Kendi İnsanımızı Sömürmek

91

Peygamberimizin
“İlim Çin’de de olsa alınız” dediği rivayet edilir. Bu sözün açıklaması
faydalı bilgi, belli bir kavmin malı değildir ve her yerde bulunabilir. Başka
bir ifadeyle, doğru bilginin milliyeti yoktur. İnsan onu her nerede bulursa
almalıdır.

Bunun
gibi “iyilik ve güzellikler nerede ve kimde olsa alınız” diyebiliriz.
Güzel ahlak, iyi ve güzel davranışların da milliyeti yoktur. Nerede görürsek
örnek almalıyız.

“Amerika Gözlemleri Üzerinden Türkiye Analizleri” yaptığım yazı ve sohbetlerimde gezimiz
sırasında gördüğümüz, öğrendiğimiz iyi ve güzel şeyler hakkında bilgi aktarmaya
çalıştım.

Konuyu
siyasi boyutlarından uzak, sıradan Amerikan vatandaşlarının yaşadıklarına dair
gözlemlerim ve okuduklarım üzerinden anlattım. Çok da ilgi çekti.

Ama “ABD’nin
sömürgeci ve eli kanlı bir devlet olduğu, teröre destek verdiği” gibi gerekçelerle
“sen Amerikancılık yapıyorsun veya Amerika propagandası yapıyorsun” diyen
bir iki tane “at gözlüklü” de çıktı.

Dünya nüfusunun yüzde 4,16’sını teşkil eden Amerikalılar dünyanın toplam servetinin yaklaşık yüzde
30’una sahipler.
Bu müthiş zenginliğin kaynağı sadece kendi üretim gücü
değil, emperyal bir devlet olan ABD’nin diğer ülkelerin yani dünyanın
kaynaklarını da sömürmesidir.
Yani ABD’nin sömürgeci olduğu doğrudur.

Oysaki
AB devletlerinin de çoğu sömürgeci, Çin de Rusya da. Hatta biz kabul etmesek de
Batılılar ve Araplara göre Osmanlı Devleti de sömürgecidir.

Bu
gerçeğe rağmen Avrupa ve Amerikalılar Osmanlı’dan bazı iyi uygulamaları örnek
aldı. Japonlar Amerika’dan Toplam Kalite Sistemi uygulamasını alıp geliştirdi.
Türkiye de AB ülkelerini yasa ve kurumların yapılandırmasında örnek aldı. İyi
de etti.

****

Bu
arada İlahiyatçı ve Felsefeci düşünür Prof. Dr. Niyazi Kahveci’nin düşüncelerimle
tam örtüşen şu sözlerini okudum:

“Batılıları
sömürgeci diye eleştiriyoruz. Fakat onlar kendi insanlarını
sömürmüyorlar.

Biz ise dışarıda değil, içeride sömürgeciyiz. Kendi insanımızı
sömürüyoruz.

Buna ‘ekonomik
ensest ilişki’
deniyor. Bana göre en büyük vatan hainliği budur.”

AB ve ABD başka
ülkeleri sömürseler de kendi vatandaşlarını sömürmüyorlar. Mesela Çin ve
Rusya
ise hem başka ülkeleri hem de kendi vatandaşlarını sömürüyorlar. Türkiye
gibi ülkeler
ise sadece kendi vatandaşlarını sömürüyorlar. Bizim gibi
ülkelerin insanları hem içeriden hem de dışarıdan sömürülüyor.

Ancak
ABD ve AB’nin kendi ülkelerinde, zenginliğin yanında, uygarlık adına
ortaya koyduklarına imrenmemek mümkün değil.
Bu yüzden ülkelerini terk eden
kitlelerin ilk hedefi Batı’da yaşamak oluyor.

***************************

ABD’de Bazı Güzel Uygulamalar

ABD’de
gözlemlediğim bazı güzel davranış ve uygulamalardan birkaç örnek vereyim:

ABD’de
birbirini tanımasalar da bile insanlar birbirlerine güler yüzle selam
veriyor ve iyi dileklerini bildiriyorlar. En küçük bir şeye karşılık ışıldayan
bir ifadeyle teşekkür ediyorlar. Orada en çok duyduğumuz iki kelime “affedersiniz”
ve “özür dilerim.”

