Mücadele Gücü

59

Nereye gitsem, kiminle konuşsam şikâyet, moraller bozuk, canlar sıkkın, gelecekten ümitsizlik, gelecekte ne olacağını bilememenin getirdiği bir üzüntü herkesi sarmış, sarmalamış bulunmaktadır.

Hem de öyle bir belirsizlik, toplumu kucaklamış bulunmaktadır ki; sağlığı iyi olan, işi iyi olan, iktidara yakın düşünenler bile geleceği bilememek sarmalına takılmış bulunmaktadır.

İnsanlarla konuşuyorsun, bazı gelişmeleri ve bazı yanlışları sıralıyorsun, evet onda haklısın ama diye söze başlıyorlar. Yani, hataları gören ama, bu hataların henüz nelere mal olacağının tam fakına varamayanlar bile, bir belirsizliğin ve bir açmazın içine girdiğimizi zımnen de olsa kabul ediyorlar.

Anketleri, manketleri boşverin siz.

Ülkenin meselesi, Türk Milleti’nin meselesi anketleri, rakamları, partileri, ideolojileri, grupları, menfaati, şahsî hesapları, barış yutturmacalarını, teröristlerin kendi aralarındaki hesaplaşmaları filan çoktan geçmiş bulunmaktadır.

TOPLUMUN MORALİ BOZUK, TÜRKÜN CANI SIKKIN.

Bu mesele, parti, marti meselesi değildir.

Türkiye’nin en başarılı, en çalışkan gençleri ile konuşuyorum. Ülkeden ümitlerini kesmiş bir tavır içerisindeler. Onlara moral vermek için bayağı dil döküyorsun.

Bakın, bir toplumda, bu kadar morali bozuk insanın varlığı, o toplumun geleceğinin çok tehlikeli bir noktaya geldiğinin en açık işaretidir.

Ortada ülkem, toplumum ve Türk Milleti adına söylenecek iyi hiçbir şey kalmamıştır.

Bu ülkenin Başbakan Yardımcısı’nı dinleyip, canı sıkılmayan kaç AKP’li var acaba?

Sürekli bu can sıkıcı ifadeleri bir merkezden alırcasına kullanan bu yardımcının üstü olan Başbakan sadece o kişiyi zaman zaman tevil ederek işi kurtardığını mı zannediyor?

Buna İyi Polis – Kötü Polis oyunu denmez de ne denir?

Ülkeyi yöneten, yönettiğini iddia eden gücün içerisinde bir tane bile, ne oluyor yahu diyecek bir babayiğit yok mu?

Yine iktidarda kalın, ama, yaşanmaz hale gelinen ülkemizde Türk Milletine sahip çıkacak bir veya birkaç kişi bile mi yok?

İktidar dışı güçlerin, inandırıcılıkları, topluma bir şeyler veremeyecekleri artık açıkça göründüğüne göre, çözümün nerede olduğu da açıkça görünmektedir.

Şimdi gelelim yazının başlığını açmaya:

Evet, durum ülkede, aynen söylediğim gibi.