Kanserden sonra dana tehlikeli asrın vebasını ülkemiz açısından, kısaca değerlendirmek istiyorum. Uyuşturucu, uyarıcı ve hayal üreten maddeler kimyasal nitelikleriyle canlı organizmanın görev ve yapısını etkileyen, ruh durumunu, algı gücünü ya da şuurunu değiştiren suistimali birey ve toplumun zarar görmesine yol açan her nevi kimyasal maddelerdir.
Toplumun temel direği ailedir. Toplumdaki sapmalar aile düzenindeki bozukluklarla doğru orantılıdır. Bir ailede baba eve nefesi içki kokarak gelip, yemekten sonra televizyon karşısında puro içerken ve anne sakinleştiricinin hangi cehenneme gittiğini sorarken her ikisi yoğun bir şekilde sigara içip bu kanser çubuklarını bıraktıklarında sinirli ve gergin olurlarken bu ailenin çocukları kendilerinin uçuran drajeleri kullanmaların da ne gibi bir sakınca olduğunu anlamakta güçlük çekeceklerdir.
Şairin dediği gibi “hayır umulur mu böyle bir gecenin sabahından?” Hayır umulur mu böyle bir ailenin çocuklarından? Yurdumuzda uyuşturucu, uyarıcı ve hayal üreten maddelerin suistimali çok yaygın olmayıp genel olarak tehlike vahim boyutlara ulaşmamıştır. Ancak son zamanlarda çok hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Yurdumuz nüfusunun 1/3’ünün yaşadığı büyük şehirlerde özellikle gençlerimiz için her geçen gün tehlike çanları seslerini yükseltmektedir.
Sorumlular olarak üzerimize düşen görevi yerine getirmeliyiz. Ancak şu anda bunu yaptığımızı söylemek mümkün değildir.
Kurumlar arası yeterli koordinasyon yoktur. Yerine getirmeye çalışırken ökseye yakalanmış, müptelaların tedavilerini yaptırdıkları kurumlar henüz yeterince harekete geçmemiştir. Varlıklı aileler çocuklarını yurtdışında tedavi ettirebilmektedirler. Ya imkânı olmayanlar. Zincirin bu halkasına her geçen gün yenileri ilave olmaktadır.
Tıbbi ve ilmi amaçlar dışında bu maddelerin kötüye kullanımları, onları kullananlar için yıkıcı öldürücü olduğu kadar onların mensubu bulundukları toplumlarda büyük zararlar vermiş ülkelerin sağlığını tahrip etmiş ve savunma güçlerini de yiyip bitiren bir afet haline gelmiştir.
Narkotik maddelerin kaçakçılığı bölgesel ve ulusal sınırları aşmıştır. Çok uluslu bir kaçakçılıkta, çok uluslu alımlar satımlar bulunmaktadır. Yer altı yasalarına göre işleyen kaçakçılık dünyasında para ve kaba kuvvet hakimdir. Kaçakçılık son derece gizlilik içinde yürütülen her aşaması iyice planlanan ve uygulanan büyük kazançlar elde edilmekte ve en büyük payı finanse edenler ve örgütçüler (PKK) almaktadır.
Sürekli olarak eroin kullanan insan kısa zamanda fiziksel ve ruhsal yönden bağımlı bir insan olup çıkar. Eroinin bu özelliği uyuşturucu madde kaçakçılarının çok işine yarar. Malı her zaman aranan nitelikte bir maldır. Ve bunun sonucu olarak Eroin pazarı istikrarlı bir pazardır. Bu sebeple eroin yapımında kullanılan maddeler belirli üretim merkezlerinden belirli yollar izlenerek belirli tüketim bölgelerine ulaştırılır.
Eroin bilinen yaygın olan uyuşturucu maddeler arasında en tehlikelisidir. Eroinman zaman ve enerjisinin tamamını uyuşturucu madde kullanmaya ayıran karşılaştığı sorunlara ancak uyuşturucu madde kullanarak tepki gösterebilen kimsedir. Eroine alışkanlık artıkça daha çok eroine ihtiyaç duyulacaktır. Kullanılan eroinin dozu artıkça insanın çalışma gücüde aynı oranda azalacaktır.
Gün gelecek çalışmak, eroin tutkusuna kapılmış kimseye işkence gibi gelmeye başlayacaktır. Aradığı eroini bulamayan tutkun müthiş bir acı çekmeye başlar. Eğer 8 yada 12 saat eroinsiz kalacak olursa sıkıntısından terlemeye başlar. Sanki birden şiddetli bir nezleye yakalanmış gibi burnu gözleri akmaya başlar. Bedeninde dayanılmaz ağrılar başlar. Kolları, elleri, başı önüne geçemeyeceği biçimde terler. Bazı organlarına kramp girmiş gibi olur. Hiç uyuyamaz onu yatıştırmanın tek çıkar yolu büyükçe bir doz eroin enjeksiyonudur.
