Tur Kazası Hakkında!

175

Tur firmasında çalışan bir
kardeşimizin Whatsapp durumunda gördüm Bozcaada
Turu düzenlediklerini.

Zaten uzun zamandır aklımdaydı,

Kısmet olsa da, bir bağ bozumu
zamanı gidebilsek diye geçerdi hep içimden.

Denk gelmişti.

***

Eşim ile birlikte eski Perşembe
pazarı kenarından gece saat 12.00’da bindik otobüse, rahmetli Uğur Seçil
Çetinkaya ile orada göz göze geldik, selamlaştık.

Daha önce tanışma fırsatı
bulamamıştım ama Tanınmış bir İzmit esnafıydı, tanıdık bir simaydı.

Güzel adamdı Allah için, saygın vakur bir duruşu vardı, mekânı
cennet olsun, yakınlarının başı sağ olsun.

Son yolculuğuna çıkıyormuş meğer!

***

Uyuya uyana gidiyorduk, yavaş
yavaş.

Tatil yolculuğuydu, bizim de acelemiz yoktu şoförün de.

400 küsur kilometreyi 8 saatten
fazla bir zamanda kat etmiştik.

Molalar da uzun uzundu.

Her şey yolunda gibiydi,

Değilmiş!

“2. şoför geçmişti direksiyona
uykulu da değildi!”

***

Dalmış olmalıyım ki, çığlık ve
Tekbir sesleri ile irkilerek geldim kendime,

Öyle bir çarptık ki yere
sormayın.

Tarifi yok o kaos anı ve
korkunun!!!

O korkuyu bir de 17 ağustos
depreminde yaşamıştım, Allah bir daha kimseye göstermesin!

Her ikisini de!

Bir an kadardı her yer Öldüğümü
düşündüm, kurtulma imkânımız yoktu, o
anki hissiyatım ile!

***

Allah’ım burada Müslümanlar var
sen merhamet eyle! Diye dua ederken
eşim.

Ben sadece kendi derdimde idim.

Ben zaten hep bencil biriydim!

O an aklımda sadece hesabım nasıl olacak?

Çetin olmaz inşallah, bir ömrü karda
mı kapattım zararda mı diye düşünceler vardı zihnimde sadece!

Sevdiklerim geçti gözümün
önünden.

Çok sevdiklerim.

Evlatlarım.

Güzel hatıralarım vardı.

Küçük şeylerle mutlu olan
biriyim, onun için çok mutlu geçmişti ömrüm.

Beni üzecek şeylerden hep uzak
durmuştum.

İçimde hiç uhde yoktu, ölsem de
gam yemezdim ama

Keşke bir şans daha verse diye
geçti içimden…

***

Verdi yüce Mevlâm, Hamdolsun.

Ya bir şans daha, yada dünya sınavımın 2. oturumu!!!

Bayılmışım bir süre!

Otobüsün ön camına vuruyorlardı
uyandığımda!

Üzerimde birileri vardı, zor
nefes alıyordum, bir insan yumağının içerisinde idim.

Ölmediğimiz belliydi de,
çıkabilme ihtimalimiz de zordu,

Ters düz olmuştuk, mahşer yeri
gibiydi otobüsün içi!

Yalvararak uyandırdım
üzerimdekileri,

Otobüsün çoğu 60 yaş üzeri idi!

Teyzem uzan, lütfen doğrul, bak
kafandan kan akıyor, kalk çıkalım buradan, göğsümün üzerindesin
kıpırdayamıyorum, ben çıkabilirsem sizi de çıkartırım, ne olur bir cana gelin
diye, diye…

Ayağa kalkabilenlere lütfen alın
üzerimden bir iki kişi, geri kalanına ben yardım ederim diye seslendim
defalarca!

Ve öyle böyle doğruldum ayağa,

Hızla kendimi kolaçan ettim hasar
almış mıyım, diye

Vücudum çok ağrıyordu, darbeler
almıştım ama kırık çıkık kesik yok tu çok şükür!

                Kalkmama
eşim yardım etmişti en çok!

Eşim iyi idi.

O, cam kenarında olduğu için ben
onu korumuşum yumuşak bedenimle!

Kilolu olmam ilk kez işe
yaramıştı!

***

Bülent abiyi gördüm ayakta,
başından kan akıyordu, kulağı kesilmişti.

Yüzünü yıkadık eşimle,
koltukların arasından bulduğumuz su ile.

Önce yaşlı teyzeleri çıkarttık,
sonra biz çıktık otobüsün kırılan ön camından!

Bülent Abinin eşini Bulduk “Kazakistanlı Agnur Hocamızı” elleri,
kafası kan içerisinde idi, yan camdan çıkmıştı, otobüsün altında ki boşluktan.

Atletimi çıkartıp Bülent abinin
kulağına ve kafasına tampon yaptım, nispeten temizdir diye, başka bir şey yoktu
etrafta!

***

Ambulans ve polis hemen geldi biz
çıktıktan galiba 5 dakika sonra!

