Cevabını Arayan Sorular

61

Aslında yazımın başlığını “Türkiye de Pakistan’ı yaşamak” diye adlandıracaktım ama gelişen açıklamalar ve kafamızda oluşan bir takım şüpheler, bu başlık altında yazmağa mecbur etti. Suruç’ta öldürülen 32 kişinin katliamı tabi ki niyetleri ne olursa olsun tasvip edilecek bir olay değil. Ancak, güvenlik kuvvetleri daha önce de buna benzer hadiselerde otobüslerdeki insanları adım başı durdurur üzerlerini arar, otobüsleri ya gidecekleri yere göndermez geri çevirir, ya da gidilecek yere kadar kontrollerini sağlardı. Ancak burada görülmüştür ki, Urfa’ya kadar otobüsler hiç durdurulmamış, arama ve kontrolü yapılmamış, sadece Urfa girişinde arama yapılmıştır.

Şimdi:

a) Yola çıkanların niyetleri belli, gidecekleri pekte öyle tekin bir yer olmadığına göre (ki kendileri de tekin sayılmazlar) güvenlik güçleri buna nasıl müsaade etti ve neden kimlik kontrolü, arama tarama yapılmadı?

b) Suruç Belediyesine ait Belediye Kültür Merkezine hiçbir güvenlik tedbiri alınmadan o gençler nasıl dolduruldu, güvenlik güçlerine içeri girip kontrol yapmak istemelerine neden Belediye görevlilerince izin verilmedi, Mobesse kameraları neden çalışmıyordu?

c) PKK nın yaptığı her organizasyonda, HDP milletvekilleri, belediye yetkilileri bulunurken bu toplantıda neden hiç birisi yoktu?

d) Canlı bomba pimi çektiğinde onca ölümler, can çekişmeler yaşanırken, eş zamanlı olarak gerek Suruç ta gerek İstanbul ve birçok vilayetimizde protesto eylemleri yapıldı, bu katliamın yaşanacağını daha evvelden biliyorlar mıydı? (Takdir edersiniz ki bir mitinge hazırlanmak dahi en az bir haftalık süre ister).

Umuyorum ki yetkililer kısa zamanda kafalarda oluşan bu istifhamların cevabını bulup gün yüzüne çıkarırlar.

***

HDP’yi hâlâ Türkiye partisi olarak lanse etmeğe çalışan medya’yı anlamakta güçlük çekiyorum. Mikrofonu her eline aldığında orasını burasını oynatarak Cumhurbaşkanı ve Başbakan nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Devletine başkaldıran HDP Eş Başkanı Bayan: “Evet biz sırtımızı PYD ye dayıyoruz” diyebilmektedir. PYD bir terör örgütüdür, kuzey Suriye’nin eli kanlı PKK’sıdır. Sırtını terör örgütüne dayayan bir parti nasıl olurda Türkiye Partisi olabilir?

Evvelsi gün bir Uzman çavuşumuz çatışma esnasında, dün yine iki genç polisimiz vahşice uyurken enselerinden kahpece vurularak şehit edilmişken malum medya bunları neredeyse görmezden gelip, teröristlerin sözcülüğünü yaparak resmen 5. Kol görevini yapmaktadır. Anlaşılır gibi değil Türkiye her tarafından ne yazık ki kuşatılmıştır.

***

AKP Hükümetlerinin, yanlış ve cahilce Ortadoğu Politikaları yüzünden Türkiye, hızla Pakistanlaşmaya doğru sürükleniyor. Sınır komşumuz Suriye’nin içişlerine müdahale ederek oradaki terörist guruplarla içli dışlı olan Hükümet, Türkiye-Suriye sınırını yolgeçen hanına döndürmüştür. Afganistan-Pakistan sınırı da böyle. Afganistan iç çatışması Pakistan’a sıçramıştır. Taliban her türlü lojistik desteği Pakistan üzerinden yapmaktadır. İŞİD terör belasının Türkiye’nin birçok vilayetinde uyuyan hücrelerinin bulunduğundan ve güvenlik kuvvetlerinin bu durumu bilmesine rağmen müdahale edememesinden bahsediliyor. İşin vahamet boyutunu düşünebiliyor musunuz?

Türkiye’ye bu güne kadar 2,5 milyon Suriyeli mülteci gelmiştir. 800 bin daha gelmesi bekleniyor. Türkiye ekonomisi bunu kaldıramaz. Bu kadar insanı kontrol etmek ise hiç’te imkân dâhilinde değildir. 2,5 milyon nüfus, Türkiye’nin demografik yapısını değiştirir, Allah korusun önü alınmayan kötü neticelere doğru götürür.