Diyanet İşleri Başkanlığı’na ( 2 )

101

Başkanlığınıza
göndermiş olduğum 15.02.2021 tarihli yazımda, geçen hafta Cuma Namazını
Balıkesir’de bir camide kıldığımı ve cami imamının ilk 4 rekât sünnetten sonra
2 rekât Cumanın farzını kıldırıp, tespih de çekmeden camiden çıkıp gittiğinden
bahsetmiştim.

            Bu hafta da Cuma Namazını hayırlısı
ile yine Balıkesir’de ve ayni camide kılmak nasip oldu. Bu cami oldukça büyük
bir cami. İmam Efendi yine bir hafta önceki gibi,
Cuma’nın farzını
kıldırdıktan sonra tespih de çekmeden, namaz kılmaya devam eden cemaatin arasından
kıvrıla kıvrıla geçerek camiden çıkıp gitti. Bu durumun bugüne kadar bize
öğretilenlere uymadığını, aynı zamanda diğer vilayetlerdeki uygulamalar arasında
farklılık bulunduğunu arz etmiştim.

            Değerli Başkanım, ben sade bir
vatandaş olarak bildiklerimi ve gördüklerimi sizlere arz ediyorum. Şahsen bu
gibi farklı uygulamalar beni çok rahatsız ediyor ve üzüyor. Düşünebiliyor musunuz?
Cuma Namazı kılmak üzere, İmam Efendinin arkasında saf tutmuşuz, bir de
bakmışız ki İmam Efendi 2 rekât farzı kıldırdıktan sonra, daha cemaat namaza
devam ederken, ortadan kaybolmuş gitmiş. 
Sizce bu uygulama da bir yanlışlık yok mu? Yapılan hareket birlik ve
beraberliğe uyuyor mu?. Bu Cuma günü, haliyle namazı 16 rekât olarak kıldıktan
sonra çıkışta, bu durumu imam efendi ile görüşmek istedim. Fakat birde baktım
ki imam efendi yerinde yok.  İmam efendi Camiyi
çoktan terk etmiş gitmiş. Böyle şey olur mu Allah aşkına.

            Çocukluğumuzdan itibaren bize hep Dini’nin
birlik ve beraberlik dini olduğu hususu öğretildi. Şek ve şüphe yoktur ki
öyledir. Fakat son bir yıla yakın bir zamandan beri salgın hastalık sebebiyle
alınan tedbirler meyanında vilayetler arasında, hatta aynı vilayet dâhilinde
bulunan camiler arasında dahi farklı uygulamaların yapıldığı
görülmektedir.  Bu suretle dinimizdeki
birlik ve beraberlik prensibinin bozulduğu hususu izahtan varestedir. Sadece zamandan 3 – 5 dakika tasarruf etmek
gayesiyle böyle bir yola tevessül etmenin ne derece doğru olduğu hususunu
takdirlerinize arz ediyorum.

            Acizâne kanaatime göre, bu husustaki
birliği temin edecek olan yegâne kuruluş Başkanlığınızdır. Alınan kararlara
mesnet teşkil eden sebep ve gerekçe her ne olursa olsun, alınan bu kararları
haklı çıkaramaz. Dolayısıyla alınan kararda isabet yoktur. Yapılan bu
uygulamanın GÜNAHI ve VEBALİ tamamen Başkanlığınıza ait olacaktır.

Muhterem Başkanım
keyfiyeti takdirlerinize arz eder, Cenab-ı Allahtan hayırlı günler niyaz
ederim.