Galiba Bilmiyoruz

87

Türkiye’nin Osmanlı Türk İmparatorluğu’ndan hatta daha da öncesinden kendisine aktarılmış tarihi ve milli meseleleri vardır. Yaşadıklarımızın bir çoğu bunlarla ilgilidir. Yani yüzyıllarda geçse bile bazı meseleler değişerek ve dönüşerek günümüzde de sürmektedir.

Bu meselelerin günümüze yansımasının çok yoğun bir şekilde gerçekleştiğini görüyoruz. Bunların çözümü de büyük ihtimalle bizlerin hayatta olmayacağı uzun vadeli bir geleceğe sarkacak. Belki de kıyamete kadar bu süreç devam edecek.

Ancak bu meselelerin varlığından habersiz iseniz, bu meselelerle nasıl uğraşacaksınız ve bunları milli menfaatlerinizi koruyarak geleceğe nasıl aktaracaksınız? Bilmediğiniz şeylerle uğraşmak gerçekten olağanüstü zorluklar içerir.  Bizde Türk milleti olarak bunun zorluğu içindeyiz.

Bu yaşamsal meseleleri, birilerinin bilmesi yeterli değildir. Bir milletin karşılaştığı ve milli vasıflara sahip temel sorunları, Cumhurbaşkanından sokaktaki çöpçüye kadar herkes bilmek zorundadır. Fakat tam aksine, ne en tepedeki adam ne de sokaktaki vatandaş bunları bilmekten çok uzaktır.

MHP İstanbul Milletvekili rahmetli büyükelçi Gündüz Aktan, Ermeni soykırım iddiaları,Avrupa’da ırkçılık ve Türkiye’nin AB üyeliği ilgili yazdığı “Açık Kriptolar” adlı kitabında bunu bir örnekle kendi açısından itiraf ediyor.

Aktan “Ermeni meselesinin varlığını Mehmet Baydar ve Bahadır Demir’in 27 Ocak 1973 günü bir Ermeni tarafından ABD’de öldürülmesi ile öğrendim. Paris OECD misyonuna tayin olduğum 1970 yılına kadar  Mehmet Baydar bakanlıkta genel müdürüm, Bahadır ise oda arkadaşımdı.” diye samimiyetle anlatıyor.

Oysa rahmetli Gündüz Aktan, Türkiye’ye uzun yıllar idareci yetiştiren tek okul olma özelliği taşıyan Mülkiye yani Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 1962 yılında mezun olmuş ve 1964’te İçişleri, 1967’de Dışişleri bakanlıklarında çalışmaya başlamış. Yani bahsettiği suikast olayına kadar neredeyse Türk devletinin kalbi hüviyetindeki iki bakanlıkta 10 yıl kadar çalışmış. Ama ermeni meselesinden arkadaşları şehit edilene kadar haberi olmamış. Emin olun hepimiz Gündüz Aktan’ın halindeyiz. Onun iyi tarafı bunu itiraf etmiş olması…

Kötü olan, bu itirafı yapamayan, bilmediğinin farkında olmayan yada herşeyi bildiğini iddia eden o kadar çok insan Türkiye’de yaşıyorki!

Türk milleti; Şemdinli ve Eruh baskınları oluncaya kadar bölücülük meselesinden habersizdir. Turgut Özal, Kapıkule’ye yığılmış insanları “bunlar gerçekten Türkmü?” diye sorgulayacak kadar Türk dünyasından uzaktır. Koca adamlar, 2001’de yaşanan ekonomik krizi, Ahmet Necdet Sezer’in bir anayasa kitapçığını masaya fırlatmasına bağladı. Kıbrıs’ın önemini bırakın yerini bilen kalmadı. Balkan Savaşlarında niye yenildik, Birinci Dünya Savaşına niye girdik gündemimizde bile yok. Hala Türk yurdu Balkanlara gidip geri döndük edebiyatı yapılıyor.

İddia ediyorum, Türkiye’yi yönetmeye talip olanların bir çoğu, Türkiye’nin bu ve benzeri diğer temel meselelerinden habersizdir. Sanki gizli bir el, Türk milletinin varlığını ilgilendiren bu sorunların yine Türk milletince bilinmesine engel olmaktadır. Hal böyle olunca tedbir almadan yaşamakta ve başımıza gelenlere karşı savunma yapmaktan aciz kalmaktayız.

Ve bir türlü anlayamıyoruz ki; ekonomik sıkıntıların tamamı bu meseleler yüzünden ve bunlara karşı devlet olarak devlet  gibi davranamamaktan dolayı kaynaklanıyor.

Birileri bana çıkıp bu meseleleri bilenler var demesin. Ben bunları milletin bilmesinden bahsediyorum. Eğer aksi olsaydı dün İngilizlerin, bugün de Amerikalıların oyuncağı olan bir cemaatin peşinden bu kadar koşarmıydık?