Ayet Ayet Hadis Hadis Atatürk – I

304

Ahlakına bakıp ibret alanda

İnsan nesli bugünlerde yalanda

Senin tavrın bize miras kalanda

 Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Dürüstlüğün düşman ve dost bilirdi

Sayrı[1] imiş sağlar[2] imiş gelirdi

Savaşlarda bir kahraman belirdi

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Beytülmâl[3]e Ömer[4] gibi hassastı

Mülk temeli adaleti esastı

Vatan için can-ı feda kısastı

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Yasin yasin ruha dua okurdu

Enfüs[5] afak[6] hakikati dokurdu

İlim irfan tevhid içre yoğurdu

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Yalan riya hayatında yok idi

Erdem, vefa yiğitlikse çok idi

Köylü kentli vatandaşlar tok idi

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Gerçeğe hayata Kuran’dan baktı

Akılla yıllarca cehalet yaktı

Devrilmez sanılan hurafe yıktı

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Halkı aydınlattı ilimle fenle

Gösterdi insana Kuran’ı dinle

Müminlik olmazmış hırkayla yünle

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Meşveret[7] gerekir devlet üzere

Millî egemenlikle ulü’l emre[8]

Emanet verilir ehil ellere[9]

 Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Ruhbanlıktır halifelik cendere

Örnek aldı daim Türklük göndere

Tuğrul Beydi laiklikti[10] öndere

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Hoca olmak sarık değil dimağdır

Hurafeler insanlığa bir ağdır

Omuzda yük bilgisizlik bin dağdır

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

Gösteriş sevmezdi sade Müslüman

Ülkede kalmadı sis ile duman

Kahi Oğuz idi Kahi de Kuman

Ayet ayet hadis hadis Atatürk

HAKKINI TÜRK MİLLETİNE,

İSLÂM ÂLEMİNE

VE
İNSANLIĞA HELAL EYLESİN

Hilmi Özden

21 Nisan 2022


[1] Sayrı: Hasta

[2] Sağlar: Sağlıklı

[3] Beytülmâle: Devlet Hazinesi

[4] Ömer: Hz. Ömer (RA)

[5] Enfüs: İç alem

[6] Afak: Dış alem

[7] Meşveret: Danışma, “Onları işleri kendi aralarında şûra(danışma-meşveret-) iledir” (Şura suresi/38. Ayet)

[8] Ulü’l emre: Devleti yönetenler, “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve SİZDEN OLAN ulu’l-emre (idarecilere) de”(Nisa/59.Ayet)

[9]  “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder” (Nisa/58.Ayet)

[10] Mustafa Kemal Atatürk, laikliği örnek olarak Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyden almıştır. Tuğrul Bey Bağdat’a girdikten sonra 23 Ocak 1058 tarihinde saltanatla din işlerini ayırmıştır. Laiklik Türk icadıdır. Cumhuriyet döneminde ise laiklik Türk Anayasasına 1937, Fransız Anayasasına ise 1946’da girmiştir (Sedat ŞENERMEN. 2017. Atatürk İslam ve Laiklik, Halifeliğin kaldırılması, Nergis Yayınları, İstanbul). Devletler Hukuku yazarlarından Belçikalı Ernest NYS “laiklik Turanlı bir kurumdur” demektedir(Hüsamettin ÜNSAL, Laiklik ve Atatürk’ün laiklik Politikası, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi Cilt V/Temmuz 1989/Sayı: 15, s.596).