Hayat Ölüm ve Biz

114

İman edip Salih amel işleyenleri muhakkak ki  içinde ebedi kalmak üzeri altlarından ırmaklar akan  cennet köşklerine yerleştireceğiz
Salih amel işleyenlerin mükâfatı ne güzeldir. (Ankebut 58)
Allah (c.c) Cennet nimetlerini sevdiği kullarına verir.
Allah katında sevilmenin yolunda iman ve Salih amelden geçer
Dünya nimetlerini sevmediği kullarına da verir.
Dünya herkes içindir.
Cennet sadece inananlar içindir.

Abdullah b.Mesut’tan gelen bir rivayette
Peygamber (sav) şöyle buyurdu;
Allah (c.c) rızklarınızı aranızdan taksim edip farklı kıldığı gibi huylarınızı da birbirinizden farklı kılmıştır.
Biliniz ki Allah dünya nimetlerini sevdiği kullarından, sevmediği kullarına da verir.
Fakat dini (bilgi ve yaşantıyı) ancak sevdiği kuluna verir.
Allah dindar kullarını sever.
Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki kalbi ve dili Allaha boyun eğmemiş kişi gerçek Müslüman olamaz.

Konuşmalarımıza dikkat edelim.
Kalbimizden geçen düşüncelerimizde dikkat edelim.

Yine peygamber (sav) bir hadisinde şöyle buyurdu.
Haramdan mal kazanan ve bundan hayra harcayan hiçbir kişi yoktur ki (hayra harcaması sebebiyle) o mal onun için bereketlendirilmiş veya verdiği sadaka Allah katında kabul edilmiş olsun.
Onun bu maldan (ölümüyle) geriye bırakacağından onun için ancak cehennemde azık olur.
Kazancımızın helal olmasına dikkat edelim.
Helalinden kazanıp helalinden harcayalım.
Kanaatkâr olalım.
Kanaatkâr olmakla ilgisizce bir kıssa anlatayım

Diyojen ve mercimek çorbası

Diojen bir gün kendine çorba yapmak için çeşmenin başından mercimek ayıklıyor iken; onu gören krala dalkavukluğu ile meşhur biri Diyojen’in yanına yaklaşarak alaylı bir tavırla ne yaptığını sorar.
Diyojen hiç istifini bozmadan çorba yapmak için mercimek ayıkladığını söyler.
Adam sende benim gibi krala yakın olsaydın dediğinde.
Diyojen ; “Sende benim gibi mercimek çorbasına kanaat etmesini becerebilseydin.
Krala dalkavukluk etmek zorunda kalmazdın” der.
Kanaat etmesini becerebilen insanlar harama gitmek zorunda kalmazlar.
İnsanlar Allah’a(c.c)ın kendileri için takdir ettiği rızktan fazlasını elde edemezler;
Ancak takdir edileni ya helal ya da haram yoldan elde ederler.

Mevlana’dan

İnsana baktığın zaman onun hakikatini gör.
İblis gibi onu su ve toprak görme toprağın ötesinde yüz binlerce gül bahçesi gör.
Kendimizi beğenerek diğer insanları hor ve hakir görmeyelim.
Aksi halde şeytanın akıbeti belli şeytan bu duruma kibri yüzünden düştü

Mütevazı olalım helalinden kazanalım helalinden yiyelim ki dualarımız kabul olsun.
Peygamber (sav) bir hadisinde şöyle buyuruyor.
Bir Müslüman (hak yolunda) uzun sefere çıkar saçları dağılmış toza toprağa bulanmış bir halde ellerini semaya uzatarak ya rabbi diye dua eder hâlbuki yediği haram içtiği haram giydiği haram hâsılı haramla beslenmiştir.

Böyle bir insanın duası nasıl kabul olur.
Kazancımıza yediğimize içtiğimize dikkat edelim.
Yoksa dua ederseniz çeneniz ve kollarınız yorulur.

