Kendisine teklif edilen Devlet
sanatçılığı unvanını, “zaten hepimiz
Devletin sanatçısıyız” Devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor, ben
Halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu olur! Diyerek
teklifi kabul etmemiş.
TBMM tarafından verilen üstün
hizmet ödülünü bile alırken de “kültürümüze
hizmet eden ecdadımız adına aldım.” demiş.
Unesco tarafından Somut Olmayan
Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında yapılan ulusal envanterler de “Yaşayan İnsan Hazineleri Envanterine
alınarak, yaşayan insan hazinesi” kabul edilmiş.
İTÜ Devlet konservatuvarı
tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş, bağlamadaki tavrı ve türküleri
konservatuvarlarda ders olarak okutulmuş.
Hayatı ve eserleri iki ciltlik
bir kitap halinde yayımlanmış.
Namerde muhtaç olmayacak ve ömrünü tamamlayacak şekilde bir ekmek
parası lazım. Bunun fazlası fazladır, insan tam ömrüne göre ölçmeli, son
ekmeğini yiyip öyle ölmeli, artan bir şey kalmamalı! Demiş.
Mezar taşına, ”Sakin ol ha, insanoğlu, incitme canı, her
can bir kalp, Hakk’a bağlı, incitme canı, incitme.” diye yazdırtmış.
Kendine, Garip mahlasını layık
görmüş!
”Hak bildiğim yoldan ayrı
gitmedim, koğular getirip gıybet etmedim, gönülleri kırıp can incitmedim, bir
garip sazımı çaldım giderim.”
”İnsanın sevdiğini kaybetmesi,
dişini kaybetmesi kadar ilginçtir, acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu.”
***
Kusur görenindir!
Gölgeye girenin gölgesi olmaz!
Aşkınan çalışan yorulmaz!
Darda kaldım diye umutsuz olma, yok
iken dünyayı var eden vardır!
Kadın insandır, biz ise insanoğlu!
Ahu gözlerini sevdiğim dilber,
sana bir sözüm var diyemiyorum! Demiş!
Demiş, demiş, demiş, neler neler…
Sanki Ermiş!
Toprağı bol olsun,
Mekânı Cennet olsun.
Ne güzel demiş.
Hakkında ciltlerle kitaplar
yazılan, hayatı, yazdıkları, söyledikleri okullarda ders olarak okutulan
birine, Allah razı olsun dan başka
ne denir.
Allah razı olsun.
Ne kadar yazsak az gelir.
***
Bizde Bu Akşam Kocaeli Büyükşehir
Belediyesinin sponsorluğunda Şehrimizin
kıymetli hemşeri derneklerinin düzenlediği Neşet Ertaş’ı anma etkinliğine Neşet
Ertaş Türküleri Dinlemeye Gittik.
Organizasyon ve katılım
harikaydı.
Orhan Ölmez isminde hakkında daha
önceden hiç olumsuz düşüncem olmayan bir şarkıcı arkadaş çıktı sahneye,
Önce kendini alkışlattı, sahnede
ki sanatçıları alkışlattı, sahne arkasında çalışanları alkışlattı, Konserin
Sponsoru Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın başkanımızı alkışlattı,
Polislerimizi alkışlattı, Güvenlik görevlilerimizi alkışlattı, basın
mensuplarımızı alkışlattı yetmedi bizi bize alkışlattı.
Alkış, alkış, alkış!!!
Kendi konserin de yap da, bu
önemli bir ismi anma gecesi, anlamından da uzaklaşmasak keşke!
***
Popülist birisi galiba, bilemem.
Hani, Neşet Ertaş yerine Devlet
sanatçısı Orhan Gencebay’ı anma gecesine gelmiş olsaydık neyse de,
Bence, Neşet Ertaş Gecesinin
anlam ve önemine uymadı.
O da yetmedi, söylediği ilk
türküden sonra başladı kendi şarkılarını söylemeye!!!!!
–
Ben kendime çok mütevazi diyordum da, Neşet
Ertaş’ı tanıyınca dedim ki biz kim mütevazilik kim!!!
