Etnik sorun Türk Milletinin bir sorunu değil, bazı yönetenlerin ve işbirlikçi malum marjinal çevrelerin sorunudur. Sorun, dışarıdan ısmarlama ve ithal bir mal gibidir. Etnik sorun, bölücü ve ırkçı terörü hak elde etmede doğal bir yöntem olarak kabul edenlerin varmak istedikleri hedeftir. Terör örgütünün tehdidi altında onun taleplerini karşılayacak ve şiddeti yatıştırmak için anayasa yaptırılıyor ve barış süreci sürdürülüyor. Çözüm ile çözülme birbirine karıştırılıyor.
Terör örgütüne ve teröriste pozitif ayrımcılık yapılıyor. Terör ve teröristin haklarını teslim etmek üzerinden ülke sözde çözüme zorlanıyor. Bu durum, demokrasinin teröre yenik düşürülmesi değil midir?
AKP Genel Başkan Yardımcısı sayın Mehmet Ali Şahin’in “Ya çözüm, ya bölünme riski arasında çözümü tercih ettik” sözü düşündürücüdür. Demek ki Türkiye son on senede, nereden nereye getirilmiştir. Anayasanın 66. Maddesinde Türk kavramı geçtiği için bunun ırkı işaret edeceği iddiası da temelden yanlıştır.
Anayasa’nın 66. Maddesindeki bu ifade hukuki vatandaşlık bağıdır. Antropolojik ve sosyolojik boyutların dışında kimlik ele alınmaktadır. Alman veya Fransız kavramları, Almanya ve Fransa’da ırk ve etniklik çağrışımı mı yapıyor ki, bazıları Anayasada Türk kavramı kalırsa; kendisini Türk hissetmeyen 10-15 milyona ayıp olmaz mı diyebiliyor. Araştırmalar ise tersini ortaya koyuyor.
Türk, sadece bir kavmin adı değil; Anadolu’da, Balkanlar’da ve Avrasya’daki kültür birliğinin mührüdür. Bu birliği bozmak için, Türkiye’de Türk ile uğraşılıyor. Milliyet ve milli kimlik etniklik seviyesine indiriliyor. Türk, milli kimlik ve milliyetin adıdır; etnik sıfatlarla mukayese edilemez ve eş anlamlı kullanılamaz.
Bir milliyetin içinde farklı etniklikler bulunabilir ama milliyet etnikliklerle rakip konuma sokulamaz. “Ne yapalım herkes Türk mü olacak ?” sorusu akıl ve mantık dışıdır. Açık bir cehalet örneğidir. T.C. Devleti ve Türk Milleti var oldukça, vatandaşlarının sıfatı Türk‘tür.
Almanya’daki Neonazi davası dolayısıyla Sayın Bülent Arınç “Türk basınına ambargo uygulanıyor” diyor. “Türkiyeli basın” veya “T.C. vatandaşı basın” demiyor. Sayın Egemen Bağış, Kıbrıs Rum Kesimi’nde Türk Bayrağının yakılmasına haklı tepki göstererek “Kurban olsunlar Türk Bayrağına” diyor. “Türkiyeli bayrak” veya “T.C. vatandaşlarının bayrağı” demiyor. 10 Mart 2013 tarihinde Almanya’nın Stuttgart şehrinde 8 Türk yangında hayatını kaybetmişti. Haber böyle verildi. Bunların hangisi Gürcü’dür, Çerkes’dir, Kürt veya Zaza’dır diye araştırılmıyor. Tâbiyet ve milliyet, etnikliğin önünde yer alıyor. Kemik, kulak ve burun şekilleriyle uğraşılmıyor.
Etniklik konusunda yapılan yanlışlar ve yorumlar maalesef Kürt asıllı vatandaşlarımızı zan altına sokuyor. Kurmançça konuşan herkes neredeyse örgüt üyesi damgasını yiyor. Türk’e düşman olunarak İslam’a dost olunamayacağı anlaşılmalı, yeni haçlı seferlerinde malzeme olunmamalıdır.