“Cemaat” sözcüğü bizzat cemaat yapılanmaları tarafından masumiyetinden uzaklaştırılmış, ona siyasal hatta örgütsel bir kimlik kazandırılmıştır ki, bunun en acı sonuçlarını ne yazık ki Türkiye yaşamıştır… Hem de “darbe” girişimine kadar uzanan bir sinsi süreçte…
*
Milleti defalarca, üstelik jet hızıyla dolandırmasına rağmen kimi cemaatlerin halen peşinden gitmeye devam ettiği cüppeli ve sarıklılara ne demeli?..
*
Masum Müslümanlara peygamberin da adını kullanarak terlik, misvak ya da sözde “yanmayan kefen” satan cemaatlere nasıl bakılmalı ki?..
*
En vahimi de, Devleti yöneten bürokratlara kadar herkesin uzun yıllar “cemaat” diye masumiyet yüklediği ve “hizmet” ehli gibi desteklediği Fethullahçılardan ders alındımı dersiniz?..
*
Hani adları bir anda “cemaat”ten FETÖ’ YE, yani “hizmet”ten “terör Örgütü”ne dönüşenlerin nereden nereye geldiği analiz edilebildi mi?..
*
Evet; tecavüz yurtları, FETÖ dehşeti, Adnancılar vakası ve son yıllarda şaibeden kurtulamayan “cemaat” kılığındaki onlarca örgütsel yapının yol açtığı vahim sonuçlara rağmen halen tarikatçılığı savunanlara akıl sır ermiyor…
*
Asıl soru şudur; tarikat-cemaat kılığındaki yozlaşmış yapılar Müslümanlara zarar verirken ve İslam’ı yozlaştırırken aslında kim “akıllı olmalı’’ acaba…
Atatürk bu soruya 1925’te, “tekke ve zaviye”leri kapatarak yanıt vermişti de, nerede bunu anlayacak akıl, neredeeee?..
*
Cemaat-tarikat kılığındaki yozlaşmış yapıları izleyen aydın Türk genci DEİZİM diye tanımlanan İslam öncesi Türk dünyasının inanç sistemine sıcak bakmaya başladılar bile…
*
‘’DEİZM’’ , kısaca ‘’YARADANCILIK’’ demektir.
‘’TANRICILIK’’(özgün biçimiyle ‘’TENGRİCİLİK’’) diye adlandırılıyor.
Giderek ‘’yaygınlaşan deizmde’’ de Tanrı’ya inanç vardır.
*
Bugün çok büyük bir kısmı Müslüman olan Türkler, şimdi *DEİZM* denilen yeni bir ‘’İnanç Sistemini’’ tartışmaya başladılar.
Çünkü bugün uygulanan Müslümanlık, bu ‘’MİLLETE’’ dar gelmeye başladı görüşü yaygın… Niçin mi? Ya da Nasıl mı?
*
–Kadının aşağılanması,
–Aklın-bilimin horlanması,
–Orta Çağ Arap geleneğinin din diyerek topluma zorla giydirilmesi…
–Dinin siyasetçileri iktidarda tutmak için araç olarak kullanılması;
–Hatta yolsuzlukları aklayan bir örtü yapılması…
–Zalime, sömürgene karşı tavır takınmaması;
–Emperyalist Batı’nın savunucusu konumuna düşürülmesi;
*
Bugünkü İSLAM’I özellikle okumuş gençler arasında sevimsiz kılıyor.
Ve böylece yeni bir arayış başlıyor. Bulunan ‘’YENİ DİN’’ de ‘’DEİZM’’ diye adlandırılıyor.
*
İSLAMDAN ÇOK ÖNCA OLAN ‘’DEİZM’ İNANCINI ALEVİ-BKKTAŞİ DENİLEN KİTLE, BUGÜNLERE KADAR İSLAM İLE HARMANLAYARAK TAŞIDI.
*
Alevi-Bektaşi kültürüyle beslenmiş bir kısım vatandaşımız, Hz. Muhammet’in vahiy doğmalarıyla beslenerek ortaya koyduğu İslam Dininin toplumu yönetmede dünyevi ayağının Kerbela katliamıyla sonlandığı, İslami terörüze eden diktatörlüğü öncelemiş Emevi İslam anlayışının başladığı inancındadırlar
*
DEİZM denen atalar dininin elbette ki yenilenecek yönleri vardır ama bugün terörist imal eden Emevi İslam* anlayışından da Yahudilik ve Hıristiyanlıktan da bin kez üstündür.*görüşündeler…
*
Kur’an’ın öngördüğü ‘’İnanç Sistemi’nin yerine Bedevi Kültürüyle/ Orta Çağ Arap Egemenliğiyle beslenmiş ‘’Siyasal İslami’’ öne çıkarırsanız; aklını çalıştıran, mantığını kullanan sömürülmeye muhatap ezilmiş aydın Türk Genci de, zengin tarihinden beslenerek İnanç Sisteminde yeni arayışlara girer… Vebalini, başta Diyanet Başkanlığı olmak üzere toplumu yönetenler çeker.