Eroin bulamayan tutkun her türlü kötülüğü yapabilir. Bunların cinayet işlemeleri işten bile değildir. Narkotik maddeler kaçakçılığı konularına göre işlemektedir. Kaçakçılık bu maddelerin bol ve kontrolünün az olduğu bölgelerden talebin çok olduğu bölgelere doğru seyretmektedir. Böylece arz ve talep birbirini etkilemekte ancak madde cinsi polis kontrolünün yoğunluk derecesine tabi olarak değişme göstermektedir.
Bu nedenle polis trafik yönünü kullananların çalışmaya usul ve yöntemlerini piyasadaki değişmeleri bilmek ve takip etmek zorundadır. Ülkemizde eroin kaçakçılığı daha ziyade VAN, DİYARBAKIR, GAZİANTEP üçgeni içerisinde üretilerek büyük şehirlere nakledilmektedir. Narkotik maddeler sorunu çok yönlü bir sorundur. Bu nedenle bu çözümü araştırırken çok yönlü yaklaşım yapmak gerekir.
Ülkemizde adli idari kuruluşlar ile polis arasında karşılıklı bilgiye dayanan sağlam bir işbirliğine ihtiyaç vardır. Böyle bir işbirliği sorunun yalnız insani yönünü değil, polisiye hizmetlerin daha rahat yürütülme imkanlarını da sağlamış olur. 14 yaşında bir kız ve ya erkek çocuğu uyuşturucunun nereden ve nasıl alınacağını bilmektedir. Bu gün basında listeleri verilen liselerimiz uyuşturucuların gerçek pazarı halindedir. Uyuşturucunun uyarıcı ve hayal üretici narkotik maddeleri tarihi gelişimi içinde tanıyarak gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde toplum içindeki konumlarını şöyle sunabiliriz.
Afyon, Morfin (Beyaz nesne) Eroin (Beyaz, kurutoz) kokain (yaprak, kar, kız) Bahrituratlar (İlaç olarak kullanılır. Veranel) ad ile piyasaya çıkarılmıştır. Yer altı dünyasında (sarı ceket, kızıl şeytan mavi cennet) olarak bilinir.
Esrar hayal ve evham oluşturanlar (meskalin ESD DMT haplar)
Halkımızı özellikle gençlerimizi uyuşturucuya karşı korumak gerekmektedir. 1982 Anayasasının 58. maddesinin ikinci fıkrası bunu öngörmekte ve şöyle demektedir. Devlet gençleri Alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklarından ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. Buna göre gençleri uyuşturucu maddelerden koruma işi bir devlet görevi ve Anayasal bir görevdir.
Devlet gençleri bu tehlikelerden korumak için;
a) Narkotik maddelerin illegal ticaretini imal ve satışını önlemek
b) Basınla sıkı işbirliği yaparak her fırsatta uyuşturucu suistimalinin zararını kamuoyuna duyurmak.
c) Okul yöneticileriyle işbirliği yapmak okul içi ve okul dışı davranışlarını denetim altında tutmak
d) Okul yöneticileri ve öğrenci velileriyle toplantılar düzenlemek
e) Gençlerin sık sık girip çıktığı lokal ve eğlence yerleri gibi mahalleri sürekli denetim altında bulundurmak
f) Sağlık Bakanlığınca yasaklanmış ilaç listelerini takip etmek yasağa uymayanlar üzerinde durmak
g) Diyanet İşleri Başkanlığı birimleriyle işbirliği yaparak halka camilerde uyuşturucunun zararlarının anlatılmasını sağlamak
h) Toplumsal açıdan soruna yaklaşırken uyuşturucu kullananları sadece bir suçlu olarak kabul edip legal ve polisiye önlemlerle ağırlık vermeme, onları aynı zamanda hasta kabul edip tedavilerine de önem vermek gerekmektedir. Bu durum hem ceza adaleti sistemine ve hem de sosyal kontrol örgütlerine ihtiyaç göstermektedir.
Son tespitler ve netice: Kimileri konuşur, kimileride yapar işte aradaki fark; birileri yapılması lazım der, birileri yapmam lazım der. Bu böyle devam eder. Bu problemin çözülmesi lazım, bu problemi çözmem lazım. Yardım edilmesi lazım, yardım etmem lazım. Kurtulması lazım, kurtarmam lazım. Sorumluluğu başkalarını üzerine bırakacağımıza kendi üzerimize aldığımız zaman bütün sorunların daha kolay çözüleceğine inanıyorum.
Sigara ile başlayan uyuşturucular beyine çakılan birer ecel çivisidir. En önce aklı ve iradeyi zincire vururlar. Bağımlı kendisini hapsettiği zindanın
anahtarını da kaybeden gönüllü bir tutsaktır. En büyük tuzak bir defa denemekten ne çıkar? Demektir.
Uyuşturucunun ve ölümün denemesi olmaz, ve sen canı can vererek almadın ki değerini bilesin.