Türk mucitler niçin Türkiye’de değil?

391

Ülkelerin bilimdeki seviyeleri, araştırmacılarının yaptığı yayın sayısıyla ve yayınların kalitesiyle ölçülür. Teknolojideki seviyeleri ise daha ziyade patent sayısıyla. Konuyu, yaklaşık dört yıl önce, Wikipedia’nın “Dünyanın en üretken mucitleri” başlıklı listesini kullanarak yazmıştım.

İlk on mucidimiz

Wikipedia’daki listenin bazı kısıtları var. En önemlisi, sadece ABD patent ofisinin kayıtlarına dayanması. Mustafa Güney Çalışkan, daha geniş ama çok daha zahmetli bir işe girişmiş ve başarmış. Çalışmasının sonuçlarını bağlantıda bulabilirsiniz. Patentlerin alındığı ülke, patentleri alanların milliyetleriyle bire bir uyuşmuyor. Hele Türkler için hiç mi hiç uyuşmuyor. Bu yüzden, “Dünyada kaç Türk kaç patent aldı?” sorusunun cevabını bulmak için Çalışkan, uluslararası veri kaynaklarından Türkçe isim avına çıkmış. 12 Şubat 2024 itibarıyla patente başvuru sayısına göre bulduğu en mucit Türk mucitlerinin listesinin ilk 10’u şöyle:

İlk yüzde de yerli mucit yok mu?

Ne görüyorsunuz? Bir bu kişilerin Türk olduğunu ancak isimlerinden anlıyorsunuz. Çalıştıkları kurumlardan değil. Mustafa Güney Çalışkan da listeyi yaparken bu isim tanıma metoduna başvurmuş. Elinde başka bir ölçü yok. Neden yok? Çünkü bakınız, bu mucitlerin hiç biri Türkiye’deki bir üniversite veya şirketten değil. Hepsi patentlerine, yurt dışındayken başvurmuş. Yurt dışındayken başarmış.

Çalışkan, ilk on Türk mucit listesiyle yetinmemiş, ilk yüz Türk mucit listeleri de yapmış. Kapsam böyle genişleyince, Türkiye’de oldukları halde yurt dışındaki arkadaşları arasına girmeyi başaran 6 kişi çıktı.

Bu kuyudan çıkmak zorundayız

İlk sütundaki sayı, yüz kişilik Türk mucitler listesine kaçıncı sıradan girdiklerini gösteriyor. Türkiyeli Türk mucit listesi yaparken ben de Çalışkan’ın metodunu kullandım: Kurum adları içinde Türkçe olduklarını bildiğim veya tahmin ettiklerimi seçtim. Türkiye’dekileri de, Türkiye dışındakileri de tebrik ederim. Türkiye’dekilere icat yapacak ortamı sunan bir avuç kurumumuzu da.

Niçin böyle? Niçin mucitlerimizin çok büyük çoğunluğu yurt dışında? Siyasî polemik yapmak istesem – ki tam zamanıdır- şöyle söylerdim: “Hani “Giderlerse gitsinler!” denmişti ya. Gitmişler işte… Yüz mucidimizden 94’ü söz dinleyip gitmiş. Yüzde altısı gitmemiş.” Ama ben öyle demeyeceğim. Zaten işin aslı da öyle değil. O söz talihsiz ama konuyu günlük siyasete malzeme yapmak da yanlış. Zaten bu listedeki insanlarımız, o söz sarf edilmeden önce gitmiş. Şimdi bizim yapacağımız, niçin burada değil de orada başarıyorlar diye sormak. Polemik yapmadan.

Niçin Geri Kaldık? Kitabımda da buna benzer sorular etrafında kıvranıp durdum. İcat ve inovasyon alanlarındaki geri kalmamız üzerinde de bu sütunda sormaya devam edeceğim.

Dört yıl önceki “Türk Mucit” yazıma gelen acı bir yorumla bitireyim. Bu konunun niçin bırakmamamız gerektiğini gösteren bir hikâye:

Maraşlı / 16 Ekim 2020 09:39

Şimdi benim gıda alanında 10 a yakın, tekstil ve giyimde 2 – ayrıca birkaç da faydalı tasarım var. Ancak işletmem kapalı, vergi ödemeye devam ve asıl mesleğimi bırakalı da 6 yıl olmuş. Kuruşa tamah etmiyorum çünkü çalışarak üreterek kazanç elde etmek yalandan ibaret. Aman be hocam hayırlısıyla beni bir Almanya, İngiltere çağırsın da ölene kadar onların faydasına çalışacağıma yemin ederim. (Eşeklik edip zamanında gavur illerine gitmeye çalışmadık..) Evladım bari hayat görür.

Niçin diye sormalı ve bu hâlden kurtulmanın yolunu mutlaka ama mutlaka bulmalıyız.

Önceki İçerikRamazan’da Siyasi Ahlak
Sonraki İçerikTanrının Yaramaz Çocukları
İskender Öksüz
İskender Öksüz 14 Eylül 1945 tarihinde İzmir'de dünyaya gelmiştir. 1966 yılında Ege Üniversitesi Kimya-Fizik Bölümü'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun yurtdışı bursuyla ABD'de Yale Üniversitesi'ne kabul edilmiş, burada, Oktay Sinanoğlu'nun danışmanlığında, 1968'de yüksek lisansını 1969'da da doktora derecesini almıştır. İskender Öksüz 1968-1979 yılları arasında; Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde bölüm başkanlığı, rektör yardımcılığı ve rektör vekilliği görevlerinde bulunmuştur. Yine aynı yıllarda senato üyeliği (ADMMA), Türkiye Atom Enerji Komisyonu 7. Dönem üyeliği, Atom enerjisi konusunda bakan danışmanlığı ve Töre-Devlet Yayınevi yöneticiliği yapmıştır. Öksüz, 1981-1987 yılları arasında, Suudi Arabistan'da bulunan University of Petroleum and Minerals'da akademik ve idari görevler, bilgisayar destekli öğretim koordinatörü, yeni öğretim üyesi seçimi ve terfi komitesi üyeliği yapmıştır. 1987 yılından itibaren sağlık, bilişim ve eğitim sektörlerinde çeşitli firmalarda üst düzey yöneticilik yapan Öksüz, çeşitli şirketlerde yönetim kurulu üyeliği, genel müdürlük ve holding genel koordinatörlüğü yaptı. İskender Öksüz 2012 yılında Gazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünden emekli oldu. Otuzun üstünde bilimsel yayını yedi yüzün üzerinde atıfı bulunan Öksüz, KÜBİTEM (Kültür, Bilim ve Teknik Merkezi) kuruculuğu, Türk Ocağı Hars Heyeti ve Yönetim Kurulu üyeliği, Millî Düşünce Merkezi Yönetim Kurulu üyeliği; Töre, Devlet, Bozkurt, Türk Yurdu dergilerinde makale ve başka yazıları yayımladı. Üniversiteler de dâhil olmak üzere çeşitli platformlarda konferans, söyleşi ve röportajlarda bulundu.[5][6] Ayrıca Son Havadis, Yeni Ufuk ve Ayyıldız gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Karar gazetesinde köşe yazarlığına devam etmektedir. İskender Öksüz, 5 Mayıs 2021 tarihinde vefat eden ünlü romancı Emine Işınsu ile evliydi. Eserleri[7] Millet ve Milliyetçilik Bilim, Din ve Türkçülük Alt Akıl: Aptallar ve Diktatörler Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi Türk'üm Özür Dilerim Niçin Geri Kaldık? Çin Dünyayı Ele Mi Geçiriyor? (Konuralp Ercilasun ile birlikte)