Bir muhalefet partisinin görevi, iktidar yanlış yaptığında onu eleştirmek ve kamuoyu önünde doğruları önüne koymaktır. Bunun başka şekli, muhalif parti için düşünülemez. Eksikleri yanlışları milletin gözünün önüne serecek ki, iktidar alternatifi olabilsin.
Ama gelin görün ki, elli yıla yakın siyasi hayatımda ilk defa bir muhalefet partisi (MHP ve onun genel başkanı); adı yolsuzluklara ve her türlü şaibeye bulaşmış bir iktidarın kanatları altına girmiş, diğer muhalefet partilerine saldırıyor.
Hem de ne suçlamalarla. İlk zamanlarda sadece CHP’sini suçlardı şaşardık bu nasıl iş diye. Ama gelin görün ki İYİ Parti kurulduktan sonra saldırının cephesi genişledi, eleştirinin dozu kaçtı kin ve nefrete dönüştü.
Saldırdığı kişiler, bir zamanlar kendi partisinde Millet Vekilliği, Meclis Başkan Vekilliği yapmış insanlar. Peki, bunlar bu kadar ağır suçlamalara ve hakaretlere layık insanlarsa, sormazlar mı yıllardır neden bunları kendi partinin içinde barındırdın, yoksa büyük ortağının dediği gibi senide mi kandırdılar?
Eleştirilerin dozu bunlarla sınırlı kalmıyor. Bu defa Sayın Meral Akşener için toplanan imza sahipleri FETÖ suçlamalarıyla karşı karşıya bırakılmaya çalışılıyor. Akıl ve mantık alacak gibi değil, bu suçlamaları yapan kişi hiç bilmez mi ki, suçluluk şahsilik esasına dayanır, benim kardeşimin FETÖ ile ilişkisi varsa onun suçuna ben neden ortak olayım?
Kaldı ki koltuğunun altına girdiğin büyük ortak, yıllarca FETÖ terör örgütüyle kol kola girmiş, birlikte Türk Ordusuna Ergenekon, Balyoz adı altında kumpas kurmuşlar, devlet dairelerini, yargıyı, ellerine geçirilebilmek için fırsat verilmiş. Sen bunların hiç birini görmezden gelecek, demokrasi için imza veren vatandaşını FETÖ ile suçlayacaksın. Bu nasıl akıl tutulması, bu ne gaflettir?
Peki, hem milli hem de yerlisiniz ya, bir de Türkiye’nin (BEKA)! Sorunu var ya; Yunanistan 2004 yılından bu yana Ege’de 18 Türk adasını işgal etti bu güne kadar söylenmiş tek bir sözünüz oldu mu?
Milli eğitimde yıllarca kıyım yapıldı, MHP’li veya CHP’li ne öğretmen ne de müdür kaldı, eğitimin seviyesi yerlerde sürünüyor. Bu konuda olsun söylenmiş bir sözünüz, meclise verilmiş bir önergeniz var mı?
Ya ekonomi; duvara tosladı… ekonomiden sorumlu devlet bakanı, Maliye bakanı imdat çığlıkları atıyorlar, yoksa sizi bu konular hiç ilgilendirmiyor mu?
20 Yıl önce tarım ülkesiydik, şimdi samanı Bulgaristan’dan, danayı Romanya’dan eti Sırbistan’dan alıyoruz. Allah aşkına yok mu edecek bir kelamınız?
Eğer yukarıda saydıklarımın hiç biri sizi ilgilendirmiyorsa, sahi siz siyasi bir parti mi, yok değilse büyük ortağın muhalefet terbiyecisi misiniz?
Elli bin Türk evladının kanına girmiş, PKK’nın meclisteki uzantılarının kimisinin elini sıktın, kimisini mahpus damından kurtardın da; onlara gösterdiğin hoş görünün onda birini verdikleri oylarla seni yıllarca sırtında taşımış insanlara göstermeyip üstelik birde: “Size mi soracaktım ne yapacağımı” deyip onları azarladın. Üstelik şimdi kalkmış FETÖ’cülükle yaftalıyorsun öyle mi?
Bütün bunlardan sonra ne söylenir bilmem ki: “Bu da geçer Ya Hu“!
Kalın sağlıcakla…