Bu Müzikler İnsanı Aşık Eder Be Kardeşim

116

 

Milletlerin itibarı, ülkelerindeki kültür ve medeniyete verdikleri değerlerle ölçülür. O yüzden tarihin derinliklerine kök salmış kültüre sahip olan milletler; hep büyük millet, olarak adlandırılır.

Teknoloji ve mali kaynakları yönünden ne kadar ileri olurlarsa olsunlar eğer adları kültür ve sanatla anılmıyorsa, o ülkelerin geleceğinin ne kadar uzun ömürlü olacağı hep tartışılır.

Bu yüzden Çin, Hindistan, İran, Türkiye, Fransa, İngiltere, Rusya ve Almanya diğer milletler tarafından hep gıptayla ve ilgiyle izlenirler. Yukarıda isimlerini zikrettiğim ülkeler, dünyaca ünlü düşünür ve yazarlara da sahiptirler. Bu yazar ve düşünürlerin isimleri adeta ülkeleriyle özdeşleşmişlerdir. Çini Konfüçyüs’süz, İran’ı Firdevs’iz, Almanyayı Göthe’siz Hindistanı, Tagorsuz,  Nehrusuz ve Türk dünyasını da Mevlana’sız ve Yunus Emresiz düşünemezsiniz.

Tek sesli Türk müziği en az Türk tarihi kadar eskidir ve Türk kültüründe eşsiz bir yere sahiptir. Dünyada da bizim müziğimeze benzer müzik yok gibidir.

Kocaeli Aydınlar Ocağı, her zaman olduğu gibi geçtiğimiz günlerde yine çok güzel bir etkinliğe imza attı. Udi Necati Çelik ve oğlu Tamburi Celaleddin Çelik Otel Asya’da dinleyenlerine fevkalade güzel bir gece yaşattılar.

Asırlar öncesinden ve son devrin büyük müzik ustalarının birbirinden güzel eserlerini dinleyicilerine sunarlarken bir taraftanda aralara girdikleri söyleşilerle tabir caizse bir nevi konferans (konferansla konser karışımı) verdiler. Hele Tamburi Cemil bey ve Çinuçen Tanrıkorur’dan sundukları eserler, gerçekten insanı mest edecek derecede harikaydı. Üstadları dinlerken bir ara yanımda oturan arkadaşa: Bu müzikler insanı aşık eder be kardeşim demekten kendimi alamadım. İnanıyorum ki salonda bulunan dinleyicilerin çoğuda benim gibi aynı hisleri paylaşıyorlardı. Diğer taraftan, böyle güzel eserleri dinlerken hep şunu sorgulamışımdır; acaba gençliğimde neden müziğe karşı içimde bir tecessüs uyanmadı?

Hiçte mübalağaya kaçmıyorum eserlerini sundukları ustalar sağ olsalardı, Üstad Necati Çelik kadar kendi eserlerini güzel çalabilirlermiydi biraz zor. Zor diyorum çünkü Necati Çelik zaten Çinuçen Tanrıkorur’a şakayla karışık, gülerek söylermiş: Usta senin eserlerini senden deha güzel çalıyorum diye.

Özverili çalışmalarından dolayı bu güzide geceyi bizlere yaşattıkları için başta Kocaeli Aydınlar ocağı başkanı Av. Ruhittin Sönmez ve yönetimine çok teşekkür ediyor, faaliyetlerinin devamını diliyorum.

 

 

Önceki İçerikBir Başka Açıdan İslam’a Bakış
Sonraki İçerikTurizm ve Kandıra
İdris Türkten 1 12 1949 tarihinde Tokat/Artova da doğdu. İlkokulu Artova Gaziosmanpaşa ilkokulunda, Ortaokul ve Liseyi Turhal da okudu. Berlin Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünün 2. Sınıfından ayrıldı. Kocaeli Petkim Petro Kimya Fabrikasından emekli oldu. Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatlarının her kademesinde görev yaptı. İYİ Parti Kocaeli İl kurucuları arasında bulundu ve İYİ Parti yönetim kurulunda bir dönem görev yaptı. Halen Kocaeli Aydınlar Ocağı İdari Sekreterliği görevini yürütmektedir. Editörlük ve güncel Köşe Yazarlığı yapmaktadır. Biri kız, iki erkek evladı var.