İsrail – PKK; Kanguru ve Yavrusu

87

Son zamanlarda artan terör olayları ve günbegün verdiğimiz şehitler milletçe canımızı yakar olmuştur. Mevcut İktidarın etnik açılım oyunları cini şişeden çıkarmış ve ‘sıfır terör‘le devralınan ortam günde 6 – 7 şehidin verildiği bir hale dönüşmüştür.

 Devlet yönetmek şirket yönetmeye benzemez. Amerikanvari açılımlarla teröristlerin kahraman gibi karşılanmasına çanak tutar, terörle mücadeleye ömrünü adayları Silivri‘ye kapatırsanız; yani taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakırsanız olacağı budur.

Türk Ordusu‘yla ilgili mahrem bilgiler artık işportaya düşmüştür. Terörün Giresun‘da yada Hatay‘da bile askerî birliklerimizi vurabilmesi nasıl mümkün olabilmiştir? Tüm kötülüklerin odağıymış gibi gösterilen ordumuzun savunma kanatları kırılırken neredeydiniz? Bu coğrafyanın en etkin Savaş Gücünü törpülerken hep “komşularla 0 problem” ütopyasında mı gideceğini zannettiniz Ortadoğu‘da işlerin?

İsrail‘in alçakça saldırısını tüm benliğimizle lânetliyoruz. Mavi Marmara gemisinde ve İskenderun‘da verdiğimiz tüm şehitlerimize milletçe sahip çıkıyoruz ve soruyoruz: İsrail‘in her zaman yaptığı manyakça saldırılardan birini yapması ihtimaline karşı onca gemiyi ve sivil insanı korumasız Akdeniz‘de nasıl bir başına bıraktınız? Deniz ve hava kuvvetlerimizde içeriye alınmayan subay kalmadığından mı eskort gemileri verilmedi ve destek uçuşları yapılmadı?

Davos‘ta “One Minute” şovu yapanlar 19 masum insanı kaderine nasıl terk etti? Bu da tedbirsiz kader ve ‘güzel ölüm‘ türünden bir iş midir? Hükümeti derhal ciddiyete ve gerçekleri görmeye davet ediyoruz. İşinizi ya adam gibi yapın ya da bırakın.

Son olarak; dünyayı Emperyalizmin Şer Üçgeni dediğiniz Amerika, İngiltere ve İsrail şiddet üzre yönetiyor. Yalnızca Filistin odaklı İsrail terörünü kınamıyoruz. ABD‘nin Irak ve Pakistan‘daki, İngiltere‘nin de Afganistan‘daki kıyımlarını da aynı ölçüde kınıyoruz. Halkımızı sadece İsrail düşmanlığına yönlendirip asıl ekip başlarını görmezden gelenleri de unutmuyoruz. Bunca olay ve zulümden sonra bu ülkelerin mallarına boykot düşünenlere de “günaydın” diyoruz.

Hayatımızın 24 saati bir duruş ve mücadele çizgisi üzere olmalı, maç-magazin ekseni üzerinde değil. Bize çevrili namluların şarjöründeki mermileri yine bizim paramızla alıyorlar. Uyan Türkiyem!