Bu sütunları takip edenler adeta işgal altında bir görünüm
veren Fatih’te yeni bir
binanın önünde oldukça dikkat çekici ve madeni harflerle yazılmış “ARAP
ANADOLU” yazısının resmini hatırlayacaklardır. Her tarafta vurdumduymazlık ve
milli hassasiyet kaybı öyle bir noktaya ulaşmıştır ki, bu zafiyet Anadolu’ya
sahip çıkmak isteyecek olanları tahrik etmektedir. Kurtarılmış bölgelerin
ortaya çıkması beklenebilir. Buna müsamaha gösterenler ileride çok zor duruma
düşeceklerdir. Yabancılara vatandaşlık verilmesi de yanlış olmaktadır. Türkiye
ne göçmen ve mülteci nüfustan medet umacak bir Belçika gibidir; ne de yolgeçen
hanıdır. Batı ülkeleri ve bazılarımız adeta demografik yapının bozulması için
ellerinden geleni yapmaktadırlar. Yabancıların Türk toplumuyla bütünleşmesi
hedef alınmaktadır. Araştırmalar ise bunun tersini söylemektedir. %86 ve hatta
%90 yabancıların ülkelerine dönmelerini istemektedir ve rahatsızdır. Bu eğilim
zamanla daha da güçlenmektedir.
Şimdi de
yine Fatih’te Halıcılar caddesinde yeni bir binanın önündeki tabelada “ANADOLU
FEDERASYONU” yazısı dikkati çekmektedir. Bu yazının altında da pek tanınmayan
bazı dernek isimleri vardır. Aslında Türkiye’yi federal yapıya geçirerek milli
devlet olmaktan uzaklaştırıcı sözde demokratikleştirme sürecini bazıları çoktan
başlatmışlardır. Anlaşılmaz bir hoşgörü hastalığı ve virüsü yayılmaktadır.
Hakaret hak
değildir. Bir milletvekilimizin bilmeden bir şehit yakınına yaptığı çirkin ve
kabul edilemez hakareti ülkenin en önemli sorunu haline taşıyanlar, neredeyse
Sultanahmet’te yeni idam sehpaları kurmaya özenenler Türk milletine ve devlete birçok
hakaret yapılırken sesleri bile çıkmamıştır. “Türkiye sadece Türklerin
değildir; başka milletler de vardır”, “Türk olmadığımızı partimiz sayesinde
öğrendik” ve “Anayasadan milli kimlik çıkarılmadan Türkiye demokratikleşemez”
gibi vicdanları yaralayıcı, kendi kendini inkâr edici birçok hakaret ve
saçmalamaları yapanlar hiç dikkat çekmemiş; gerekenler de yapılmamıştır. Bunlar
çok önemli birer sorun değil miydi? Bu yanlışlar ve çelişkili davranışlar Türkiye’de
istikrar ve huzurun baş düşmanıdır.