Sokrates’ten

Dünya adaletle ayakta durur.
Devletler zulüm ile yıkılır.
Tarihte iz bırakmış nice imparatorlar var.
Adaletten ayrılmaları onların sonunu hazırlamıştır.
Tarihi hatırlamayanlar Sovyetler Birliği, Yugoslavya’yı hatırlasınlar.
Sıranın ABD’de olduğunu bilsinler

ŞÜKÜR

Bediuzzaman  Said Nursi’den

Sen kendinden yukarı mertebelere bakıp şikâyet edemezsin.
Kendinden aşağıdaki insanlara bakıp şükretmekle mükellefsin
Elin kırık ise elin olmayanlara bak.
Bir gözün yok ise iki gözü olmayanlara bak, Allaha ŞÜKRET.
Şükürsüzüm maddi hastalıktan daha musibetli manevi bir hastalıktır.
Şikâyetleriyle hastalıklarını ziyadeleştirirler.
Allah(c.c) teslimiyet ve sabır bu tür hastalıkların şifasıdır.

Hz. Hüseyin (r.a)’dan bir anektod

Hz. Hüseyin bir adamın kendisi hakkında hoşlanmadığı şeyler konuştuğunu öğrenir.
Bunun üzerine Hz. Hüseyin içi taze hurmalarla dolu bir tepsi hazırlayıp adamın evine gelir ve kapıyı çalar.
Kapıyı açan adam Hz. Hüseyin’i bir tepsi taze hurma ile karşısında görünce hayret eder ve ey peygamberin torunu bu nedir diye sorar.
Hz. Hüseyin de bunu al sana getirdim.
Hakkımda kötü konuşarak sevaplarını bana hediye ettiğini öğrendim.
Bende yaptığın iyilik karşılıksız kalmasın diye bu hurmaları sana getirdim der.

Özlü sözler

– Unutma eller çok olunca, yükler hafifler.

– Unutma insanlar köprü kuracakları yer de, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.

– Yeni dostlar edin ama, eski dostlarının da kıymetini bil.

– Dost ve arkadaşlarının ayıplarını görünce ihtar edenlerden ol, ifşa edenlerden olma.

– Unutma! Başına gelen felaketlerin iyi bir yanı vardır, o da gerçek dostlarının kim olduğunu ortaya çıkarır.

– Unutma! Zor olan bir dost uğruna öle bilmek değil, uğruna ölünebilecek bir dost bulmaktır.

Ölüm ve biz

Bir hadisin de peygamber (sav) şöyle buyurdu.
Kişi eğer Allah’a kavuşmayı arzularsa Allah’ta ona kavuşmayı arzular.
Allah’a kavuşmayı sevmezse Allah’ta ona kavuşmayı sevmez.
Hz Ayşe (r.anha) sordu.
Biz ölümü sevmiyoruz ondan ürküyoruz halimiz ne olacak?
Senin anladığın gibi değil ya Ayşe,
Can vereceği zaman mümine Allah’ın rızası ve nimetleri müjdelenir.
Artık müminin önünde müjdelenenlerden daha sevgili bir şey yoktur.
Bu sebeple Allah’a onun rızası ve nimetlerine kavuşmayı arzular.
Kâfir can vereceği zaman ise Allah’ın azabı ve cezalandırılması ile korkutulur.
Artık onun önünde korktuklarından daha ürkütücü bir şey yoktur.
Bu sebeple Allah’a kavuşmayı ve O’nun azabı ile karşılaşmayı sevmez.
Allah’ta onu sevmez.
Bizim yaşantımız acaba hangi kategoriye uyuyor?
Nimet kategorisine mi?
Azap kategorisine mi?

DUA

Rabbimiz bize dünyada-ahirette iyilik ve güzellik ver.
Bizi cehennem ateşinden koru.
Allah’ım beni de neslimi de namazı devamlı ve gereği gibi kılanlardan eyle.
Ya rabbi beni annemi, babamı ve tüm inananları kıyamet günü affeyle.
Ya rabbi rızkımızı helalinden kazanıp, helalinden harcamayı nasip eyle.
Ayaklarımızı sıratımustakim, kalbimizi iman üzere sabit eyle.
İslam üzere yaşayıp, iman üzere yaşamayı bizlere nasip eyle.

ÂMİN.