“Dikkat! Bölünmüş Yol”

55

Mavi Marmara gemisine yapılan İsrail operasyonundan daha acı bir şey gördüm. Toplum 80 öncesinin sağ-sol‘u gibi cart diye ortadan ikiye bölünmüş. Bir yanda AK + SP‘li siyasal İslâm cenahı var, öbür yanda onların ‘Allah bir‘ dediğinden başkasına inanmamaya azimli diğer kesim.

Eskiden Afganistan, Bosna, Çeçenistan dendi mi ortak bir ulusal tepki oluşurdu tıpkı Millî Takım maçları gibi.. Gel gör bugün millet birbirinin imanından bile şüphe ediyor. Baştakilere kızıp namazı bırakan bile var.

El ele verdik, bu hale geldik‘ diye bir kamyon arkası yazısı var. Bu ayrışmada birinci dereceden mevcut iktidar, ikinci dereceden de biz üçüncü şahıslar sorumluyuz.

Davos‘taki ‘One minute‘ şovunun ardından insansız uçak ihalesi İsrail’e verildi. Akabinde OECD‘ye İsrail‘in katılımı Türkiye‘nin özel izniyle gerçekleşti. GAP‘ta ve özelleştirmede baş parsayı kaptıkları yetmiyor gibi içimizden birileriyle de ortaklar.

Parti tüzüğünün CFR memorandumuyla yazıldığı iddiasındaki Arslan Bulut‘a 7 senedir, Başbakan‘a hastir çeken Baydemir‘e 6 aydır cevap verilmedi. Yahudî olmayan tek kişiye verilen ‘Cesaret‘ ödülü JİNSA‘ya iade edilmedi. Heybeliada, Sümelâ, Akdamar izinleri, Ermeni ve Kıbrıs tavizleri, askerdeki ‘Aç – aç‘a dönen Açılım nöbetlerinde bile ayda Filistin’de ölenden daha fazla asker kaybettiğimiz bir garabetler yığını.. Üstüne üstlük İsrail sorgusundan farklı olmayan Hergenekon kuyusu..

8 sene sonra birgün; Afganistan‘da İngiltere‘nin öldürdüğü sivilleri görmeyen, Pakistan‘da insansız Amerikan uçaklarının cami cemaatlerini bile hedef alan toplu katliamlarını duymayan ve yanıbaşında 2 milyonu aşkın Müslüman’ın kaybıyla devam eden Haçlı Soykırımı hakkında tek gram konuşmayan yöneticilerimiz vahiy gelmiş gibi birden Gazze’ci oldular. Batı Şeria’cı olamadılar. Zira orda Hamas yok, El Fetih var. İşin doğrusu ne Başbakan Mahmud Abas ne de radikal Hamas ablukadan fazlaca şikâyetçi değil. Hatta Mısır ve Ürdün hiç değil..

Arap’tan daha Arap görüntü vererek bir taşla 3 kuş indirme babında; hem ablukayı kaldırtacaklar hem İsrail’de Hükümet darbesi yapacaklar hem de içerde 2 haftadır Gandi Kemâl‘den dolayı girmedikleri manşetlere dalacaklardı. Olmadı, 2’inci kez ‘çuval’landık.

Amerika vizesiyle Osmanlıcılık buraya kadar. Sağolsun Davutoğlu, 11 Eylül‘ümüzü de ilân etti. Bu da komple kurgu demektir. Peşinden Kak Barzani (Mesut Abi) bayraksız devlet töreniyle karşılandı. Biz Kuzey Kıbrıs yada Nahcivan‘la entegre olmayı beklerken Irak Kürdistanı’yla entegrasyon anlaşması imzaladık. Hayırlı işler Türkiye’m, her nerede ‘sıfır sorun’la yaşatılıyor ve yaşıyor isen..

Benim korkum dış baskılar veya işbirlikçi iktidarlar değildir. Halkın ikiye ayrılmasıdır. Siyasal İslâm cenahı PKK‘yı kınamayı ve İskenderun‘daki şehitleri bile ağzına almamaya azmetmişken diğer tarafta neredeyse gemilerde ölen masum sivillere bile sövme modunda.. İnsanımıza yazık oluyor.

Yazık vicdanlarımıza..