‘’Her Şey Çok Güzel Olacak’’

80

İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminin kazananı ama dün akşam bu hakkı YSK kararınca elinden alınan Sn. Ekrem İmamoğlu saat 22.30 da İstanbul Beylikdüzü’nde yapmış olduğu konuşmayı umudunuzu kaybetmeyin ”Her şey çok güzel olacak” cümlesiyle bitirdi.

Yapmış olduğu konuşmanın içeriği; son dönemde siyaset meydanında özellikle iktidarı temsil edenlerin kullanmış olduğu ayrıştırıcı dile bakıldığında çok samimi, gayet yapıcı, birleştirici, umut aşılayan ama en çok da nefret dili yerine sevgi cümleciklerinin yer aldığı bir manifesto niteliğindeydi.

Özellikle de ‘sakın umudunuzu kaybetmeyin’, kendisini işaret ederek; ”Umut burada, umut burada” diyerek halka vermiş olduğu moral, Sn. İmamoğlu’nun gelecek günlerin lideri olmaya aday olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.

Evet, YSK almış olduğu 7’ye 4 oy çokluğu ile İstanbul’da büyük şehir belediye başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine karar vermiştir. Gerekçe olarak sandık kurullarında görev alan kişilerin seçiminde yapılan hatalı tercihler olarak açıklanmıştır.

Bu noktada söylenebilecek yegâne şey o sandıklara atılan oyları kullananların hak ve hukukunun böylesi bir gerekçe ile görmezden gelindiğidir!

İl, ilçe, belediye meclis üyeliği, muhtarlık adayları tercihlerini aynı zarfın içinde kullanarak, oy sandığına atanların, sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tercihini, sırf o sandık kurulu üyelerinin hatalı seçimi nedeniyle yenilenecek olmasını açıklamak mümkün müdür? O zaman o sandıktan çıkan oylarla seçilen ilçe belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, muhtarların da yeniden seçilmesi gerekmez mi?

Böylesine bir karar vicdanları da yaralamıştır. Sandık kurullarını belirleyen makam sahiplerinin bu noktada hiç mi sorumlulukları yoktur? Ancak ne söylenirse söylensin İstanbul belediye başkanlığı seçimi yenilenecektir.

Seçimlerin yenilenme tarihi 23 Haziran 2019 olarak açıklanmıştır. Bu tarih okulların kapanmasından hemen bir hafta sonraya denk gelmektedir. Ayrıca çoğu yazlıkçıların da tatil beldelerine gittikleri bir dönemdir.

İşte esas yurttaşlık görevi burada başlamaktadır. O halde oy verme hakkı olan milyonlar sandık görevini göz ardı etmeden tatile çıkışlarını bir hafta ertelemeli, yurttaşlık görevi yerine getirilmelidir.

İstanbul, ülkemizin her açıdan lokomotifi görevini icra etmektedir. İstanbul Belediyesi bütçe büyüklüğü itibariyle iktidarı elinde bulunduranlara da büyük imkânlar sunmaktadır. O nedenle de bu şehrin yönetimini elde bulundurmak çok önemlidir.

Sn. İmamoğlu’nun mazbatasını alır almaz öğrenci ulaşım ücretlerine büyük oranda yapmış olduğu indirim, evlerinde su kullanan İstanbullulara %40 oranında indirim yapılacağının açıklaması, belediyenin türlü vakıf ve derneklere yapmış olduğu yardımların bir daha yapılmayacak olması, İstanbul halkının yararına atılması planlanan adımların peş, peşe gelecek olması;

25 yıldan beri yönetimi elinde bulunduran iktidarı temsil eden başkanların bu adımları neden atmadığının sorgulanmasına neden olmuş, bu hamleler iktidar kanadında endişeyle ile karşılanmış, belediye meclis üyeliklerinin çoğunluğunu elinde bulunduran iktidar kanadı, başkanın icraatlarının önünün kesileceği mesajını ”topal ördek” tanımlamasıyla vermiştir.

Şurası çok çarpıcı bir gerçektir! Kenarda kıyıda kalmış bir belediye başkanı olarak nitelendirilen, dudak bükülen bir belediye başkanını İstanbul halkı çok kısa bir zamanda tanımış, çok da sevmiştir.

Onun yüzünden hiçbir zaman eksik olmayan gülümsemesi, kibir taşımayan içten davranışları, verdiği samimi sözleri, sözünde durması Sn. İmamoğlu’nu halkın yüreğine yerleştirmiş, ona oy veren, vermeyen herkesin ilgi odağı olmasını sağlamıştır.

Hiç şüphesiz 23 Haziran 2019 da yenilenecek olan İstanbul seçimleri çok çetin geçecektir. Özellikle ”İstanbul bizim aşkımız” diyerek seçmenlerden oy isteyen iktidar kanadı, İstanbul seçimini kazanmak için bu defa çok daha fazla çalışacak, tüm imkân ve kabiliyetini İstanbul için kullanacaktır.

Ancak unutulmasın ki! Öylesine aşklar vardır ki çok çabuk geçer, unutulur gider. Ama asıl olan sevgi ve saygının o doyumsuz, unutulmaz değeridir.

İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminin YSK’nın almış olduğu böylesi bir karar ile yenilenecek olması; iktidar kanadınca ”zillet ittifakı” olarak nitelenen partilerin seçim birlikteliği yapmasını, vicdanları yaralanan milyonlarca seçmenin sandık başına daha kararlı gitmesini sağlayacağı gibi; 31 Martta oy kullanmayanları da sandık başına götürecektir.

