Cengiz Çandar’dan Düzeltme

100

DİKTATÖR başlıklı
son yazımda
Cengiz Çandar’ın Hürriyet Gazetesindeki 31 Ocak 2015
tarihli köşe yazısından bir alıntı yapmıştım. Alıntının kaynağını verirken “bir
dönem siyasi iktidarı kayıtsız destekleyen ancak Cemaat- AKP kavgasının
ardından AKP ile ters düşen Cengiz Çandar”
ibaresini kullandım.

Yazımın
yayımlanmasından sonra Sayın Cengiz Çandar bir açıklama gönderdi.

Cengiz Çandar
uzunca bir dönem ülkemizin en etkili gazetecilerinden biri idi. Birçok konuda
farklı düşünsem de yazdıklarından çok şey öğrendim.

Kendisi hakkında
“tırnak içinde” yazdığım nitelemeyi
https://odatv4.com/cengiz-candarin-yeni-adresi-1101171200.html adlı haberde
kullanıldığı şekliyle vermiştim. Bu haberde ilave olarak “Cemaat
kumpaslarına verdiği destekle bilinen Çandar”
ibaresi de vardı.

Bu nitelemenin
kaynağını yazmadığım için düzeltme talebine benim muhatap olmam normal. Ama
anlaşılan Cengiz Çandar’ın hakkındaki algı düşündüğünden yaygın ve
düzeltmesi kolay olmayacak.

Ben üzerime düşeni
yapıyor ve Sayın Çandar’ın mesajını aynen paylaşıyorum.

****

Cengiz Çandar’ın Mesajı

Sayın Ruhittin
Sönmez
,

Bana da gönderme
yaptığınız yazınızı okudum. İki noktada temel yanlışı düzeltmeme izin veriniz.

Benden “bir
dönem siyasi iktidarı kayıtsız destekleyen” diye söz etmişsiniz. Hiçbir
dönem hiçbir siyasi iktidarı kayıtsız desteklemedim.
Ne bu siyasi iktidarı
ne de kendisinden öncekileri.

Ardından
“Cemaat-AKP kavgasının ardından AKP ile ters düşen” şeklinde
kullanmış olduğunuz ifade, sanki benim AKP ile ters düşmemin nedeni olarak
AKP’nin Cemaat ile ters düşmüş olduğu, dolayısıyla benim de
“Cemaatçi” olduğum şeklinde tümüyle gerçek dışı ve dolayısıyla
hakkımda haksız bir algılamaya yol açacak nitelikte.

Hayatım hiçbir
döneminde “Cemaatçi” olmadığım
gibi, AKP ile neden ve ne zaman ters
düştüğüm arşivdeki yazılarımdan ve bir çok televizyon konuşmamdan görülür ve
anlaşılabilir. AKP’ye karşı, yazının ilgili bölümünde ifade
ettiğinizin tam aksine, her vakit mesafeli bir yaklaşımım oldu.

En önemlisi 2013
Gezi olaylarını, iktidar ile aramdaki köprülerin -ne kadar kurulmuş ise- bir
daha kurulamayacak biçimde atılması
olarak Gezi dönemindeki yazılarımda
açıkla ilân etmiştim. Bu iki noktada bir düzeltmede bulunursanız sevinirim.
Başarılar diler, saygılar sunarım.

Cengiz Çandar

***************************

AKP’nin Yarattığı
Hayal Kırıklığı

Cengiz Çandar usta
bir gazeteci. Kısa bir açıklama yaparak mesajının kendi sözleriyle aynen yayınlanmasını
kolaylaştırdı. Ben daha iyi anlaşılması için, köşemin geri kalanını da
kendisine açmak istiyorum.

Çandar, Gazeteci Ahmet
Sever’in “İçimde Kalmasın / Tanıklıklarım” adıyla yayımlanan
kitabına verdiği söyleşide şu cümlelerle özeleştiri yapmıştı.

