Şiddet: Batı’nın Genetik Şifresi

124

Yeryüzündeki ilk şiddet olayı Hz. Adem’in zamanına kayıtlıdır. Kabil’in Habil’e yaptığını günümüzde Batılılar herkese yapıyor.

Batı Medeniyeti Kabilimsi bir medeniyettir. Şiddet bu medeniyetin
bilinçaltıdır. Onların mitolojik tanrıları bile ehl-i
şiddettir.(Bakınız, Zeus)

1100 senelik Ortaçağ boyunca derebeyliklerde korku ve dehşet içinde
şeytan ve ifrit türlerini tasnif ederek yaşamışlar. Keşiflerle şiddet
ihracına çıkmışlar; Kızılderili’lerin, Maya’ların, İnka’ların,
Aztek’lerin, Maorinlerin, Aborijinlerin canına okumuşlar.

Sonra ver elini sömürgecilik. “En iyi zenci, ölü zencidir” atasözü..
Ku Klux Klan’ın günümüzde hala aktif olduğunu ve Bush gibi
Evangelistlerle dirsek temasında olduklarını biliyor muydunuz?

Cemil Meriç; ‘İzm’ler idraklerimize giydirilmiş deli gömlekleridir’
diyordu. İdeolijilerin hep bu zulüm coğrafyasında ihtilaller ve
katliamlar arasından doğduğunu biliyor muyuz?

Batı’nın katliam dosyası öyle kabarık ki klasörlere sığmaz,
bellekler almaz. Sokak ortalarında köpekler gibi itlaf edilen
Protestanlara uygulanan dini terörden tutun da her 6 ayda bir yenisiyle
tanıştığımız biyolojik teröre kadar geniş bir spektrumda türevleri var.
Hatta bu yüzden Durmuş Hocaoğlu; ‘Terör ve Batı ikiz kardeş gibidir’
der.

Genetik şiddet ya da Batı’nın şiddet geleneği yüzyılın bütün
gelişmelerinde kendisini gösterir. Televizyonuyla, müziğiyle,
kültürüyle, ekonomisiyle hep şiddetin ve dehşetin mümessili oldular.
Onların bilinçaltlarına bizim hayallerimiz bile yetişemedi.
Kurtadamlar, Vampirler, Frankeşyan’lar, dev yılanlar, katil bebekler,
insan yutan köpek balıkları, uzaylı yaratıklar vesaire.. Hem kendileri
huzur bulmadılar hem de insanlığa rahat, huzur vermediler.

Yalçın Küçük’ün ifadesiyle her ne kadar korkuyu bir atom bombası
olarak kullanmayı keşfedenler Moğollar olduysa da batı’nın tarihi
şiddetin tarihidir. Günümüzde her türlü şiddet sonuç alıyor. ABD
dünyayı sistematik bir şiddetle yönetiyor. Sadece 1946-75 yılları
arsında amaçlarına ulaşmak için 215 defa askeri güce başvurmuşlar, 19
defa da nükleer silah kullanma tehdidi savurmuşlar.

Gezegenimiz ABD, İngiltere ve İsrail’in oluşturduğu Şer Üçgeni’yle
yönetiliyor. Hele İsrail’inki şiddetin adeta kutsanmasıdır. Bir de
bunların yapay uzantıları olan taşeron terör var. Görevleri her ülkede
şiddetin canlı ve diri kalmasını sağlamak. 23 yıldır bu vatanda PKK
terörüne verdiğimiz kanın ve canın acısını iyi biliriz.

Dolayısıyla yukarıda sıraladığımız bataklıkların kurutulamadığı bir
süreçte sivrisineklerle mücadele hobi olmaktan öteye gitmez. Hatta
sivrisineklere saz çalmaya benzer.

Okullarda, sokaklarda, trafikte, ekonomide yayılan şiddeti
engellemek istiyorsanız Batı’yla münasebetlerinizi gözden
geçireceksiniz. Çünkü Batılılaştıkça şiddet paritemiz artıyor.

Son sözü Basra’lı Ömer söylesin:

Demokrasi bizim eve de isabet etti

Bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu..

Babamın vücudunda

Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar.