Allı Turnam Bizim Elden Geçerken

98

Dağlar taşlar senin yuvan yurdun mu?
Nazlı gelin neden ağlar sordun mu?
Mehmed’inden ona haber verdin mi?
Allı turnam bizim elden geçerken..

Seher vakti ötüşürken bülbüller,
Viran olmuş biz çıkalı bu eller,
Hasretinden açmaz mı olmuş güller?
Sor bakalım allı turnam geçerken..

Yaylalardan ovalardan geçerken,
Pınarlardan soğuk sular içerken,
Kırlarında gelincikler açarken,
Koklar mısın allı turnam geçerken..

At koşturan yiğitleri gördün mü?
O da bize hasret mi hiç sordun mu?
O canlara dost selamı verdin mi?
Dertli turnam bizim elden geçerken..

Yamaçlarda çoban kaval çalar mı?
Nağmesine bir bak hasretlik var mı?
Sordun mu hiç ayrı kalmak çok mu zor,
Telli turnam bizim elden geçerken..

Biz çıkalı bozulmuş mu düzenler?
Camilerde okunmaz mı ezanlar?
Kendi düştü kuyumuzu kazanlar,
Şöyle bir bak allı turnam geçerken..

Hasretlik kokar mı türkülerinde?
Mührü var dedemin bak her yerinde,
Çınara kon dinleyiver serinde,
Güzel turnam sen oradan geçerken..

Neden öyle mahzun mahzun bakarsın?
Duruşunla sen gönlümü yakarsın,
Kanatlan sen zirvelere çıkarsın,
Sen üzülme o ellerden geçerken..

Turnam uçar mısın ata yurduna?
Selam getir ordan Anadolu’ma,
Güller ve çiçekler serdim yoluna,
Allı turnam seyret şöyle geçerken..