Gelir Vergisi Oranları

134

Türk vergi sisteminde, artan oranlı bir vergi uygulamakta olup, uygulanan gelir vergisi oranlarında yıllar itibariyle sürekli bir  düşüş seyri görülmektedir.


Tablo 1. 1980–2006 Yılları Arasında Uygulanan Gelir Vergisi Oranları Seyri (%)


































































































































































































































































Yıllar Oranlar

1980


40


45


50


60


70


75


66


1981


35


40


48


58


63


73


65


1982


25


30


38


48


58


63


55


1983


25


30


38


48


58


63


55


1984


 


25


30


35


40


45


50


1985


 


25


30


35


40


45


50


1986


 


25


30


35


40


45


50


1987


 


25


30


35


40


45


50


1988


 


25


30


35


40


45


50


1989


 


25


30


35


40


45


50


1990


 


25


30


35


40


45


50


1991


 


25


30


35


40


45


50


1992


 


25


30


35


40


45


50


1993


25


30


35


40


45


50


55


1994


25


30


35


40


45


50


55


1995


25


30


35


40


45


50


55


1996


25


30


35


40


45


50


55


1997


25


30


35


40


45


50


55


1998


 


20


25


30


35


40


45


1999


 


15


20


25


30


35


40


2000


 


15


20


25


30


35


40


2001


 


15


20


25


30


35


40


2002


 


15


20


25


30


35


40


2003


 


15


20


25


30


35


40


2004


 


15


20


25


30


35


40


2005


 


 


15


20


25


30


35


2006


 


 


 


15


20


27


35


2007


 


 


 


15


20


27


35


Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı, (2007)
*193 sayılı GVK’nun 103. maddesine istinaden çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararlarıgereğince gelir vergisi oran ve dilimleri değiştirilmektedir.


Tablo1.’de 1980–2006 yılları arasında uygulanan gelir vergisi oranlarının seyri verilmektedir. Görüldüğü üzere 1980 yılında 7 tarife olan gelir vergisinde en düşük oran % 40 ve en yüksek  oran ise % 66’ dır. 1985 yılında dilim sayısı 6’ ya düşmüş ve oranlarda % 25 ile % 50 arasında değişmiştir. 1993 yılında dilimler ve oranlar tekrar artış göstermiş ancak 2005 yılında dilim sayısı 5’e düşmüş ve oranlarda %15 ile % 35 arasında değişmiştir. 


Tablo 2. 2008 Yılı Gelir Vergisi Tarifeleri


















Gelir Dilimi (YTL)

Vergi Oranı(%)


7,800.00 – liraya kadar


15


19,800.00 – liranın 7,800.00 – lirası için 1,170, fazlası


20


44,700.00 – liranın 19,800.00 – lirası için 3,570, fazlası


27


44,700.00 – liranın 44,700.00- lirası için 10,293, fazlası


35


Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı, (2008)


Türkiye’de uygulanan gelir vergisi tarifelerinde özellikle son yıllarda gelir dilimi artırılarak oranlar düşürülmüştür. Tablo 2.’den anlaşılacağı üzere gelir vergisi oranları; düşük oran 0-7.800 YTL arasında % 15, 7.800-19.800 YTL % 20 temel oran, üçüncü oran 19.800-44.700 arasında % 27 ve 44.700 YTL-üstü’nde ise % 35 yüksek oran uygulanmaktadır.


Bir de AB’nin ekonomisi en gelişmiş ülkelerinin uyguladıkları vergi oranlarını ve dilimlerini ele alalım. İngiltere’de, gelir vergisi oranları; 0–2.150 € arasında düşük oran % 10, 2.150–31.150 € arasında % 22 temel oran ve 31.150 €-üstü ise % 40 yüksek oran uygulanmaktadır. Temel orana denk düşen gelir dilimi sınırı altında kalan ve kâr payı dışındaki faiz gelirleri gibi yatırım gelirlerinde bu oran % 20 olarak uygulanmaktadır. Almanya’da ise bekâr mükellefler ve evli çiftler için gelir vergisi oranları ise % 0 ile % 42 arasında tarifelere göre değişmektedir. Bekâr mükellefler için 7.664 Euro ve evli mükellefler için 15.329 Euro’luk gelir % 0 oranıyla vergi dışı bırakılmıştır.


Avrupa Birliği’ ne üye olmak için 48 yıllık uzun bir adaylık geçmişi olan ve son yıllarda da büyük bir mücadele örneği gösteren Türkiye’ nin, gelir vergisi oran ve dilimlerinde Avrupa Birliği’ nin bu üç büyük ülkesini örnek alması durumunda, asgari ücretle geçinmek zorunda olan 3 milyon 42 bin 396 çalışanımız (2006 verilerine göre), 7.800,00 YTL’ ye kadar gelir vergisi ödemeyecek veya en azından düşük oranda bir vergi ödeyecektir. Bunun sonucunda gelir dağılımında ki dengesizlikler yok edilerek özellikle alt gelirli grupların yaşam standartlarında bir iyileştirme gerçekleşecek ve bu da ekonomiye artı bir değer kazandıracaktır.


Asgari ücretliden kesilmeyen ve ya az kesilen vergiden dolayı vergi gelirlerindeki azalmayı ise Çalışma Bakanlığı’ nın şu an kararlılıkla üzerine gittiği kayıt dışı çalışmayı önleyerek engelleyebiliriz.


Sonuç olarak 25.01.2008 tarihinde verdiğim konferansta dile getirdiğim gibi bir asgari ücretli normal tarife üzerinden vergilendirilirken, hazine bonosu ve devlet tahvillerinden 260.000 YTL’ ye kadar elde edilen alım-satım karı ve faizden vergi alınmamaktadır. Veya başka bir örnek verirsek bir asgari ücretli 2006 yılında aylık 68 YTL vergi öderken basit usule tabi mükellefler bunun ¼‘ ünü ödemesi vergi sistemindeki çarpıklığı tam anlamıyla ortaya çıkmaktadır. Bu olumsuzlukları da Maliye Bakanlığı vergi reformu ile çözerse asgari ücretliden gelir vergisi alınmamasından veya daha az bir oranda vergi alınmasından dolayı devletin vergi gelirlerinde meydana gelen azalmayı önlemekle kalmayız vergi gelirlerini de arttırırız. Artan gelirleri de adaletli bir şekilde dağıtarak gelir dağılımındaki sosyal adaleti sağlamış oluruz.


Saygılarımla.