Ben Müslümanın Tek Tip Olanını Severim

100

Bir zamanlar bir arkadaş bana demişti:
Yahu, niye söylemedin?
Neyi?
Necip Fazıl’ın Nakşî olduğunu?
Ne olacak?
Başka birşeye gerek yok ki.

Ömrüm bu Millî Görüş ekolünün türevlerini izlemekle geçti. Farabî’nin

kitabındaki ne kadar devlet ismi varsa partilerine ad oldu ama onlar hep Makyavelli’nin kitabında yazılanlarla amel ettiler.

Parti ve liderleri onlar için dünyanın ekvator çizgisiydi. Çocukluk arkadaşlarını, gençlik ve askerlik arkadaşlarını, komşularını hatta akrabalarını bir anda partiye sattılar. Sonra bir başka parti, sonra başka bir parti..

Bu habis alışkanlık geldi Referandum‘a da bulaştı. EVET veren de gerekçesini kendince ifade eder, HAYIR veren de.. Hiç olur mu, evet vermek dindarlığın yeni ölçüsüdür. Hayır veren nursuzlar..

Emr-i bi’l-mâruf yani iyiliği emretmeyi kendi nefislerine bile yediremeyenler, nehyani’l-münkeri yani kötülüğü engellemeyi sadece başkaları iktidarken düşünenler bu kutlu işi böylece çelik – çomağa çevirdiler.

Bakıyorum; bazı öğrencilerim fanatiklikte Sakaryaspor‘un Tatanga‘larını bir adım geçmişler. Bazı arkadaşlar ‘Hayır‘ dememe rağmen beni nasıl hâlâ sevebildiklerine şaşırmaktalar. Hele hele bazı internet kutçukları yorum adı verilen fitne – fücur seanslarında ölü insan eti yemeye devam etmekteler.

‘Benim ağzım sizin kulaklarınıza göre değil’ desem anlamayacaklar. ‘Ben belediyenin değil rüzgârın ağacıyım’ desem algılayamayacaklar. ‘Parmağıma değil işaret ettiğime bakın’ desem kavrayamayacaklar.

Bana kalsa bu hafta Anayasa Değişiklik Paketi‘yle ilgili 2 tehlikeli tuzağı; KAMU DENETÇİLİĞİ ve YERİNDELİK İLKESİ’ni anlatırdım. Kime? Kaldırım taşlarına.. Neyse, paket geçerse bu ilkenin seyyar mayın gibi karasularımızda gezindiğini aynel yakîn görürsünüz.

Bu otomatik Müslümanlık, bu postmodern kulluk, bu tribün İslâmcılığı, bu rozet dindarlığı, bu şekil perestişi, bu kilise mütedeyyinliği, bu sloganik kategorizasyon fetişizmi bu Protestan ahlâklı tabasbus ve bu parti / lider putperestliği zamane Müslümanlarına yakışıyor. Hz. Ömer gelse, sizin teşekkülden değilse yandı.

“Cehalet, gerçek bilginin aksine kişinin kendine olan güvenini arttırır.”

Aha buraya yazıyorum: 12 Eylül 1980‘de de Amerika şampiyondu., 12 Eylül 2010‘da da Amerika şampiyon olacak.

İmza: U!A! 12 Dev Adam.