Gel Yine Geçelim Boğaziçi’nden

115

Tarihsizliğimiz en büyük talihsizliğimizdir. Yabancı dil bilmeyi işe girmede tercih sebebi saydık. ÖYS‘de sayısal soruların katsayısını sözelin 2 katı olarak hesapladık. Çocuklarımıza matematikten, fizikten, kimyadan özel ders aldırdık.

Tarihten hiç ders almadık. 5 bin yıllık birikimi bedavaya sunanların yüzüne bile bakmadık. Mühendisler ve iktisatçılar yönetti bizi bu zamana kadar. İçlerinde psikolojiyi, sosyolojiyi bırakın tarih ve coğrafyayı bilenler bile nadirattandı. Kimi “Arz-ı Mev’ud“u selamladı, kimi Azerbaycan‘ı Ortadoğu ülkesi sandı. Hazinenin üstünde ama hazineden habersiz hazin siyasetçilerle geçti güzelim yıllar.

Şimdilerde ise ticaret erbabı ağırlıklı devlet adamlarına talim ettiriliyoruz. Ecdat – Ecdat diyerek yetiştirildiler, Fetih gecelerinde okudukları hamasi şiirlerle geliştirildiler. 556. Yıldönümü için ayın 29‘unda en hamasi konuşmayı onlar yapacak ve onları hiç anlamayarak. Ne demiş şair; ‘Beni bir sen anladın, sen de yanlış anladın.’

Biz ne diyelim? Tarihe mi yürüyelim? Destur:

Boğum boğum kuşatılmış ışığı
Bir taşına yekpare Acem mülkü feda bir şehir
Ve ruhuna iliştirdiği gençliğini
Vuslata kilitlemiş âşığı

Gönül gözü elâ mı görür?
Köz köz iman Leyla mı görür?
Geçeceksin geceden, günden
Geçeceksin Peygamber’in önünden

Avuçların Kevser serinliğinde sanki
Ey yüreğini sancak deyu sura asanım!
Hasan’ım

Sen söyle Dinin Ak Güneşi
Hangi körükle dindirmeli bu ateşi ki sönsün
Ve sensin alev almış altı asrın itfaiye eri

Yüreğim yetmişiki parça geminin işgali altında şimdi
Güya o Güzel Emir’i methediyorum
Aslında kendimi fethediyorum

Ve elindeki İrem bağlarının tebşir anahtarı mıdır?
Soruyorum ey gül devşiren asil âşık
Tomurcuğun al mı, ak mı, sarı mıdır?

Deseydim bir çınarın göğsündendir bu misk-i amber
Yine de beyaz bir deniz boyunca
Toprağın düğününe gelir miydi Kamber?
Şefkat çeşmesi.. Gül kapısı.. Muhabbet ordusu..

Bengisudur içilir
Bir cennete açılır
İçeri gir!
Bundan öte sevgi seferidir

Hâlâ yüreğimin atışını duymuyorsan güm güm
Ve bir Şâhi gülle gibi bakışını saymıyorsan kusura
Ey gönlüm, kulağını daya sura.