Halka Yalan Söylemek Caiz mi?

113

Dolar
kurunun 18 liradan bir gece yarısı operasyonu ile 10-11 lira bandına düşmesinin
perde arkasında yaşananlar açığa çıkmaya devam ediyor.

Bu
operasyon yapılmasaydı daha büyük bir badire yaşayacağımız ve bugün dolar kuru
için 25-30 liraları konuşacağımız bir başıbozukluk içindeydik. En azından
şimdilik bu fahişten de öte kurlar yerine, doların 12-13 TL bandında olmasına
şükreder haldeyiz.

Maliye
Bakanının deyimiyle “küçük yatırımcının çarpıldığı”, 20 Aralık gecesi ve
akabinde olanların az konuşulan başka bir boyutu daha var: Devlet halkına
yalan söyledi.

****

Söylenen Yalanlar

O
gece Bankalar Birliği Başkanı TV’lere çıkıp “vatandaşlarımız 1 milyar
dolar
bozdurup TL’ye çevirdi” dedi. Mesai saatleri başladıktan sonra İş
Bankası Genel Müdürü
vatandaşlarımızın “1,7 Milyar dolarlık dövizini
TL’ye çevirdiği”
bilgisini verdi.

Maliye ve Hazine Bakanı Nureddin Nebati, “bireylerin gece geç saatten itibaren
dövizlerini bozdurmaya başladığına”
işaret ederek, “büyük bir heyecan
var, bazı internet siteleri kilitlendi, çöktü” dedi.

Hem
yeni bir model öne sürüyoruz
hem de öne sürülen modelle dün
Cumhurbaşkanımız adeta bir manifesto yayınladı. O andan itibaren de Türkiye’de
birçok şey değişti” dedi.

“Halkın koşa koşa döviz hesaplarını kur korumalı mevduata (KKM)
çevirdiğini”
açıkladı.

Bakan
Nebati “Devletin bir müdahalesi olmadığını, kurdaki düşüşün yerleşiklerin
satışıyla gerçekleştiğini”
söyledi.

****

İşin Doğrusu

Bu
açıklamaların halkı gaza getirmek maksatlı yapıldığı ve gerçek
olmadığı
, hadi daha açık söyleyelim yalan olduğu ortaya çıktı.

Devletin, kamu
bankalarını kullanarak, 19,1 milyar dolar sattığı ortaya çıktı.

·        
Yani
devlet bal gibi müdahale etmişti.

Ayrıca,
sürecin başlangıç ânı olan 20 Aralık’ta 259 milyar dolar olan döviz mevduatının,
8 gün içinde azalmadığı gibi, 261 milyar dolara çıktığı görüldü.

·        
Yani döviz
satıp TL’ye dönen yoktu.

Anlaşıldı
ki;

·        
Keskin
kur düşüşünün
sağlandığı
gece
devletin sert bir müdahalesi olmuştu. Etki artsın diye iç piyasanın
kapalı olduğu, dış piyasanın Noel tatilinde olduğu bir zaman seçilmişti.

·        
Bakanın
ifadesiyle “içeriden bilgi sızdırılması” sonucu yüksek kurdan döviz
satanların bir kısmı düşük kurdan döviz almış olmalıydı. Böyle yapan biri 100
bin dolarını 24 saat içinde 170 bin dolara çıkarma
becerisini göstermiş
olabilirdi.

·        
Parasının
değerini korumak için 15-18 TL’den dolar alan ve o gün gaza gelip
döviz satan küçük yatırımcı ise çarpılmıştı.

****

Yöntem Ahlâki Olmalı

Netice
itibarıyla, iktidarın “bir başarı hikayesi” olarak sunduğu
operasyonla döviz kurlarındaki korkunç yükseliş durdurulmuş ve kurlar geri
çekilmişti.

Ama
devletin bunu halktan bilgi gizleyerek, yanıltarak ve korku salarak sağladığı
anlaşıldı.

Böyle bir olay gelişmiş ülkelerde iktidarın düşmesine sebep olabilecek
büyük bir skandal olarak kabul edilir.

Ama
ülkemizde, “böyle bir yöntemle kur düşüşünü sağlamak ahlaki mi, değil mi?”
diye sorsam çoğu kişiye çok naif bir soru olarak geleceğini biliyorum.

“Yeter ki, ülke menfaatine olsun, kurlardaki köpük gitsin de ister
ahlaki yöntemle, isterse ahlaki olmayan bir usulle olsun”
diyenler olacaktır.

Aynı AKP
iktidarı, Merkez Bankası’nın 128 Milyar dolar rezervini kuru sabit
tutmak için sattığında da aynı yöntemi kullanmıştı. Halka yanlış
bilgi vererek veya bilgi gizleyerek
bu korkunç meblağda para çarçur
edilmişti. Bu para heba edilmemiş olsaydı bugünlerde yaşadığımız yüksek
enflasyon, yüksek faiz, yüksek kur, yüksek işsizlik
asla bu boyutta
olmayacaktı.

Bunlar
yapılmamış olsaydı, halkın devleti yönetenlere güveni daha fazla olacak,
yabancı paraya hücum olmayacaktı. “Küçük yatırımcı” denilen orta ve alt gelir
grubundaki vatandaşlarımız çarpılmamış olacaktı.

****

Yalan Güveni Tüketir

Devleti yönetenlerin bir konuda yalan söylediği anlaşıldığında, her
konuda yalan söyleyebileceğine inanılır.

İşte
şimdi kimse yöneticilerin söylediklerine inanmıyor, Bakanın “gözlerindeki
ışıltıya göre” karar almıyor, rakamların diliyle konuşanlara kulak veriliyor.

Bir
yandan “kurlar isterse artsın, biz Üretim- Yatırım- İstihdam öncelikli yeni
bir model deniyoruz”
demeye devam edeceksiniz.

Öte
yandan Merkez Bankasının eksi 51 milyar dolar olan net rezervine rağmen,
kısa vadeli olarak tuttuğunuz emanet paraları, dolar kuru artışını
frenlemek için, saçacaksınız.

Böyle
bir model değişimi halka büyük fedakârlıklar yükler. Bunun için halka
güven vermeniz ve istikrarlı bir politika izlemeniz gerekir.

Böylesine
ne yaptığı konusunda güven vermeyen, endişe yaratan böyle bir yönetimle
ülkenin yeni bir modele geçmesi mümkün olamaz.

Böyle bir yönetim, bu
safhadan sonra, mevcut modeli de devam ettiremez. Mevcut kur ve
enflasyon seviyelerini
de muhafaza edemez.

Önceki İçerikÇekim Değil İtim Partileri
Sonraki İçerikDevlette Liyakat, Gençlere Fırsat Eşitliği
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.