş, şaşırmış yolu;
Kimi dala çarpmış, kırılmış kolu;
Bu yol, sarhoş olmuş başlarla dolu;
Ayak belli değil, iz belli değil.

Gönül şeyhi bilir, şeyh de her şeyi;
Takmış arkasına efendi beyi,
Kuşatmış şehiri, ilçeyi, köyü;
Niyaz belli değil, naz belli değil.

Sular akmaz olmuş taştan aşağı,
Kartal yere inmiş kuştan aşağı,
Pis koku yayılmış baştan aşağı,
Kireç belli değil, tuz belli değil.

Karabudak söyler, görmez göz gözü;
Horoz çok olunca duymaz söz sözü,
Nefisler kabarmış, bilmez yüz yüzü;
Kabuk belli değil, öz belli değil.