Muhalif Bir ‘Meczup’tan Tavsiyeler

49

* Ev sahibi olmayanın yanında ev konusunu açmayınız.
* Zaafını bildiğiniz insanları zaafları üzerine gitmeyiniz.

* Çocuğu olmayanların yanında çocuk konusunu açmayınız.
* Zaaf sahibi olan insanların zaaflarını yüzlerine vurmayınız.

* Oruçlu olanın yanında oruçsuz olduğunuzu hissettirmeyiniz.
* Hayatta hep “Evet” diyenlerin yanında, siz “Hayır” dememeyi deneyiniz.

* Parası olmayan kişinin yanında veya onunla para konusunu konuşmayınız.
* Telefon numaranızı sık sık değiştirmeyiniz. Küçük hesaplarla uğraşmayınız.

* Randevularınıza muhakkak sadık kalınız ve toplantılarınıza vaktinde geliniz.

* Birlikte olduğunuz insanlar içinde, onların yüzüne karşı burnunuzla oynamayınız.

* Size değer verip e-posta gönderenlere, sadece bir kelime ile de olsa, ‘teşekkür’ ediniz.

* Oruçsuz olduğunu bildiğiniz birinin yanında oruçlu olduğunuzu mümkün ölçüde
belli etmeyiniz.

* Hangi kademede olursa olsun, size hizmet edenlere teşekkür ediniz ve onları
unutmayınız.

* Anne veya babası yeni vefat etmiş insanların yanında “anne-baba“dan
bahsetmeyiniz.

* İnsanların duymak istemediklerinden ve rahatsızlık duydukları konulardan
bahsetmeyiniz.

* Resmî eğitim almamış kimselerin yanında resmî eğitimli olduğunuzu
hissettirmeyiniz.

* ‘Kilolu’ veya ‘şişman’ olanların yanında “rejim yapma” ve “kilo verme” konusunu açmayınız.

* Resmî bir unvan sahibiyseniz, bu tür unvana sahip olmayanların yanında
unvanınızı kullanmayınız.

* Zaman zaman mezarlıkları ziyaret ediniz. Ölülerin canlılara verecekleri pek çok ders olduğunu unutmayınız.

* Şimdi benim yaptığım gibi, kendinizin yapmayacağı/yapamayacağı bir şeyi başkalarına nasihat olarak vermeyiniz.

* Kendisine şaka yapılmasından veya yanında başkalarına şaka yapılmasından
hoşlanmayanların yanında şaka yapmayınız.

* Üniversite sınavlarına girip sonucu öğrenen öğrencilere, kendileri söylemedikleri sürece başarılı olup olmadıklarını sormayınız.

* Misafir gittiğiniz evde, ev sahiplerinin hassasiyetlerini gözetiniz; kurallarını
anlamaya çalışıp, eşyalarını onların kullandıkları gibi kullanınız.

* İnternette sörf yaptığınız bir anda sizi ziyarete gelen insanlarla konuşurken, muhatabı unutup, sık sık ekrana bakma nezaketsizliği göstermeyiniz.

* İşsiz, iş arayan ve her türlü çalışma şartlarında çalışmaya razı olduğu halde iş bulamayan birinin yanında, kendinizin çalıştığı yerin çalışma şarlarının kötülüğü hakkında şikâyetçi olmayınız.

* Her türlü iş veya eylemde, kendinizden yaşça veya makamca büyük veya küçük
olsun, yakınınızdaki dost ve arkadaşlarınızla, muhakkak istişare ediniz. Bundan
hiçbir şey kaybetmez, aksine çok şey kazanabilirsiniz.

* Telefon açtığınız kişiye kendinizi tanıtarak konuşma başlayınız. Herkesin, sizin telefon numaranızı telefon hafızasında tutma mecburiyeti olmadığı gibi, sesinizi tanıma mecburiyetinin de olmadığını biliniz.

* Yemek yiyip sohbet ettiğiniz insanlar içinde, onlara karşı, parmak veya kürdanla dişlerinizi kurcalamayınız. Yemeklerden sonra kürdanı veya parmağınızı dudaklarınız ya da dişleriniz arasında gezdirerek, “gösteri” yapmayınız.

* Cep telefonu ile birisini aradığınızda ısrarla ve uzun uzun çaldırmayınız. Bir
müddet sonra tekrar arayınız, ancak bu defa da cevap verilmiyorsa, bir daha
aramamaya gayret ediniz. Hele hele, bir başka numara kullanarak ulaşmayı
hiç denemeyiniz.

* Eğer cep veya evinizin telefon numarasını değiştirdiyseniz, bunu dost ve arkadaşlarınıza hemen bildiriniz. Yoksa onlara saygısızlık etmiş olursunuz. Ancak, dost ve arkadaşı olmayanlar veya arkadaş ya da dost edinemeyenler için bu konuda her hangi bir şey söylemek anlamsızdır.

* Kader birliği yaparak, birlikte yola çıktığınız arkadaşlarınızla, yolculuk esnasında, ekibin başkanı ve yetki verilmiş tek otoritesi olsanız dahi, sık sık istişare etmekten kaçınmayınız. Böyle bir davranıştan hiç bir şey kaybetmeniz söz konusu olmayacağı gibi çok şey kazanacağınız muhakkaktır…

* Toplantılarda telefonlarınızı muhakkak sessiz ya da titreşim pozisyonuna alınız. Arayanı, toplantı sonunda siz arayınız ve bunu bir prensip ya da alışkanlık haline getiriniz. Toplantı esnasında, elinizle telefon ahizesini siper yaparak, mevcut insanları dikkate almayarak ve onların meraklı bakışları altında, masa altına eğilerek ve fısıltı halinde, konuşma nezaketsizliğini göstermeyiniz.

Âhh, ah…

Böyle yapılsa ne kaybedilir ki?