Ehliyet, Liyakat, Sadakat

131

MONTRÖ Boğazlar Sözleşmesi ABD’ nin Karadenizde bir Deniz
Üssü kurmasına engel teşkil ettiği için İstanbul Kanal Projesinin uygulamaya
sokulması, yeni yapılan hava alanının bile normal uçuş güvenliğine karşı birçok
coğrafik ve atmosfer içerikli olumsuzluklar içermesine rağmen tonajı çok yüksek
lojistik amaçlı ABD uçaklarının v.b. diğerlerinin anılan yerde iniş- kalkış
hareketlerinin sağlanması çerçevesinde ABD baskısı ile uygulamaya sokulduğunu
çok kuvvetle ön görenlerdenim.

 

İşte bu kapsamda; Ukrayna’nın ve GÜRCİSTAN’ ın NATO’ ya
alınması çerçevesinde RUSYA FEDERASYONU’ nu köşeye sıkıştırmak ulusal ülke saha
güvenliğini tehlikeye sokmak için bu çok yönlü küresel ve emperyal projenin
aslında çok boyutlu olduğunu gözden kaçırmamalıyız.

 

Elbetteki Rusya Federasyonunu yönetenlerin yüksek istihbari
bilgi donanımlarına sahip olduğu gerçeğini de dikkate alarak Ukraynanın
doğusunda DONBAS bölgesindeki yaşayanların büyük çoğunluğunun RUS ırkından
olması avantajını çok iyi kullanan Rusya Federasyonu işte bu ABD planını
bozmaya yönelik çok daha yüksek oranlı bir UKRAYNA bölünmesine doğru hızla yol
almaya başladığını fark etmeliyiz.

 

Sonuç olarak; UKRAYNA Krizinden en fazla etkilenerek çok kısa
sürede bizleri Rusya ile birçok alanda karşı-karşıya getirecek olaylar ile gelişmelerin
ülkemizi derinden sarsacağı asla göz ardı edilmemelidir.

 

NATO üyesi olmamız dolayısı ile ABD bizi Rusya’ya karşı
kışkırtarak zorlamaktadır. S-400 Hava savunma sistemine neden şiddetle
karşıdır? Yok efendim NATO bünyesinde bulunması sakıncalıymış.

 

ABD’ nin Pkk, Pyd, Ypg v.b. terör örgütlerini açık
desteklemesi, Yunanistan da çok boyutlu üsler kurması;  yakın gelecekte Yunanistanı geçmişte olduğu
gibi gene haçlı zihniyetlerini öne çıkarıp kobay gibi kullanarak küresel ve
emperyal projelere hizmet kapsamında üzerimize sürülme tehlikesine karşı S-400
Hava Savunma sisteminden vazgeçmek ülke güvenliğimiz ve ülke BEKAMIZ için yakın
gelecekte tehlikeli olumsuzluklar yaşamamıza sebebiyet verme ihtimalini yüksek
oranda ön görenlerdenim.

 

Aşırı ZİG-ZAG’ lı ve sık sık yalpalayan, ani tornistan
içerikli dış politika tercihlerinden İVEDİ vazgeçmemiz zorunluluktur.

 

Ekonomik yönden güçlü iseniz, son teknolojik imkânlarla
donanımlı, vurucu gücü yüksek bir disiplinli ordu sahipliğinde, istenilen seviyede
caydırıcılığı olan, her söz ve söylemi dikkate alınan, yaptırım gücü küresel
bazda kabul gören devlet ancak ve ancak bu işlerin üstesinden gelir.

 

Her kim hangi mevki ve makamda olursa olsun aklını başına
almalı. Haaaaaytla, Huuuuuuyrtla, Eyyyyyyyy…ile bir ülke asla ve asla
yönetilemez.

 

Akılla, mantıkla, ilimi, bilimi öne alarak gerçek
demokrasiyi, gerçek hukuk devletini ülkemizin her saha ve kademesine hakim
kılarak bir ülke yönetilmelidir.

 

YARGIYI aşırı derecede siyasallaştırarak, emriniz altına alarak,
sizin gibi düşünmeyenleri çeşitli hile ve etrikalarla, mevcut kanunlarımızın
arkasından dolanarak rakiplerinizi baskı altına alarak, yargıyı yine
rakipleriniz için öcü sopası, baskı aracı, ötekileştirmek, itibarsızlaştırmak
v.b. etik olmayan, genel ahlak kuralları ile asla örtüşmeyen uygulamalarla
ülkemizde gerçek anlamda milli birliği, milli bütünlüğü, kardeşliği sağlamanız
asla mümkün olmaaaaaz.

 

Bir ülke üretimle, sanayileşme ile gerçek demokrasi ile
gerçek hukuk devleti ile milli bir üretim ekonomisi tercihi ile kalkınır.

 

Yaz-boz tahtasına çevrilen ezberci mevcut eğitim sistemi ile
yetişen gençlikle bu ülke asla ve asla arzulanan kalkınmayı sağlayamaaaaaz.

 

Üreten, üretken toplum olabilmemiz için okuyan, araştıran,
inceleyen bir gençliğin yetiştirilmesi çerçevesinde kaliteli milli eğitim
sistemimizi çok İVEDİ uygulamaya koymalıyız.

 

Özellikle devletin en üst makamlarından ve mevkilerinden
başlayarak; hemen hemen her saha ve alanda mevcut olan aşırı lüks, israf,
şatafat, savurganlık, gösteriş sarmalında bu ülke nasıl kalkınsın? dünyada
böyle uygulamalarla kalkınan örnek bir ülke gösterebilir misiniz?

 

Devletin birçok ihalelerinde yadsınamayan aşırı
yolsuzluklar, hırsızlıklar, kamu malına zarar vermeler, yüce dinimizi şemsiye
olarak kullanıp her türlü T.C. Devletimize saldırılar ne zaman önlenecek acaba?

 

LİYAKAT, EHLİYET ve T.C. Devletine sadakate ne oldu?

 

Bu gidişat hiç iyi sinyaller vermiyor. Orta Doğu başta olmak
üzere; ülkemizi her saha ve alanda tehlikeli bir gelecek beklemektedir.

 

İktidarı ile muhalefeti ile birlik ve beraberlik içerisinde
ülkemizin milli çıkarları ve geleceği için çok çalışmalıyız. Bırakın artık bu
koltuk hırsınızı. Adam ayakta duramıyor, iki kişi zor merdivenden indiriyor
hala koltuk peşinde.

 

Siyasi ahlaktan, siyasi etikten uzak bir şekilde biri de 11
seçim kaybetmiş hala ana muhalefet partisinin başında kalarak koltuk işgaline
devam etmekle meşgul. Bir de çıkmış efendim genel mutabakat olursa
Cumhurbaşkanı adayı olabilirmiiiiiiiiş.

 

Hadi ya sende; ben yıllardır bu kişinin küresel ve emperyal
bir proje olduğunu daha önce birçok analiz çalışmamda detaylandırarak Asil ve
Yüce TÜRK Milletinin bilgisine sunmuştum.

 

Yahu anılan kişinin kazanma şansının trilyonda bir dahi
olmadığını hala anlayamadınız mı, çözemediniz mi yoksaaaa.

 

Millete rağmen; inatla bu kişiye cesaret verenlere şaşmamak
elde değil.