Bir edebiyat bir edebiyat,
sormayın.
Mütevazı sanatçı, ailemizin sanatçısı, belediyemizin sanatçısı imajı
için yol yapıyor kulakları alıştırıyor, Diye düşündürdü!
Zekice ama bize göre değil.
Muhtemelen, ileride Devlet
sanatçısı da olur! Sesi güzel!
Hatta Kırşehirli bir dostum Orhan
arkadaş kendisine ait 2. şarkıyı da söylemeye başlayınca, protesto etmek için
sahneye arkasını dönerek mecburen dinledi!
Gençler eğlendi mi? Evet
Sahnesi Güzel mi? Evet
Ama bize göre değil.
Biz, iki ünlü şarkıcının
konserinde eğlenmeye değil, Neşet Ertaş’ı anma etkinliğinde Neşet Ertaş
Türküleri dinlemeye efkârlanmaya gelmiştik.
Tanıdığımız bazı dostlar sıkılıp
ufak ufak ayrılmaya başlayınca, Ezan okunduğu esnada biz de usulca ayrıldık.
Sonra Neşet Ertaş’dan okumuş
olabilir, sabredin okuyacağım da dedi!
Okuması da lazım ama giriş bölümü
bana samimi gelmedi.
Sona doğru kendi şarkılarını 1-2
tane okusa neyse!
Sanat Hayatında başarılar
dilerim, istese ileride siyasetçi bile olur, ağzı güzel laf yapıyor
Da
Bize göre değil.
Sonra Sevcan Orhan hangi
Türküleri söyledi bilemem kalmak isterdik ama olmadı, yine de böyle anma
programlar öncesi, şarkıcı arkadaşlara konunun dışına çıkmamaları konusunda
nezaketen bilgilendirip, ricada bulunmak daha güzel olur.
Biz oraya orhan ölmezden; Seni
seviyorum, seni istiyorum, umudumsun, seni diliyorum, geceler boyu, yok
kudretimle, hem ömürde hem ölümde gibi liseli aşık sözleriyle dolu şarkılar
değil,
Neşet Babanın, erdemli
sözlerinden oluşan yürekler dağlayan, akıllar bağlayan Türkülerini dinlemeye
gitmiştik,
Baş kaldırdı Yunan durmaz göründü
Ağırbaşlı sabretti durdu Türkiye
Zaptetti Kıbrıs’ı vermez göründü
Bu işi dünyaya sordu Türkiye
Anlattı derdini dünyaya Türkçe
Çaresiz kalınca başına tekçe
Düşündü taşındı mert oğlu mertçe
Yerinde bir karar verdi Türkiye
Kırk milyonuz bir olunca hepimiz
Açıldı Akdeniz’e gemilerimiz
Sarıldı süngüye Mehmetlerimiz
Sonunda zafere erdi Türkiye
Bir Garip aşığım kendi halimde
Adımız söylendi dünya dilinde
Girne Magosa şimdi Türk’ün elinde
Mertliğin gününü gördü Türkiye
Diyen Merhum Neşet Ertaş’ın
yazdığı Kıbrıs Destanını dinlemeyi umut etmiştik.
***
Neyse sağlık olsun, Orhan arkadaş
en azından ilk girişte merhum Neşet Ertaş’dan söyleyerek güzel girdi, çıkışta
da söylediyse, Allah bereket versin.
Bu vesile ile Neşat Ertaş Gecesi
için emeği geçen bütün derneklerimize teşekkür ederim, Belediyelere teşekküre
gerek yok onlar zaten görevini yapıyor.
Hem, Orhan Ölmez sağ olsun
yeterince teşekkür etti zaten belediye başkanımıza!
Halkın parasını halka harcıyorlar
nihayetinde, Neşet Ertaş için her sene harcasınlar
Da!
İlerleyen senelerde konuyu daha
iyi özümsemiş sanatçılar olursa daha da memnun oluruz.
Neşet Ertaş’a değer, Ruhu şad
olsun.