Birazcık İnsaf

72

 

Türk Milletinin Başı Sağolsun!
Dağlıca’da yine saldırı…
Dağlıca’da 8 Şehit, 16 yaralı…

Artık, verilen tavizlerin hiçbir işe yaramadığını, aksine can alarak, kan dökerek istediklerimizi elde ediyoruz diye konuşulmaya başlandığını mevcut yetkililere nasıl anlatacağız, doğrusu bilemez olduk.

Ağzından kan akarak, salyalar akarak elinde silahıyla saldıranlara lütfen durun, rica ediyorum yapmayın, istediğinizi söyleyin, gelin tartışalım demenin nasıl bir mantığı olabilir acaba?

Teröristin, caninin temsil ettiğini iddia ettiği kimliği aslında temsil etmediğini ve bunun için o kimlik üzerinden taviz vermenin anlamı olmadığını nasıl izah edeceğiz acaba?

Hani, birkaç sene önce özel yetişmiş birlikler hazırlanmıştı?

Eline yeni silah almış vatan evlatları canilerin önüne atılmayacaktı?

Geçen haftaki yazımda da söylemiştim.

Dünyaya düzen verme kandırmacasını yayan iktidarımız, bir karış toprak olan Kandil’de gerekeni yapsa, canımız bu kadar yanmaz.

Daha ne kadar ağlayacağız?

Çözümün ne olduğunu görmüyor musunuz, görmek mi istemiyorsunuz?

Her yere, herkese, her şeye laf yetiştirmenin, toplumu gerecek her türlü sözleri sarf etmenin çok rahat yapıldığı bir ortamda, teröristi tamamen yok etmeye yetişmemeyi anlamak bayağı zor doğrusu…

Suriye’nin kendisine düzen vermeye çalışırken, faroz adlı bir tane teröristine güç yetirememeyi anlamak zor doğrusu…

Bütün bu gerçekler ortada iken, Başbakan’ın bir de Türk Milliyetçilerini, Türk İslam Davasına inanmış olanları en ağır sözlerle suçlamasını nasıl izah etmek gerek acaba?

Devlete bağlılıklarını, Türk Milletine sevdalarını, İslâmiyet’e sevgilerini sorgulamaya kimsenin gücünün dahi yetmeyeceği bir hareketi bu kadar ağır sözlerle suçlayan bir kişinin 3 tane terörist için bu kadar tavizler vermesini en hafif tabiri ile insafsızlık olarak değerlendirmek sanıyorum yanlış olmaz.

Sayın Başbakan, siz Fatiha için hangi kanınızı akıttınız?

Sayın Başbakan, siz hangi işkencelerden geçerek Türk Milletine Ve İslâmiyet’e bağlılığınızın bedelini ödediniz?

Sayın Başbakan, bugün gelinen noktada hangi ekonomik imkânlara kavuşarak bir dava uğruna fedakârlık etmiş oluyorsunuz?

Sayın Başbakan’ın bu sözlerimi işitmeyeceğini biliyorum elbette.

Ancak, bilmediği söylenen Fatiha uğruna ağır bedeller ödemiş bazı arkadaşlarımın, nasıl olup da bu ağır suçlamalar karşısında sessiz kaldıklarını, isyan etmediklerini merak ediyorum doğrusu…

O arkadaşlarımın, terörist destekçileri ile, bölücü kafalarla aynı kefeye konmanın huzursuzluğunu nasıl yüreklerinde hissetmediklerini merak ediyorum doğrusu…

Bu yaşananlar karşısında o arkadaşlarımın ne yapacaklarını görmek için, tarihe kayıt düşmek adına bu sözleri sarf ediyorum.

Daha başka ne yapabilirim?