Türkiye Cumhuriyeti’nin tek bir başkenti var Ankara
Aksini savunanlar, iyice düşünsünler, kara kara
Kürdü, Lazı, Boşnakı, Çerkezi, Arnavudu ve Gürcüsüyle,
Tüm Türkler bir Ordu, tarihten aldıkları, birlik öncüsüyle
AB’ye giden yol gidecekse eğer, Ankara’dan geçer
Dostunu düşmanını, sırasında bu millet, iyi seçer
“Arus-ı saltanat, şerik kabul etmez!” bakın tarihe
Tersini söyleyen, yansın için için, kara talihe
Diyorlar “Sözde Ermeni Soykırımı”nı, edin kabul
Çünkü, hepsi soykırım suçlusu; olmayanı gel de bul
AB derken: “Başka kriterimiz, başka koşulumuz yok!”
Böyle açıklamalara ne zaman denecek, karnımız tok?
Fransa ve İsviçre’de demokrasiler, nasıl da alkışlanır.
Soykırım yoktur diyen baba yiğidin ise, alnı karışlanır.
Yerinde hayır demesini bilirse eğer Türkiye,
İnanın el-pençe divan durulur, aman yapma diye.
Güneyimizde, ihanetin adımları atılıyor sinsice!
Yüzümüze gülen hainler, diş biliyor habire, gündüz gece
Başta büyük müttefik (!) Kore’den eski dost ABD(e)
İki yüzlü davranıyor, yüzü kızarmaz biçimde
Büyük Ortadoğu Projesi için, elden gelen yapılıyor
Bunca mel’anet işlenip dururken, sanki Şeytana tapılıyor!
Takke düştü kel göründü, AB’nin içi, çıktı yüzeye
İki yüzlü Avrupa, aşikar oldu artık Türkiye’ye
Yedi bin yıl önceki beyni, ortaya çıkardı arkeolojik kazı
Günümüz insan beyninden, farksız çıktı, buluntu insan beyni enkazı
Darwin’in tezleri çürüdü böylece, birer birer
Sanıyı, zannı bir kenara attı, ilim denen er
Fatih’in bedduası var, kılıç hakkı toprak satılmasın diye
Satmak ne kelime, sanki ediliyor, birer ikişer hediye!
Ermeni soykırımını kabulü, Rum’u tanıma baskısı
Bu dayatmaların asıl, tek kaynağı, sadece Türk fobisi
Ermeni konusu, Kürt sorunu, Kıbrıs sendromu
Hepsinin temelinde var, Türk’ten nefret tohumu
Mim Kemal Öke diyor ki, bilin dostlar: “Türkiye ötekidir!”
Ağzıyla kuş tutsa, yine de edilecek nefretin tekidir!
Türkiye’nin öyle gücü var ki, baştakiler bundan çok gafil
Telafer’de, Kızılay’dan bile korktular, görmüşçesine fil
Türkün yardımı erişince Türk’e, aldı ABD’yi bir telaş
Görününce Ay-Yıldızlı bayrak, dost yüzler oldu memnun be kardaş.
Türkiye’ye, insan hakları dersi verirken hala!
Telafer’de geçilirken ırza, nerde bu Avrupa?
AB’ye verile verile, daim taviz üstüne taviz,
Geç kalan dik duruş, alınmıyor ciddiye, olsa da caiz
AB’ye bu derece hahiş-ger olanın reddi, tabii bir kanun
Elbette, başka değil, maskarası olur bu gidişle, ancak onun
ABD, Türkiye ve Irak politikasında iki yüzlü!
Tavşana kaç, Tazıya tut şeklinde takınmış, maskeli yüzü
Attığı bunca kazıklar, yetmiyormuş gibi Türkiye’ye
ABD, hala beklenti peşinde, utanmazlık içinde!
ABD’nin, ısındırmak için, devletlere uzattığı havuç
Kocaman bir topuza dönüşüyor, alamayınca tam bir sonuç
Okyanus ötesinden kalkıp, ta denizler aşıp gelen ABD(e)
Türkiye, komşularıyla ilişki kurmasın diyor, ne hikmetse
Ödleri kopuyor, ya ittihada giderse Alem-i İslam
Titriyor, ya olursa Türkiye, Alem-i İslam’a Şeyh-İslam
Fakat, hiçbir zaman korkunun ecele faydası yok
Kader yazdıysa, olacak bu, olsa da engeli çok
ABD hedefinde, şimdi İran ve Suriye var, fakat;
Başarı için, Türkiye’nin desteği isteniyor heyhat!
Türkiye, ah bir bilse, bilmediği, büyük potansiyel gücünü
Dünya titreyecek, diyerek; ya almak isterse Türkler öcünü
Ama buna, vermiyorlar fırsatı, ederek onu meşgul
Ey Allah’ın has kulu, harekete geç artık, usul usul
Türkiye, öyle cevahir bir ülke ki, yapamıyor Batı
Ne onunla bir arada, ne de onsuz buluyor rahatı
Türkiye, öyle büyük, yakut kütle ki, ne takılır yakaya
Ne de bir çırpıda vazgeçilip, atılır kolayca kenara
Her devlet, adım atarken diyor, kendi kendine: “Türkiye ne der?”
Sözde devlet adamları ediyor Türkiye’yi, boş yere heder!
Ne hikmetse, Türkiye’ye veriliyor hep, söz üstüne söz!
Ama ondan isteniyor, vermesi gerekli görülen öz
Şimdi, yeni bir moda, birden bire, aldı başını yürüdü!
Soruluyor artık “Doğru mu?” yoksa “Ulusal çıkar mı?” günü?
Elbette “Ulusal çıkar” katılmalı bazen hesaba
“Doğru” verecekse zarar; susup çekilmeli kenara
Elbette her zemin ve zamanda her söylediğimiz olmalı hak
Ama, her hakkı söylemeye de, hakkımız olmadığı muhakkak.