PKK ile mücadele eden vatan evlatları telef oldular. Aileleri perişan oldular. Generaller, Albaylar, binbaşılar, erler, erbaşlar, polisler ve her kademeden nice yiğitler öldüler, sakat kaldılar. Birçoğu da içerde suçsuz yere yatıyor. İçerde suçlu olanlar varsa suçlarını elbette çekmelidirler.
Ancak sorun şu: Bu Fransa’da geberen üç hain için, dikkatimi çekti: Arınç efendi çok üzülmüş, böyle olmamalıydı diye ağlamaklı bir biçimde gözyaşlarını içine akıtmış. Bunlar artık anlaşıldı da… Bu ülkede kendini Müslüman Türk hissedip te hala bu adamların ne yapmak istediğini anlamayanlar, anlamak istemeyenler; saf ve geri zekalı değilseler, nedirler? Artık resmen hainleri destekleyenler, onlar için ağlayanlarda, hain değil midirler?
Dostlarımız, akrabalarımız, arkadaşlarımız, bu ülkenin suyunu içen ekmeğini yiyen herkes artık duyarsız kalmamalıdır. Nedir bu kepazelik, namuslular da namussuz hainler kadar kendilerini sorumlu ve yürekli hissetmelidirler. Daha ne olacak: Adamlar dünyayı ayağa kaldırıyor, bu ülkenin sahipleri sessiz sünepeler gibiler. Şehitlerimiz öldüğünde kimse sesini çıkarmıyor. Alışkanlık yaptı artık, doğal bir şeymiş gibi… Akışına bırakılan normal olaylar gibi. Ama onu gidiniz bir şehit ailesine sorunuz bakalım ne diyor?
Şu an Başbuğ’un, Engin Alan ve onlar gibilerinin içerde olmaları her vatan sevdalısının kanına dokunuyor. Öyle bir hale gelindi ki vatan sevdalıları suçlu oldular. Bu ağlayan adamlarda baktı ki millet sesini çıkarmıyor, hainler için açıkça konuşuyorlar ve de ağlıyorlar. Bu ülkeye ve vatanperverlere, bu ülke için mücadele edenlere yazık oluyor. İmralı’yı destekleyen herkes Allah size hainliğinizin fırsatını vermeyecektir. Sizlere ve sizlere inanan menfaatçilere, soysuzlara, kendini Türk olmaktan soyutlamış kendini soysuz addeden sahte müslümanlara yazıklar olsun.
MHP çalıştırılmamak için sıkıştırılıyor, didikleniyor. Herkes eleştirmen olmuş abalıya vuruyor. Ancak Ülkücüyüm, milliyetçiyim diyen eleştirmenler, artık eleştiri hastalıklarınızdan bıktık usandık, bu huyunuzdan vazgeçiniz. MHP’nin, Türk Milliyetçilerinin küresel dünyada ve yurt sathında yeterince düşmanı var.
Bende istiyorum daha dik olunsun, bende istiyorum daha iyi organize olunsun. Ama bireysel olarakta herkes kendini yetiştirip, hainler kadar davalarına sahip çıkmalıdır diyorum. Bakınız Kocaeli Üniversitesinde, Ortadoğu Teknik Üniversitesinde ve diğerlerinde PKK’lılar Sol öğrenci birlikleri biraraya gelmiş; milliyetçilere baltalarla, demirlerle ve her türlü aletleriyle saldırıyorlar. Bu şer güçler bir araya geliyor da, tek amacı vatanın bölünmez bütünlüğü olan Allah’ın rızasını kazanmak için yola çıkanlar neden bir araya gelemiyorlar? Bakın Arınçlar bile hainler için ağlıyor, sizlere ne oluyor?
Olmayı verin milletvekili, belediye başkanı, ölür müsünüz? Parti içi seçimler bitti artık, biraraya gelinmelidir. Sağda solda hainlere yaranırcasına dedikodu yapanlar, eski Ülkücüyüm deyip PKK’nın isteklerini gerçekleştirmeye çalışan partilerin üst katlarında, bu boş kafalı idraksiz, izansız adamlar bu hareketi didiklemekten vazgeçmelidirler. Şu an MHP den başka kim var, yapılan ihanetlerle mücadele eden?
Sol ve sağ cenahtaki dostlarımız, liderlerini ve güvendiği partilerinin gidişatını iyi tahlil etmelidirler. Milliyetçiler, camia içinde sevmediğiniz birileri olabilir, görmemezlikten gelmelisiniz, bu ülkenin birliği ve dirliği için, bağrınıza taş basmalısınız. Bu mevzular zamanında Muhsin Başkanımıza da izah edilmişti, sabırlı olun bu camia sizi zamanı gelince genel başkan yapacaktır, diye. Sabretmediler, şimdi iyi mi oldu? Birçok sevdiğimiz arkadaşımız BBP’de, diğerleri MHP’de etle kemik birbirinden ayrılırmıydı hiç? Ama ayırdılar işte. Yetmedi daha birçok parçacıklar sağda solda serpilmiş durumda. Ben öldükten sonra şöyle iyiydi böyle iyiydi demenin de hiç bir anlamı yoktur… Onun içindir ki ”Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.” sözünün anlamını inanan herkes iyi tahlil etmeli, düşünmelidir.
Şuan birileri diyor ki bu öldürülenler kırmızı bültenle aranıyor. Arananlarla sizler (BDP’liler) nasıl buluşup da görüşüyorsunuz? İyi demişler ama bizde sorarız ki Apo ile PKK ile uzun zamandır görüşmek te aynı şey değil midir? Hem de onlarla görüşenler şerefsizdir diyerek… Doğu Perinçek’te PKK ya şöyle söylemişti: Bu böyle olmaz, siz dağdan inin, bizim partimize katılın, birlikte mücadele edelim. Kiminle mücadele edecekler, vatanını sevenlerle,(milliyetçiler-Ülkücüler) Doğu Perincek’e Ulusalcı diye oy verenler düşünmeliler. Ulusalcı olan bir insan PKK’lılarla birlik olabilir mi? Bakınız şer güçler ne yapıp yapıp bir yerlerde buluşabiliyorlar. Vatanını, milletini, devletini, dinini, bu toprakları vatan yapan Alparslanları, Fatihleri, Yavuzları, Mustafa Kemalleri sevenler, bencilliklerinizi soyunun bir kenara bırakın ve biraraya geliniz.
Kur’an-ı Kerim’in hükmüne göre: “Kâfirleri dost edinmek zulüm; onları dost edinenler de zâlimdir” (9/Tevbe, 23). Çünkü “Kâfirler (in tümü) zâlimdir.” (2/Bakara, 254).”Şirk en büyük zulümdür.” (31/Lokman, 13). Bu âyetlere göre Kâfirleri dost edinenler de dalâlette olanların ve gazap edilmişlerin ve zâlimlerin sınıfına girmiş olurlar. Allah bu milleti korusun ve yüceltsin. Amin…