Türkiye’de siyaset uzun yıllardır halktan kopuk!
Ancak parası olanların yaptığı bir meslek haline geldi…
Özellikle şirketleşmiş parti yönetimleri ve onların TBMM’deki temsilcileri paralı olan insanlardan oluşuyor yani liyakatliler değil parası olanlar işbaşında!
Bunun en büyük sebebi, partiyi yönetenler için âdeta bir anonim şirket haline gelmiş olan siyasi partiler ile buna cevaz veren siyasi partiler kanunudur…
Siyasi partiler ve onların genel başkanları, Anayasa dâhil her kanunu değiştirmek ve yenilemek isterler ama bunun tek istisnası siyasi partiler kanunudur. İktidarı ve muhalefeti ile bu kanuna malum nedenle dokunmak istemezler!
Paralı insanlar niçin siyaset yapar? Gidip işleri uğraşsınlar değil mi? Dedikodulara göre milletvekili olmak için neden milyon dolarlar öderler?
Kahır ekseriyeti paralarına para katmak ve daha çok zenginleşmek için siyaset yaparlar! Bu konudaki haberleri yıllardır medyada izliyorsunuz.
Şimdi önümüzde yerel seçimler var. Ülkemizde yerel yönetim demek aynı zamanda rant anlamına geliyor. İzlediğimiz bütün mücadele bu rantı yani parayı kapmak için! Yoksa deprem ülkesi olan bu ülkede canları bu kadar kolay yitirirmiydik?
Düşünün ki, bir ülkede milletvekili sıraları para karşılığında dağıtılıyor. Keza aynı şey belediye başkanlıkları ve belediye meclis üyelikleri için de geçerli! Bu ülkeden hayır gelir mi?
İnsanlarımızın çoğu yoksulluk içinde yaşarken, geçimlerini sürdürmekte aşırı şekilde zorlanırken bir milletvekili çıkıp “verdim parayı oldum milletvekili, istediğimi yaparım” diyebiliyorsa oturup düşünmeliyiz…
Niçin zenginler siyasete girer ve niçin başta genel başkanlar olmak üzere siyasetçiler zenginleşir diye üzerinde çok düşünmek zorundayız!
Ülkeyi düzeltmek, sorunları ortadan kaldırmak, halkı zengin, mutlu ve refah içinde yaşatmak istiyorsak parası olsun olmasın liyakatli vatansever insanların siyasete girmek isteyebilecekleri uygun bir zemin yaratmak zorundayız…
Bunun için yapılacak ilk iş, siyasi partiler kanununu değiştirerek işe başlamak ve siyasi partilerin yapısını sadece parası olanların değil halkın siyaset yapabileceği bir hale getirmektir.
Bu sebeple siyasi partilere hazine yardımı sonlandırılmalı ve milletvekilleri en fazla öğretmen maaşı kadar aylık almalıdır. Eski milletvekillerinin başta emekli aylıkları olmak üzere tüm ayrıcalıklarına son verilmelidir. Belediye başkanları ve meclis üyeleri, mesleklerinin yanında belediye işlerini kısmi zamanlı olarak yapmalıdır.
Siyaset bir meslek olmadığı için siyasetçilerin bu yoldan gelecek ve ayrıcalık edinme hususiyetlerine derhal son verilmelidir. Siyaset ve siyasi partiler üzerinde çok iyi bir denetim mekanizması kurulmalıdır.
Ben bir vatandaş olarak; siyasetin, genel başkanların, milletvekillerinin ve siyasi partilerin mensuplarının akçeli işlere ilişkin hikâyelerini artık dinlemek istemiyorum.
Bilmeliyiz ki, siyaseti ticaret olmaktan kurtardığımız an, işler yoluna giriyor demektir!