Yeni Yıla Girerken

116

Yeni yılın nefsimize, neslimize, vatanımıza, milletimize, islam
alemine ve tüm insanlığa barış ve mtluluk getirmesi temennisi ile
yazıma şu ayetle başlamak istiyorum.

“Ey Rabbimiz! Beni ve soyumdan gelenleri namazı devamlı kılanlardan
eyle. Ey Rabbimiz! Duamı kabul eyle.Ey Rabbimiz! Hesapların görüleceği
gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla.” (İbrahim suresi ayet 40-41)

Zaman hızla akıp gidiyor, onu durdurmak mümkün değil ama kontrol altına almak mümkündür.

Zaman bakımından insanları iki kısma ayırmak gerekir. Birincisi;
zamanı değerlendirenler, ikincisi zamanı nasıl geçireceğini düşünenler.
Felaketin en büyüğü ise zamanı boşa geçirmektir.

“Zaman kılıç gibidir. Onu kullanmasını bilmeyenler kendilerini keserler.”

Yapacakları işi yarın yarın diye erteleyenler bugünün dünün yarını
olduğunu bilmelidirler. İnsanların gerek sosyal hayatta gerekse
mesleklerindeki başarıları zamanı iyi değerlendirmelerine, zamanı
planlı harcamalarına bağlıdır. Mesleğinde başarılı olan insanlarla
olmayan insanlar; gelişen ülkelerle geri kalmış ülkeler arasındaki
farka benzerler. Zamanı değerlendirenler gelişirler ilerlerler, zamanı
boşa harcayanlardır yerinde sayanlar.

Peygamberimiz(sav) de bir hadisi şerifinde beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz .

1- İhtiyarlıktan önce gençliğin
2- Hastalıktan önce sağlığın
3- Fakirlikten önce zenginliğin
4- Meşguliyetten önce boş vaktin
5- Ölüm gelmeden önce hayatın

buyurarak zamanı iyi değerlendirmeye müslümanların dikkatini çekmiştir.

Ayrıca Türk ve İslam bilginleride “Dünya üç gündür; dün, bugün ve yarın…

Dün geçti, yarının geleceği belli değil öyleyse bu günü iyi değerlendirmek gerekir.”

Merhum Necip Fazıl (mekanı cennet olsun) çok hoşuma giden bir
şiirinde; “İş bugünde, bugüne sığdır yarını dünü şimşek olsan zamanın
kesemezsin önünü” diyerek bugünün ne kadar önemli olduğuna vurgu
yapmıştır.

Hz. Ömer(r.a) “Bugün Allah(cc) için ne yaptın” buyurarak
müslümanları yaşadıkları günü değerlendirmeye çağırmıştır. Müslüman
için zamanı iyi değerlendirmek sadece dünya için çalışmak demek
değildir. Dünya_Ahiret dengesini kurmak demektir.

Allahu Teala her gün bize 86.400 sn lik zaman veriyor: Biz bunun kaç
saniyesini okumaya düşünmeye çalışmaya gelişip ilerlemeye ayırıyoruz,
yoksa bu ömür sermayesini nasıl tüketeceğimizin hesabını mı yapıyoruz?

Biz müslümanlar olarak bugün düne göre maddi imkanlarımız çok daha
fazladır. Ama etkimiz aynı ölçüde artmış değildir. Bugün etkilemekten
ziyade etkilenmekteyiz. İç dünyamıza müdahale edemiyorlardı, bugün onu
dahi becerebiliyorlar. Bugün üretirken tükeniyor, temizlerken
kirleniyor, beslenirken zehirleniyor, dinlenirken yoruluyor, okurken
cahilleşiyoruz.

Hep zaman yokluğundan şikayet ederizde, boşa geçen zamanı değerlendirmeyi hiç düşünmeyiz.