Umudunuzu kaybetmeyiniz, ülkemizde her şey çok güzel olacak.  İstanbul seçimini de halkın gönlünde taht kuran, sevgi ve saygıyı hak eden aday kazanacaktır.

 

 

Önceki İçerikSen Hiç Aç Kaldın mı?
Sonraki İçerikSandık Darbesi: 6 Mayıs 2019
Avatar photo
1967 yılında Teğmen rütbesiyle T.S.K da göreve başladığı zaman, Kıbrıs olayları adada tüm hızıyla devam ediyor, Yunanistan’ın da desteğini alan Rum’lar; adada yaşayan Kıbrıs Türk’üne her türlü mezalimi yapıyor, gerçekleştirdikleri toplu katliamlar, uyguladıkları ekonomik ambargolarla Kıbrıs Türk Halkını adadan göçe zorluyorlardı… O dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1960 yılında imzalamış olduğu, BM’ler tarafından da onaylanmış garantörlük anlaşması gereğince, ada da bulunan ‘Şanlı Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayında’ görev almak için defalarca dilekçe veren Teğmen Çilingir; 1974 yılının 20 Temmuz Cumartesi sabahı kendisini Kıbrıs’ta savaşın içinde buldu. Bölük komutanı olarak Kıbrıs Savaşlarının her iki safhasında da bu görevini başarıyla sürdürdü, ‘Gazi‘ unvanı ile onurlandırılarak Türkiye’ye döndü. 1974–1975, 1985–1987 yıllarında Kıbrıs’ta görevli olduğu yıllardan sonra da, adada yaşanan olayları yakinen takip eden Çilingir; 2004-2011 yılları arasında Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin İstanbul Şubesi yönetim kurulunda da görev yaptı. Bu uzun süreçte ’mili davamız’ olarak bilinen Kıbrıs konusuna sahip çıkarak, Kıbrıs Türk Halkının kazanılmış tarihsel ve hukuksal haklarını savunmak adına değişik platformlarda görev aldı. Sempozyumlara, panellere, televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı, makaleler yayınladı. Yakinen takip ettiği Kıbrıs konusu başta olmak üzere, ülke meseleleriyle ilgili güncel yazılarına, konferanslarına devam etmektedir. T.S.K.’dan 1990 yılında, kendi isteği ile emekli olduktan sonra; Kıbrıs konusuyla ilgili kaleme almış olduğu; ’’Özgürlük Nefesi (K.K.T.C Cumhurbaşkanlığı yayını 1995)’’, ‘’Girne’den Doğan Güneş (1997)‘’, ‘’Unutanlar Unutturulanlar ya da Hatırlayamadıklarımız (2004)’’, ‘’Elveda Kıbrıs Ama Bir Gün Mutlaka (2006)’’, ‘’Andımız Olsun ki Bu Topraklar Bizim (2007)‘’,’’Tarihten Gelen Çığlık (2010)’’, Kıbrıs ‘’Yes Be Annem’’ 2002-2016 (Eylül-2016) isimli kitaplarıyla; Ülkemizin son 65 yılında öne çıkan, yaşanmış önemli olayları anlatan: ‘’10’ların İzleriyle Türkiye (2014)’’,’’Kırılmadık Ne Kaldı?-Zaman Asla Kaybolmaz (2015)’’, ‘’Önce Vatan (Eylül 2017) isimli kitapları da bulunmaktadır… Sivil iş hayatına ‘Türkiye Sigorta Sektöründe’’başlayan Atilla Çilingir Koç YKS bünyesinde uzun yıllar görev yaptıktan sonra, halen dünyanın 18 ülkesinde hizmet veren, sağlık bilişim şirketlerinden birisi olarak ülkemizde de faaliyet gösteren; ‘’CompuGroup Medical Bilgi Sistemleri A.Ş’’ bünyesinde, görevine devam etmektedir. Pek çok üniversitenin ‘Bankacılık-Sigortacılık Fakültelerinde, Yüksek Okullarında, vermiş olduğu seminerler, konferanslar ile sektöre bu yönde de hizmet vermeye devam eden Çilingir’in: Sigorta sektöründe 27 yıldan beri vermiş olduğu hizmetlerini anlatan; ‘’Sigortalı Hayatın Gerçekleri’’ (2012) isimli bir kitabı daha bulunmaktadır. Atilla Çilingir; bugüne değin kitaplarından elde etmiş olduğu telif gelirleriyle; Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında: 2010 yılında ‘K.K.T.C Lefkoşa Şehit Aileleri ve Malul Gazileri Derneğine’ ‘Tarihten Gelen Çığlık’ isimli kitabının telif gelirini bağışlamış, 19 Şubat 2012’de Van’da yaşanan büyük depremden sonra Van’ın Muradiye İlçesi Akbulak Köyü İ.M.K.B. (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) Yatılı Bölge İlk Öğretim Okulunda içinde 20 adet bilgisayarı bulunan ve kendi adını taşıyan bir BT (bilgi teknolojisi) sınıfı açmış. 02 Haziran 2017 tarihinde de Samsun’un Tekkeköy ilçesi Büyüklü İlköğretim okulunda da adını taşıyan, içinde 2500 kitabı, 2 adet bilgisayarı bulunan bir kütüphanenin açılışını sağlamıştır.