Cengiz Çandar, bu söyleşide AKP iktidarına
desteğini, “kayıtsız” değil, “askeri vesayete karşı mücadele”, “ülkem
ve halkım için demokrasi istemek”, “Türkiye’nin Avrupa Birliği rotasında
yürümesi” gibi hedefler ve ilkeler kapsamında verdiğini söylüyor.

Çandar’a göre, kendisinin
AKP ve Erdoğan ile uzaklaşmasının Cemaatle alakası yok. Bu
uzaklaşmanın temel sebebi “mevcut iktidar mensuplarının, derin
devlet’ denilen yapıya teslim olması, onun bir parçası haline gelmesi”
idi. 

Geçmişte AKP ve
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği destek konusunda
,
“gelinen noktada büyük bir yanılgıya kapılmış olduğumu da görüyorum” diyor.

Çandar’ın yaşadığı
duygusal kırılmayı ve ruh halini kendi cümlelerinden okuyalım:

Mevcut iktidar
mensuplarının, zalim olma kapasitelerini fark etmedim. Müslümanlığın
asgari ahlak ölçülerine sahip olmak gerektiğini varsaydığım için akıl almaz
derecede yalancı
olabileceklerini aklıma getirmedim. Bugün Türkiye’nin
başında bulunan bazı insanlara ve en başta “Tek Adam” olarak ortaya çıkan
şahsa
dair yanılgılar yaşamış olduğum da bir gerçek.

Ne var ki, gelinen
noktaya bakarak, “Bu kişilerle beraber olarak tekrar aynı mücadeleyi verir
miydin?”
diye bir soru sorulsa, büyük bir gönül rahatlığıyla “Evet!”
diyemem doğrusu.

En azından, başörtülülerin
hakkı ve özgürlüğü için
mücadele vermiş olmaktan ötürü, bunu bir demokratik
hak olarak görmeye devam ettiğimden ötürü pişman değilim. Ama o
başörtülülerin bir bölümünün bugün ne kadar insafsız, vicdansız, benim
gibilerin karakter katlinde ne kadar ön aldıklarını
görerek, yine aynı
durum ile karşılaşsak, kendimi bundan yirmi yıl önceki gibi helak edeceğimi hiç
sanmıyorum.

Lord Acton’un ‘İktidar bozar, mutlak iktidar
mutlaka bozar’
diye bir sözü vardır. Sanki bu sözü, Türkiye’deki siyasi
İslamcı hareketin AKP’nin 2011’den sonraki dönemini görerek söylemiş.

Başta Tayyip
Erdoğan, iktidarı ‘mutlak iktidar’ haline dönüştürmek için büyük gayret
gösterdiler ve mutlak surette bozuldular.

İktidar onları
öyle bozdu, muktedir olarak onlar Türkiye’yi ve İslamcılığı öyle bozdular ki
, onları tahlil
etmek ve yargılamak için ‘İslamcı’ sıfatı kullanmak caiz mi, emin değilim.

Türkiye’deki AKP
tecrübesinin, bugün geldiği nokta itibariyle artık “ılımlı İslam”ın bir
iktidar alternatifi olarak kabul edilebilirliği kalmadı.”

****

Çandar’ın “Kürt
Sorunu”
dediği mesele hakkında, “çözüm süreci” kapsamında uygulanan “teröristle
müzakere”
yöntemini hiçbir zaman doğru bulmadım. Çözüm sürecinde de şimdi
de “terör ve teröristle mücadele” öncelikli yöntemi savunuyorum.

“Kumpas davaları” ile ordu
kadrolarının ve siyasetin dizayn edilmesine de karşı çıktım.

Bu temel konularda
Cengiz Çandar’dan farklı düşündüğümüz açık.

Ancak “mutlak
gücün iktidarı bozduğu,
onların da Türkiye ve İslam’a ciddi zarar
verdiğine”
dair tespitlerine aynen katılıyorum. Zaten çok sayıda köşe
yazımda benzer cümlelerle aynı görüşleri paylaştım.

Önceki İçerik2020’nin Yaprakları Dökülürken
Sonraki İçerikKonudan Konuya (1)
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.