Aynayı Silmekle Yüzdeki Kara Çıkmaz

117

Geçen gün evde oturuyoruz, birden dikkatimi çekti. Evde derin bir sessizlik hakimdi. Tabii birden işkillendim. Bilenler bilir, 2 küçük çocuk olan evde sessizlik olması genelde pek hayra alamet değildir…

Hızla içeriye geçtim, bir de ne göreyim! Bizim küçük kız almış kalemi eline yüzünü çizmiş, boyamış. Aklınca süslenmiş…

Kısa bir nasihatten sonra eline mendil verdim, “Haydi kızım, sana beş dakika süre, aynaya bakarak yüzündeki şu boyaları sil” dedim.

5 dakika sonra geldim. Bir de ne göreyim?

Bizimkisi yüzünün aynadaki yansımasını silmiş de silmiş, silmiş de silmiş…

Ayna pırıl pırıl olmuş. Ama yüzdeki boya aynen duruyor(?)

Hatta sildikçe yüzündeki boyalar aynada daha da belirgin olarak yansımaya başlamış.

  • – Kızım niye yüzünü silmedin? Deyince; “Siliyorum, siliyorum ama çıkmıyor” şeklinde derin felsefi açılımı olan mükemmel bir cevap verdi.

 * * *

Gerçekten de gerek toplum olarak, gerek birey olarak sürekli aynalarla uğraşıyoruz.

Oysa her insan birbirinin aynasıdır.

Kendimizde bir kir varsa aynayı silmekle onu temizleyemeyiz.

Çünkü değerli ağabeyim Sayın A. Duru’nun dediği gibi, “Aynayı silmekle, yüzdeki kara çıkmaz!”

Kendi hatalarımızı, yanlışlarımızı, başkasına yansıtarak; belki ortaya çıkan pisliği temizliyor gözükebiliriz.

Ama yaptığımız sadece ve sadece aynayı parlatarak, meydana çıkan görüntüyü netleştirmekten öteye geçmez.

 * * *

Öyle ise kendimize ayna tutan gerçek dostları doğru anlamak, hem kişisel olarak, hem de toplumsal olarak yüzümüzdeki karaların silinmesi açısından önemli bir çıkış yolu olacaktır.