Baygın geçirdiğim süre ve
içeriden çıkmak için çabaladığımız süre ne kadardı bilemem.

Hızlıca ilk müdahaleyi yapıp
tahliye ettiler herkesi hastanelere.

Ezine Devlet Hastanesine.

Biz Bülent Abi İle Agnur hocamızı
götüren ambulansın peşinden gittik yoldan
çevirdiğimiz bir taksi ile eşimle.

Aklımız onlarda idi, ağır yaralı
olmadığımız için en son getirilecektik.

Bırakamazdık dostlarımızı,
telefonları da kayıptı, aklımız kalırdı yoksa!

Elimizden geldiği kadar yardım ettik
hastanede herkese, kusanın poşetini
tuttuk, ağlayanın elini!

Sedye de taşıdık, serum şişesi
de.

Her yer ağır yaralı doluydu, can
siperane çalışıyordu tüm hastane Personeli.

Allah hepsinden ayrı ayrı razı
olsun, hemşiresi, teknisyeni, laborantı, özel güvenliği, hasta bakıcıları,
polisleri, Allah eksikliklerini göstermesin.

Hele hele güler yüzlü Acil Doktoru Eskişehirli Ecem Deniz Şen!

Kendi de güzeldi, gülüşü de.

***

İlaçtan sonra en fazla lazım olan
şeydi belki de, gülümseme.

Doktor gülünce her şey çok güzel
olacak diye geçti içimden, herkes iyileşecek inşallah diye!

Keşke tüm hastanelerde gülmek
zorunlu olsa, tüm personel gülümsese,

Ve sağlansa her şey sağlıkçıların
hastalara, yaralılara hasta yakınlarına gülümseyebilmeleri için, gereken her
neyse!

Neyse…

 

***

Kazadan 4 saat geçti geçmedi Kaza
Yapan İzmitli Kılıçbey otobüs firmasının sahipleri geldi hastaneye,

Geldi dersem az oldu, sardılar
hastaneyi resmen.

Bizim 8 buçuk saatte geldiğimiz
yere 4 saatte gelmiş olmalıydılar!

Sadece sahipleri değil, tüm
ekipleriyle gelmişlerdi,

Onlar geldikten sonra biz çok rahatladık,
artık hepimiz sahipliydik sayelerinde,

Ne ilacımızı kendimiz aldık, ne
kaybolan çantamızı, ne çayımızı, hepsini aldılar, aradılar buldular, hatta
telefonu kırıldığı için akrabaları ile konuşamayan bir yaralı için alelacele
telefon alıp çözdüler mağduriyeti.

Ellerinden telefon düşmüyordu,
tüm yaralılar ile irtibat kurdular.

Öyle ya herkesin ailesi telaşta
idi İzmit’te, herkesin canı Ezine’de
idi.

Taburcu olduktan sonra evlerimize
kadar getiriler.

Öyle ki Kılıçbey firmasının
koruması altında ne seyahat sigortası geldi aklımıza, ne de bir yakınımızın
gelip bize bakması.

Arayıp sorana da teşekkür ettik,
onlara güvenerek.

Gelmeyin gerek yok dedik.

orada tanıdım hepsini.

Allah hepsinden razı olsun.

Teşekkür Ederim, Cemal Kuş,

Teşekkür Ederim, Halit Kuş.

Teşekkür Ederim Adıyamanlı İdris
Kaptan

Teşekkür Ederim Trabzonlu Anıl
Kaptan.

Çok kötü geçen 2 günün daha kötü
olmasına izin vermediğiniz için size ve adını hatırlayamadığım Tüm ekibinize çok
teşekkür ederim.

Kendi aranızda bile konuşurken,
vefat eden yolcunuz ve ağır yaralılar için duyduğunuz üzüntüye defalarca şahit
oldum dersem yanlış olur, şahit olmadım, hissettim.

Teşekkürler insan olduğunuz için.

Kim ister şoförü kaza yapsın,
otobüsü devrilsin, yolcuları yaralansın vefat etsin, elbette hiç kimse,

Ve hiç kimsenin de yolcusuna
sizin kadar sahip çıktığını duymamıştım daha önce.

Örnek olsun herkese bence,

Aksilik olmasın, kaza olmasın
ama, dünya işte, olunca da herkes sizin kadar merhametli olsa keşke.

***

Ayrıca tur firmasından, Hayale
Kadirzade kardeşim sana da insani yaklaşımın ilgi ve alakan için çok teşekkür
ederim, varlığın moral verdi.

                Hala
taburcu olamayan yaralılar var, tedavisine evinde devam edilenler var.

Allah yardım etsin hepsine.

Yaşlı tonton teyzelere,

Acil şifalar dilerim, herkese,
Allah dayanma gücü versin, sabır versin ailelerine, geçmiş olsun bütün
şehrimize, inşallah bir daha olmaz böyle kazalar, nice sağlıklı günlerde
görüşmek üzere.

Nasip olursa tam iyileşince
gitmek lazım Bozca Adaya, elbette Bülent
abiler ile.

Selam ve dua ile.