Bir seneyi bitirip yeni bir seneye başlayacağımız şu günlerde
özellikle yılbaşı gecesinde kendimize şu soruyu soralım: Geride
bıraktığım şu kadar ömür içerisinde Allah(cc)’ın kitabı Kuran-ı Kerim’i
öğrendim mi? Öğrendiysem onun mealini baştan sona kaç kez okudum? Her
gün kıldığım beş vakit namazda kırk defa okuduğum fatihanın anlamını
hiç merak ettim mi?

Bugün ülkemizde yaşayan müslümanların %50 den fazlası Kuran
okumasını bilmez. İncil okumasını bilmeyen hristiyan, Tevrat okumasını
bilmeyem yahudi düşünebiliyor musunuz?

Allahu Teala bize ey kulum sana şu kadar ömür verdim. Okudun meslek,
makam, mevki sahibi oldun, para kazanmaya çoluk-çocuk ev bark sahibi
olmaya, yalan söyleyip insanları aldatmaya, zengin olmak hayali ile
yılbaşı bileti almaya zaman buldun da benim kitabımı öğrenmeye ve
okumaya zaman bulamadın mı? diye sorduğunda ki soracaktır. Cevabınız,
cevabımız ne olur. Bu sorunun cevabını şimdiden düşünüp hazırlık
yapmalıyız.

Bir seneyi geride bırakırken kısaca yılbaşı kutlamalarına da değinelim.

1- Bu kutlamalar kökeni itibari ile hristiyan alemine aittir. Onlar
bizim hiç bir dini ve milli bayramımızı kutlamazken bizim bize ait
olmayan bir törene millet olarak katılmamız ne kadar doğrudur.

2- Bunu Hz. İsa(a.s)’nin doğum yıl dönümü olarak kabul edersek bir
peygamberin doğumunu şampanya patlatarak, kumar oynayıp dansöz
seyrederek kutlamak herşeyden önce en hafif ifadesiyle o peygambere
saygısızlıktır. Bu gecenin müslümanlar için Mekke’nin fethinin yıl
dönümü olduğunu hatırlamak gerekir.

3- Eğer bir senenin yorgunluğunu atmak için eğleniyoruz denirsede
müslümanlar için helal ve haramlar 7 gün 24 saat aynıdır. Şüphelilerden
kaçınmak ise müslümanların dikkat etmesi gereken bir husustur. Önemli
olan meşru ölçüler içerisinde eğlenebilmektir.

Bu gece yıllık muhasebe yapmalıyız. “Bu gün Allah(cc) için ne
yaptın.” diyen Hz. Ömer’i hatırlayıp kendimize geride bıraktığımız bu
sene içerisinde sevap ve günahlarımızı göz önünden bir şerit gibi
geçirip şeytanı mı daha çok sevindirdik yoksa rahmanı mı? diye
sormalıyız.

Hata ve günahlarımıza tövbe edip önümüzdeki senenin planlamasını
yapmalıyız. Hz. Ali(r.a) bir sözünde “İnsanlar gaflet uykusundadırlar,
ölünce uyanırlar ama bunun onlara bir faydası olmaz” buyurur. Bu gece
bu uykudan uyanmalıyız yarın çok geç olabilir, hiç olmayabilir de…

Resulullah’ın dilinden:

Peygamber efendimiz(sav) buyuruyor ki; benimle sizin benzerliğiniz
şu adamın haline benzer; adam ateş yakmış bunun üzerine çekirge ve
kelebekler içine düşmeye başlamışlar. O is onları ateşten korumaya
çalışmaktadır. İşte bende bunun gibi sizi cehennem ateşinden korumak
için tutuyorum, siz ise kaçmaya çalışıyorsunuz. (Buhari)

Bu gün islam dünyasının bir çok yeri gözyaşı ve zulumle dolmuş,
kanla yoğrulmuş canlı ve cansız bombalarla cehenneme çevrilmiş
vaziyettedir. Bu müslümanlar için büyük bir felakettir. Esas büyük
felaket ise dünyayı kaybetmenin yanında ahireti de kaybetmektir.

Hepinize hayırlı yıllar mutlu hayatlar diliyorum yeni yılın barış, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle…