Yine bir sonbahardı, geçiyorduk o yoldan,
Topraklar, hava ve su bir hüzün taşıyordu.
Yavaş yavaş ta güneş ufka yaklaşıyordu,
Güneş ne zaman doğar? Aklımdan geçiyordu.
*
Yaprakların sesleri geliyor tepemizden,
Bu dikenli yollardan geçmek hiç bitmiyordu.
Yürekte Kızıl Elma, uzakta mıdır Turan?
Bu hudutsuz diyarlar, nerdesin Türk diyordu…
*
Şimdi darmadağınsın, ayağa kalk akıllan,
Diyordu Bilge Kağan, bugünü görüyordu.
Şimdi bugüne bak ki başsız kaldı çeriler!
Bu dikenli yollarda güneş aranıyordu.
*
Meğerse çadırları, kurmuşuz yol üstüne,
Her taraf çiyan dolu, Türk’ü ısırıyordu.
Hala Anadolum’da ölüm kol geziyordu.
Güneş ne zaman doğar? An an bekleniyordu!