Fransa’da ödenen kimin faturası?

95

Fransız Meclisi’nde 38 üyenin onayı ile kabul edilen yasaya göre; “Ermeni soykırımı yoktur” diyene hapis ve para cezası getiriliyor!

Bu yasa teklifi daha önceki yıllarda da getirilmişti!

Fransa’da hemen her seçim öncesi bu ve benzeri yasa teklifleri gündeme gelir!

İlginç olan şu ki; bu kez bu yasa teklifini veren “Cezayir asıllı” BOYER adında bir milletvekili!

Daha önceki yasa teklifleri sırasında da Türk hükümeti; “Siz de Cezayir’de soykırım yaptınız” dediği zaman, Cezayir’lilerden “bizi bu işe karıştırmayın!” diye tepki gelmişti!

Neden acaba?

1954’den itibaren Cezayir halkı Fransız sömürgeciliğine karşı başkaldırdı. Bu mücadelede, pek çok Cezayirlinin bir elinde Türk bayrağı, bir elinde Mustafa Kemal Atatürk’ün kalpaklı fotoğrafları vardı!

Türk Kurtuluş Savaşı’nı örnek alıyorlardı.

Emperyalist bir ülkeye karşı özgürlük mücadelesiydi verdikleri.

Peki, o zaman iktidarda bulunan Demokrat Parti-Menderes Hükümeti ne yaptı?

“Fransa’nın yanında yer aldı!” ( 1954) Bu olayları “Fransa’nın bir iç sorunu” olarak niteledi!

Türkiye, 13 Aralık 1952’de Birleşmiş Milletlerde, Arapların Tunus olayları nedeniyle Fransa’nın kınanması için verdikleri teklifin reddedilmesi için de Fransa lehinde oy kullanmıştı!

Çünkü, ABD ve Fransa öyle istiyordu!

Türk halkının büyük çoğunluğu bu korkunç gerçeği, bu utancı bilmez!

Batı emperyalizmine uşaklık edenlerin farkına varmaz!

Arada bir oynanan artistik oyunlara bakar!

Cezayir Bağımsızlık Savaşı’nda 250 binden fazla “Müslüman Cezayirli” katledildi! İki milyon Cezayir köylüsü topraklarını terk etmek zorunda kaldı!

Tehcir ve kitlesel katliam yapıldı.

Buna karşın DP-Menderes hükümeti, Müslüman kardeşlerinin değil, katil sömürgecinin yanında yer aldılar.

Şimdi, o Cezayir halkının bir üyesi, o gün ölenlerin torunu, “Fransız Vatandaşı” olmanın verdiği bir ayrıcalığı kullanarak bugünkü yasa önergesini hazırlıyor ve kendince dedelerinin intikamını alıyor!

Evet; Fransa’nın yaptığı yanlıştır, haksızlıktır, hatta ahlaksızlıktır.

Ama kural şu; “Uluslar arası siyasette ULUSAL GÜCÜN kadar söz sahibisin!”

Sen; Fransa NATO’nun askeri kanadına dönmek isterken “VETO” iradeni kullanamazsan,

Sen; Danimarka eski başbakanı Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olmasına karşı çıkıp sonra ABD Başkanı öyle istedi diye çark edersen, çarkına okurlar!

Hani bir fıkra vardır; lokantanın girişinde kocaman bir afiş: “İstediğini ye iç, hesabı torunun ödesin” Adam içeri girmiş, doyasıya yemiş, tam çıkarken garson seslenmiş; “Beyefendi hesabınız?” Adam şaşırmış; “Hani torunum ödeyecekti?” Garson yanıtlamış; “Bu sizin değil, dedenizin hesabı efendim!”

Bugün Fransa’da ödediğimiz de Menderes’in faturasıdır!..