7 Ocak 2013’de yayınlanmış bir yazımı bugünlerde kamuoyu ile yeniden paylaşmakta yarar görüyorum.
“Siz bu ülkede, ben istediğim kadar destek alıyorum, toplumu nasıl olsa bloke ettim, her şeyi yapabilirim anlayışıyla hareket ederseniz, tarihin bilinmeyen yakın geleceğinde olabileceklere katlanmak zorunda da kalabilirsiniz.
Doğrudur, büyük çoğunluğun sesi olmak zorunda olan kişiler, gruplar, kurumlar da bloke edilmiş olabilir.
Doğrudur, para, menfaat gibi kavramlar insanların büyük çoğunluğunu susturmuş olabilir.
Doğrudur, batının büyük bir kısmının baskısı ve icraatı, insanların kandırılmasına, gözlerinin kapanmasına, doğruları görmemesine, farkındalıklarının ertelenmesine neden olabilir.
Peki sonra?
Sonra, bu ülkede yaşayan herkes, içinden çıkılmaz bir ortama sürüklenebilir.
Allah korusun, tarihin yaşattıklarında ve yaşananların yeniden yaşanmamasında hiçbir engel kalmayabilir.
Bakın, bu gidişat, gidişat değildir.
Bu gidişat, herkesin zarar göreceği bir ortama doğru sürüklenmektedir.
Milletin gözünün içine baka, baka oyunlar oynanmaktadır.
Dünyaya liderlik yapılırken(!), şu birkaç bin kişilik(!) terör örgütünü halledememek neyin nesi?
Alınan emirleri yerine getirebilmek için pervasızca ve hiçbir şey olmamış gibi icraatlar yapılmaktadır.
Farkındalık yüzdesi arttıkça, yani, gelişmeleri fark eden insan sayısı arttıkça, çözümsüzlük daha da artacaktır.
Bu memleketi idare edenler, gerçekten idare etmek için görev almışlarsa, Türk Milletini yok sayarak, ikinci sınıf muamelesi yaparak çözüm bulamazlar.
Anadolu coğrafyasında Türksüz, EMPERYALİZMİN baş devleti olan ABD bile gelip uzun dönem oturamaz.
Emperyalizmin en güçlü olduğu devirlerde, Türk Milleti, Kuvvay-ı Milliye ile oturtmadığı bu topraklara kimse uzun dönem, Türk’e rağmen giremez.
O yüzden herkes, bu gerçeğe göre davranmak zorunda olduğunu yeniden hatırlamalıdır.
Rakamlar kimseyi yanıltmasın.
Millî Mücadeleyi başlatan güç, 19 Mayıs 1919’da, Damat Ferid’in Partisi ile bir seçime girseydi, ne kadar oy alırdı?
9 Eylül 1922’de, Yunan İzmir’de denize döküldüğü gün, aynı partiler seçime girseydi sonuç ne olurdu?
Bu faraziyenin sonuçlarını herkes kendisine bir sorsa, çıkardığı sonuçlarla bir değerlendirme yapsa, acaba ne görür?”
Evet, 7 Ocak 2013’de yazdığım yazı aynen böyle.
Başlığı boşuna mı Gördünüz mü diye attım.
Şimdi soruyorum gör-dü-nüz mü?
Demek ki neymiş, Türk Milleti’ne rağmen bu coğrafyada hiçbir proje yürümezmiş.