Kurallar herkese
eşit uygulanıyor. Güçlü ve şöhretli olanlar da, mesela bir trafik kuralını
çiğneseler, fakir ve güçsüz insanlar gibi cezalandırılıyor.

Devlet-
vatandaş ilişkisinde güven esası geçerli. Her türlü işlemde vatandaşın
beyanı geçerli
oluyor, ispat edici belge istenmiyor.

Nüfusun
çoğunun oturduğu bir ve iki katlı evlerde zemine çok yakın kapı ve pencerelerde
hiç demir parmaklık, çelik kapı, sitelerin dışında duvar, barikat ve güvenlik
sistemi yok. Ama hırsızlık çok az.

İnsanlar
bizim kadar çevreyi kirletmiyor, herkes evinin çevresini düzenli ve
bakımlı tutmak zorunda.

ABD’de
kamusal kurallar güçsüzü korumak ve kollamak üzere düzenlenmiş. Trafikte
yaya önceliğine
harfiyen uyuluyor. Sakat ve yaşlılara öncelik
veriliyor. Çocukları korumak üzere sıkı kurallar var. Bu kuralları
toplum benimsemiş.

İnsanlar
başkalarının mahremiyet alanına girmiyor, hiçbir yerde size yapışır gibi
yaklaşıp, ATM’de, AVM kasalarında işlemlerinizi izleyen meraklı insanları
göremiyorsunuz.

ABD’de 1000
kişiye düşen araç sayısı 923. Türkiye’de ise ABD’de 1000 kişiye düşen araç
sayısı ABD’nin beşte biri kadar.  Fakat
ABD’de trafik yoğunluğu ve trafik kazası oranı Türkiye’den çok düşük.

****

Daha
çok sayabilirim. Ama sadece bu gibi konularda ABD’den örnek alabileceğimiz çok
şey olduğu açık.

ABD çok
uluslu bir toplum olmakla beraber tarihi süreç içinde kendi içlerinde belli
medeni davranış kalıplarını yerleştirmeyi başarmış. ABD’nin çeşitli ırk ve
dinlerden oluşan insanlarını aynı davranış kalıplarını benimsetmesinin
yöntemlerini öğrenmek faydalı olabilir.

ABD’de
sistem içinde aksayan, hatalı olan ve hatta ahlaki olmayan çok husus vardır.
Asla mükemmel bir sistemdir diyemeyiz. Ama genel olarak her milletten
vatandaşlarını mutlu, ABD vatandaşı olmaktan gururlu olmasını sağlaması büyük
başarıdır. Refah içinde, huzurlu ve medeni bir toplum oluşturmalarından örnek
alınacak çok şey olmalıdır.

***************************

İyilik Ve Güzellik Nerede İse Alınız

Türkiye’de yaşayan Türk
vatandaşlarının da, ABD’liler (Avrupalılar, Japonlar, Norveçliler, G. Koreliler
vd) kadar zengin olmasa bile, onlar kadar güvenilir
ve dürüst
, onlar kadar nazik ve
kibar
, onlar kadar kurallara
saygılı,
onlar kadar çalışkan vs
olması halinde çok daha huzurlu ve mutlu
bir toplum
olacağımız kesin. Hatta diyebilirim ki, bu dediklerim olursa daha iyi Müslüman olacağımız da
muhakkak.

 

Devlet- vatandaş ilişkilerinde de
karşılıklı güven esasını
ABD kadar tesis
edebilsek demokrasimizin
olgunlaştığından bahsedebileceğiz.

Bunları söylemek “Amerikancı” olmak mıdır?

Yani ne
yapalım? Yerli ve milli olduğumuzu ispat etmek için, halkımızın uygar
bir toplumda ayıplanan davranış biçimlerine övgüler mi düzelim?

İslam’ın
“güzel ahlak” olarak gösterdiği davranışları benimseyen “gavurlara” söverek
neyi düzeltebiliriz?

Önceki İçerikMiralay Tevfik
Sonraki İçerikFas – İspanya Gezi Notları (21 – 29 Mayıs 2022)
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.